Krizin faturasına, baskıya ve şiddete karşı örgütlenmeye, direnişe!

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak tüm işçi ve emekçi kadınları krizin faturasına, baskıya ve şiddete karşı örgütlenmeye çağırıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 30 Mayıs 2025
  • 19:30

İşçi ve emekçi kadınlar olarak karşı karşıya kaldığımız sorunlar çığ gibi büyüyor. Sermaye devleti attığı her adımla yaşamlarımızdan çalmaya devam ediyor. Çalışma koşullarımız kötüleşiyor, hayatın her alanında karşı karşıya kaldığımız şiddet, baskı artıyor. Kadın cinayetleri ise katliam boyutuna varmış durumda. 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte kadınlar sömürü politikalarının ve baskıcı-gerici uygulamaların çok daha özel bir hedefi haline getirildi.

Kadınlar işsizlikle boğuşuyor!

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre 2024 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusta işsizlik oranı kadınlarda yüzde 11,8’e, erkeklerde ise yüzde 7,1’e yükseldi. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta ise bu oranlar kadınlarda yüzde 22,3, erkeklerde yüzde 13,1.

Kadınlar erkeklere göre daha düşük ücret almaya devam ediyor!

2024 Kazanç Yapısı İstatistiklerine göre, cinsiyetler arası ücret farkında en yüksek fark %17,4 ile yükseköğretim mezunlarında, en düşük fark %13,2 ile ilkokul ve altı mezunlarda gerçekleşti. 

Esnek ve güvencesiz çalışma daha çok kadınlara dayatılıyor!

İstatistiklerle Kadın, 2024” verilerine göre yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranı yüzde 10,2 oldu. Bu oran kadınlarda yüzde 16,1 iken, erkeklerde yüzde 7,3. Orta Vadeli Programla planlanan, kadınlara ve gençlere öncelik verileceği söylenen “çalışma modelleri” ile esnek ve güvencesiz çalışan kadınların sayısı daha da artacak.

Çalışma koşulları günden güne ağırlaştırılıyor!

Fabrikalarda, işyerlerinde baskı, taciz, mobbing kadınların çalışma koşullarını daha da çekilmez hale getiriyor. Yeterli işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmıyor. Kadınlar regl izni olmadan çalışmaya mecbur ediliyor. Yasal olarak kreş açma zorunluluğu olan pek çok işyerinde dahi kreş ya da kreş yardımı bulunmuyor. Doğum izinlerinin yetersiz olması, işyerinde kreş olmaması sebebiyle pek çok kadın, anne olduktan sonra iş yaşamının dışına itiliyor.

Ev içi yükler kadınların sırtında!

Çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı gibi ev işleri kadınların üzerinde bir “sorumluluk” olarak görülmeye devam ediyor. Ücretsiz, nitelikli kreş, hasta-yaşlı-engelli bakımevleri olmadığı için bu sorumluluklar kadınlar tarafından ücretsiz bir şekilde üstleniliyor. Pek çok kadın bu sorumluluklardan kaynaklı çalışamıyor. Hem işte hem evde çalışan kadınların ise karşı karşıya kaldığı çifte sömürü derinleşiyor.

Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet artıyor!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2024 yılında Türkiye'de kadın cinayetleri rekor seviyeye ulaştı, 394 kadın cinayeti, 258 “şüpheli” kadın ölümü yaşandı. Pek çok kadın gece sokakta yürürken kendisini güvensiz hissediyor. Yaygınlaşan cinsiyetçi şiddet, kadınları sadece hane içerisinde değil sokakta da işyerinde de tehdit ediyor.

Ekonomik krizin faturası ağırlaşıyor!

Hayat pahalılığı, yüksek kiralar, pahalı toplu taşıma ücretleri en çok kadınların belini büküyor. Tıpkı eğitim ve sağlık alanında olduğu gibi kültür-sanat faaliyetlerinin de giderek daha fazla ticarileşmesi işçi ve emekçi kadınları aileleri ile birlikte sosyal-kültürel faaliyetlerin dışına itiyor.

***

Kapitalizmin yarattığı bu vahşet tablosunu AKP-MHP rejiminin baskıcı-faşist uygulamaları tamamlıyor. Kadınların kırıntı düzeyinde kalan haklarına göz dikiliyor. “Aile Yılı” söylemi ile sermayenin ucuz işgücü ihtiyacını karşılasın diye kadınlar daha çok çocuk doğurmaya “teşvik” ediliyor. Ancak pek çok bebek temel ihtiyaçları dahi karşılanamadan, yetersiz beslenerek büyümeye devam ediyor. 

Sermaye düzeni her koldan bize saldırıyor. Bu saldırılara karşı direnmek, insanca bir yaşama kavuşabilmemiz için hayati önem taşıyor. Saldırıları püskürtmenin yolu Gezi Direnişi’nde, 19 Mart sürecinde olduğu gibi haklarımız ve geleceğimiz için sokaklara çıkmaktan, Temel Conta, TKIS Perde, Portakal Plastik, TPI, DİGEL Tekstil, DYO, Erlau, Esenyurt Belediyesi’nde olduğu gibi grev ve direnişleri büyütmekten geçiyor.

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları olarak tüm işçi ve emekçi kadınları krizin faturasına, baskıya ve şiddete karşı örgütlenmeye çağırıyoruz. Gelin hep birlikte gündüzlerinde sömürülmediğimiz, gecelerinde aç yatmadığımız, kadın cinayetlerine kurban gitmediğimiz, insanca yaşayabileceğimiz bir dünya için mücadeleyi büyütelim!

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları