Saray rejiminin faşist baskı ve zorbalığı hız kesmeden sürüyor. Toplumsal meşrutiyetini yitiren AKP-MHP iktidarının elinde çıplak baskı ve zorbalık dışında hiçbir şey kalmamış durumda. Yıllardır işçi ve emekçilere, gençliğe, Kürt halkına dönük sürdürülen saldırılar, gelinen aşamada düzen muhalefetine kadar uzandı. 

İktidarın dizginlerinden boşalan saldırıları, başta gençlik olmak üzere toplumun geniş kesimleri tarafından büyük bir öfke ile karşılandı. Yıllardır “Gezi Direnişi’ne” dönük korkularını dile getiren AKP iktidarının kabusu gerçeğe dönüştü. İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa, Antalya, Çanakkale ve daha birçok kentte üniversite öğrencileri harekete geçti; kampüsler, sokaklar, meydanlar doldu taştı! ODTÜ, İstanbul Üniversitesi, BOUN, YTÜ, Marmara, Mimar Sinan, Hacettepe, Ankara Üniversitesi, Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri başta olmak üzere, birçok üniversitede binlerce öğrencinin önce kampüslerde sonra kent meydanlarında sürdürdükleri eylem ve direnişler, gençliğin tek adam rejimine ve onun saldırılarına karşı duyduğu öfke ve rahatsızlığın dışa vurumu oldu.

Gençlik cephesinde büyüyen direniş ateşi kuşkusuz boşa değil. Zira, yirmi üç yıllık AKP iktidarı döneminde, özellikle 2015 sonrasında üniversitelere dönük artan saldırılar, eğitim hakkının gaspı, gençliği hedef alan baskı ve yasaklar, özgürlüklere dönük saldırılar ve son yıllarda derinleşen ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ve açlık gençliğin gelecek kaygısını derinleştirdi! 

Öte yandan, tek adam rejiminin kurduğu “kayyımlar düzeni” belediyelerde olduğu gibi üniversitelerimizde de hüküm sürmektedir. 2021 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde baskıya, yasaklara ve kayyım saldırısına karşı başlayan mücadele, bugün üniversite gençliğinin sergilediği yaygın ve kitlesel direnişle ivme kazanmış durumda. Eylemlerde öne çıkan “kurtuluş sokakta, sandıkta değil” şiarı ise gençlik cephesinde dikkate değer bir etki alanına kavuşmuş bulunuyor.

Kampüslerden meydanlara ve sokaklara akan bu öfke ve direniş, düzen muhalefetine yönelik saldırılara duyulan tepkiyi aşmıştır. “Haklar, özgürlükler ve gelecek” mücadelesine dönüşmüştür. 

Gençlik sokaklarda “Tek adam diktasına geçit vermeyeceğiz, kendi geleceğimiz hakkında kendimiz söz söyleyeceğiz!” demektedir. Faşist tek adam düzeninin kalıcılaşması için devreye sokulan saldırılara karşı çıkmaktadır! Gençlik, ekonomik krizin faturasının gençliğe ödetilmesine, artan faşist baskı ve zorbalığa karşı direnmektedir!

Mücadeleyi bir adım daha ileri taşımak için!

Günlerdir süren direniş AKP-MHP iktidarının korkularını büyüttü! Eylemlerde ve sonrasında yüzlerce arkadaşımız gözaltına alındı. Bu direniş, haklarından, özgürlüğünden ve geleceğinden vazgeçmeyen bütün gençliğin direnişidir! Bu yüzden gözaltı saldırısı aslında her birimize yapılmıştır! Gözaltına alınan arkadaşlarımıza sahip çıkmalı, bir araya gelerek direnişi daha da büyütmeliyiz.

ODTÜ, İstanbul Üniversitesi, BOUN, YTÜ, Hacettepe, Dokuz Eylül ve Ege Üniversiteleri gibi birçok üniversitede arkadaşlarımız forumlarda buluşarak baskı ve zorbalık karşısında yapılacakları tartıştılar. Çeşitli eylem ve etkinlikler yapmaktan akademik boykot örgütlemeye değin bir mücadele hattı oluşturmaya çalıştılar. 

Eğitim hakkımızın gasp edildiği, özgürlük alanlarımızın elimizden alındığı, söz söyleme hakkımızın adeta yok sayıldığı, kayyım düzeninin hüküm sürdüğü üniversitelerimizde sesimizi daha da yükseltelim! Baskı ve zorbalığa karşı mücadeleyi bir adım daha ileriye taşımaktan başka çaremiz yoktur. Direniş alanına çevirdiğimiz üniversitelerde ve kampüslerde şimdi “akademik boykot” çağrısını yükseltme ve boykotu örgütleme sorumluluğu önümüzde duruyor.

Bizleri kayyım düzenine mahkum etmek isteyenlere de, yalnızca sandıkta oy deposu olarak görenlere de geçit vermeyeceğiz! Çünkü özgürlüğümüzü ve geleceğimizi kazanmamızın yolu mücadeleden geçmektedir!

Bizlere dayatılan kayyım düzenine, artan faşist baskı ve zorbalığa, ekonomik krizin faturasına, haklarımızın gasp edilmesine ve bizlere dayatılan geleceksizliğe karşı direnişimiz büyüyor, büyüyecek!

Tüm sıra arkadaşlarımızı faşist baskı ve zorbalık düzenine karşı sürdürdüğümüz direnişimizi büyütmeye çağırıyoruz! Bulunduğumuz her alanda, faşist tek adam rejimine geçit vermemek için örgütlenelim. Üniversitelerimizde ve sokaklarda devam eden direnişe omuz verelim! 

Devrimci Gençlik Birliği

22 Mart 2025