Metal İşçileri Birliği sosyal medya hesaplarında Türk Metal’in TİS’e ilişkin anketine dair paylaşım yaptı. MİB’in paylaşımı şu şekilde:
“TM’den anket değil, baskı ve algı çalışması!
MESS ile yetkili sendikalar arasında 150 binden fazla metal işçisini kapsayan TİS süreci TM’nin yaptığı sözde anketlerle devam ediyor. Tiyatro oyununa dönen bu süreçte Türk Metal bir kez daha sahneye çıktı. MESS ile ortak hazırlandığı belli olan “Anket” ile işçilere baskı ve algı çalışması yapılıyor. Ancak ortada gerçek bir anket yok. Bu uygulama ne etik ne demokratik ne de yasal sınırlar içinde.
Metal işçilerinin gerçek düşüncelerini almak istiyorsanız başlarında bekleyerek, baskı ile, fişleyerek anket yapılmaz. Anketten de istedikleri sonuçların çıkması için özen gösterdikleri açık.
Taleplerin tepeden inme değil taban iradesi ile açığa çıkarılması gerekir. Anket öncesi her fabrikada bölüm bölüm toplantılar yaparsın, sorunları ve talepleri konuşuruz. Oysa ki, fabrikalarda işçilere dağıtılan anketler TM atanmışlarının gözü önünde adeta fişlenerek doldurtuluyor. Yöneticiler başımızda bekliyor, fotoğraflar çekiliyor, ne yazdığımız kontrol ediliyor. Yani özgür iradeyle görüş bildirmek neredeyse imkânsız hale getirilmiş durumda.
Kişisel bilgiler toplanıyor, kim ne yazdı tespit edilmeye çalışılıyor. Bu durum işçilerin "söz, yetki, karar" hakkına bir saldırıdır aslında. Denetim adı altında işçiler ablukaya alınmış durumda. Bu bir anket değil, tam anlamıyla mobbing ve fişleme aracıdır.
TM ve MESS’in birlikte organize ettiği bu sözde anket, işçilerin gerçek taleplerini yansıtmıyor. Aksine, sefalet sözleşmesinin zeminini oluşturmak için hazırlanmış bir mizansendir.
Zam oranı için en yüksek seçeneğin %25 olduğu ankette işçilere fazlasını isteme deniyor. Talepleri sınırlandırmak için hazırlanan ankette işçilerin en temel taleplerinden biri olan vergi dilimlerinin sabitlenmesi ve ücretlerin netten yatırılması talebi yer bile almıyor. İşçilerin aklına getirmemek lazım tabi…
Ama metal işçisi bu oyunu görüyor. Gerçek taleplerinin bunlar olmadığını biliyor. Metal işçileri, yoksulluk sözleşmelerine mahkûm etmek isteyenlere karşı iradesini ve mücadelesini ortaya koymalıdır. Bu süreç işçilerin birleşik gücüyle yürütülmelidir.
Çağrımızdır:
Bu düzene razı değilsen,
Sessiz kalma, örgütlen. Baskıya karşı dayanışmayı büyüt, birlikte güçlen!
Sözünü, hakkını, iradeni ve geleceğini elinden almak isteyenlere karşı birlikte duralım. MİB ile kenetlenelim.
Söz, yetki ve karar işçinin olacak!”