Cihatçı terör rejimi Suriye’sinde…

Filistin hareketi dışarı Siyonistler içeri

Cihatçılar, ABD ve İsrail'e direnenlere düşman oldukları için Suriye’de başa getirildiler. Elbette bunu, Erdoğan rejiminin sağladığı destek sayesinde başarabildiler.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 20 Nisan 2025
  • 21:50

HTŞ ile El-Kaide-IŞİD artığı örgütler emperyalist/siyonist güçlerin ve Erdoğan rejiminin desteği ile Suriye’yi işgal ettiler. Suriye halklarının ezici çoğunluğunun iradesi çiğnenerek başa getirilen cihatçı terör rejiminin şu ana kadarki en bariz icraatı, Alevilere dönük olarak uyguladığı vahşet oldu. 

Erdoğan rejimi koruması altında bulunan cihatçı rejim, emperyalistlerin ve gerici Arap devletlerinin göz yumması ile Suriye’nin sahil kentlerinde Alevi katliamını sürdürüyor. Genç kadınları kaçırıp İdlib’e görüyorlar. Çoğunluğu genç olan insanları göz altına alıyor, vahşi işkenceler yapıyor, öldürüp cesetleri yol kenarlarına atıyorlar. Silah zoruyla aileleri sokağa atıp evlerini gasp ediyorlar. Yaşam olanakları da büyük ölçüde ellerinden alınıp derin bir yoksulluğa itilen Aleviler, birçok kent, kasaba ve köyde ancak ölümü göze alarak evlerinden çıkabiliyor. Zira her gün evinden çıkıp ancak bir daha geri dönmeyen çok sayıda kişi oluyor. Bu ve benzer icraatlar “vahşet çağına” itilen Suriye’de “olağan” şeyler haline getirildi. 

***

Katliamlar için HTŞ rejiminin ellerini serbest bırakanların, cihatçılara biçtikleri başka roller de var. İngiltere’nin eski Özbekistan Büyükelçisi ve insan hakları savunucusu Craig Murray’ın kişisel bloğunda yazdıkları, bazı beklentilerin mahiyeti hakkında fikir veriyor. Murray, İngiliz diplomatik kaynaklardan aldığı bilgiye dayanarak, Suriye’de yönetimi elinde tutan “cumhurbaşkanı” Ebu Muhammed el-Colani’nin, 2026 yılı sonuna kadar İsrail’i resmen tanıyacağı ve karşılıklı büyükelçi atamasının yapılacağı yönünde İngiltere’ye güvence verdiğini ileri sürdü. 

Batı’nın mali desteği ve Suriye üzerindeki yaptırımların kaldırılması karşılığında Colani’nin İsrail’le normalleşme hamlesini hayata geçireceğini belirten Murray, “Colani’nin İsrail yanlısı duruşu tüm diğer kriterlerin önüne geçmiş görünüyor” diyor ve HTŞ’nin İngiliz istihbarat örgütü MI6 ile İngiliz özel kuvvetlerinden doğrudan destek aldığını ekliyor. 

***

Böyle bir adım atılırsa bu soykırımcı İsrail devletiyle zaten işbirliği yapan HTŞ için var olan ilişkilerin adının konması anlamına gelecek. Ancak Trump yönetimi için bu kadarı yeterli değil. İşin bir de “Filistin ayağı” var. Trump’ın HTŞ’nin önüne “görev listesi” koyduğunu, Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi yazdı.

WSJ’nin verdiği habere göre, Trump yönetimi Suriye’deki HTŞ hükümetine yönelik kapsamlı bir politika yönergesi hazırladı. Bir takım “güvenlik” başlıkları içeren belgede, Trump yönetimi HTŞ yönetiminden bir dizi önemli adımı atmasını talep ediyor. Trump’ın taleplerinin başında, onlarca yıldır Suriye’de faaliyet gösteren Filistinli örgütlerin sınır dışı edilmesi ve finansal kaynaklarının engellenmesi geliyor.

Filistinli göçmenler 1948’den beri Suriye’de yaşıyor. En büyük Filistin mülteci kampı Şam’da bulunuyor. Arap dünyasında Filistinlilere en geniş hareket alanını Baas yönetimi tanışmıştı. Filistinli örgütler hem kamplarda etkindi hem uluslararası büroları Şam’da bulunuyordu. Sadece Hamas 2011’de merkezini Katar’a taşımıştı. Bunlar arasında, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Komutanlık, El-Fetih, İslami Cihad ve diğer gruplar bulunuyor. Cihatçı terör rejiminin başa getirilmesinden sonra soluk alamaz duruma düşürülen Filistinliler, şimdi Trump’ın talebi ile sınırdışı edilmekle karşı karşıya kalacak. 

Trump, bunun karşılığında yaptırımların hafifletilmesi, diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve bazı cihatçıların terör listesinden çıkarılmasını vaat ediyor. 

***

İsrail’in Suriye’nin tüm askeri varlığını imha etmesini seyreden HTŞ rejimi, Siyonist ordunun Golan tepeleri ve çevresini, Kuneytra ve sınır bölgesini işgal etmesini sessizce izledi. İsrail ordusu sonunda Şam’ın 16 kilometre yakınına kadar gelip yerleşti buna da Şam’da itiraz etmedi. Cihatçı-faşist rejimin hamiliğini yapan Erdoğan rejimi ise, “İsrail’le anlaşabilirsiniz” diye tüyo verirken, Colani ile diğer önde gelen azılı katiller, Netanyahu rejimini rahatsız edecek bir imada bile bulunmuyor. 

Buna karşın İsrail hem istediği yeri bombalayıp, istediği bölgeyi işgal ediyor hem HTŞ’ye “bizim istemediğimiz bir şey yaparsanız bedelini ödersiniz” diye tehdit yağdırıyor. Halkları katlederken vahşette sınır tanımayan bu cihatçı sürüler, İsrail’in ayaklarına kapanarak bir paçavra gibi yere seriliyorlar. Cihatçılar, tam da emperyalist/siyonist güçlere uşaklık ettikleri, ABD ve İsrail saldırganlığına direnenlere düşman oldukları için Suriye’de başa getirildiler. Elbette bunu, Suriye topraklarına gözünü diken Erdoğan rejiminin sağladığı çok yönlü destek sayesinde başarabildiler.