Ticarileşen sağlık sisteminde tedavi zor!

AKP’nin sağlık politikaları nedeniyle sağlığa erişim harcamaları 15 yılda yüzde 146’ya varan oranda arttı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Temmuz 2025
  • 23:30

AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm ve ticarileşen sağlık politikaları nedeniyle yıkımın en çok hissedildiği alanlardan biri sağlık oldu. 

Sibel Bahçetepe’nin BirGün’de yer alan haberine göre “ilaç, reçete, muayene katılım payı, tetkik farkı ücreti, eşdeğer ilaç farkı” gibi her adımda ödeme yapmak durumunda kalan halkın cebindeki delik daha da büyüdü. 

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Fahri Yüce Ayhan konuşmasına devamında şunları dile getirdi:

‘‘Sistemin özü bir finans kaynağını belli bir kesime aktarmak üzerine kurulu. Şehir hastanelerine bir yılda ödenen parayla devlet 33 tane yeni kamu hastanesi yapabilirdi. Üniversite hastanelerinin işlevsizleştirilmesi, kamu hastanelerinin yeterli donanımdan yoksun bırakılması, özel hastanelerin kamunun mali kaynaklarından beslenmesi bu ideolojik dönüşümün sonucu. Ayrıca Ocak 2025’te devlet ve özel hastanelerde katılım payı yüzde 233, eğitim araştırma hastanelerinde yüzde 542 oranında arttı. Özetle devlet ‘sağlık hizmetinden yararlanmak istiyorsanız bunun finansmanına katılacaksınız’ diyor. Yani son iki yılda cepten çıkan ödeme daha da artmış durumda. Bu henüz TÜİK verilerine yansımadı. Yurttaşın sorması gereken soru ‘Ben neden sağlık hakkına erişmek için ayrıca para ödüyorum?’ Tedavi için her yurttaşın sadece nüfus cüzdanının olması yeterli olmalı ama artık nüfus cüzdanı değil, para cüzdanının da olması gerekiyor.’’

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap sağlığın her adımının paralı hale geldiğini anımsatarak şunları dedi: 

"Reçete katılım payı, ilaç katkı katılım payı, muayene katılım payı gibi çok sayıda kalemde yurttaştan ödemeler alınıyor. Ayrıca özel hastanelere gittikleri zaman yüzde 200’e varan ilave ücret ödemesi yapılabiliyor. Bazen örneğin üniversite hastanelerinde verilen görüntüleme randevularının erkene alınması için yine bir ödeme yapılması gerekebiliyor."

Kamu hastanelerinde randevu bulamayan hastaların özel hastanelere başvurmak zorunda kalabildiklerine dikkat çeken Azap, şunları söyledi: 

"Adım başı para aslında. Özetle TTB olarak biz şunu sölüyoruz. Kişinin sağlık hizmetinden yararlanabilmesi için nüfus cüzdanının yetmesi gerekir. Çünkü SGK’nin sağlık için topladığı primler, sağlık harcamalarına yetiyor. Yurttaşlardan ekstra bir para alınmasına da gerek yok. Bu durum sağlığa erişimde ciddi sorunlara sebep olabiliyor, Örneğin dünyada sessiz katil olarak bilinen ve en önemli ölüm sebeblerinin başında gelen yüksek tansiyon hastalığında, hastalar katkı katılım payı nedeniyle her gün düzenli olarak kullanmaları gerekirken ilaçlarını kutu bitmesin diye iki üç günde bir alıyor. Bu gelinen noktayı da özetleyen bir şey aslında.’’