30 Ağustos Cumartesi günü konser programının öncesinde “Dünya, Ortadoğu ve Türkiye” başlıklı panel gerçekleştirildi. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu tarafından düzenlenen panelde, güncel sorunlar tartışıldı. Saat 19.30’da ise konser programı başlatıldı.
Festival alanı pankart ve standlarla donatıldı
Festivalin gerçekleştirildiği park pankartlarla donatıldı. Alana “Tekel’den Greif’e, Rojava’dan Gazze’ye direniş özgürleştirir / EKK”, “Yolumuz işçi sınıfının yoludur! / DGB”, “Greif, Şişecam, Yatağan direnen işçiler kazanacak! / BDSP”, “Emperyalizm savaş demektir barış sosyalizmle gelecek! / BDSP”, “Rojava, Tekel, Şengal, Gazze, Greif, yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği - Bijî yekîtîya karkeran biratîya gelan! /BDSP”, “Alnımızda kömür karası dilimizde direniş ezgisi! / İKE”, “Şovenizme, faşizme, emperyalizme karşı şimdi Deniz olunmalı / BDSP” şiarlı pankartlar asıldı.
Festival alanının girişine direniş fotoğraflarının bulunduğu sergi ile birlikte emekçilere duyurusu yapılan “kömür” temalı öykü, şiir ve resim sergisi çağrısının üretimleri asıldı. Girişin devamına ise tutsaklar Evrim Erdoğdu ve Özgür Karagöl’ün fotoğraflarının ve mektup adreslerinin bulunduğu dayanışma standları, çay, mısır, takı, gözleme, Sincan İşçi Birliği ve Eksen Yayıncılık standları açıldı.
Tel örgülerin ardından selamlama
Etkinlik belgesel gösterimi ile başladı. Soma Katliamı’nın hemen sonrasındaki görüntüleri içeren belgesel, Haziran’dan itibaren direniş görüntüleriyle devam etti. “Yaşamın olduğu her yerde direniş vardır” vurgusu yapan belgesel, direnişin zindanlarda da sürdüğünü vurgulayarak festival tutsakları Evrim Erdoğdu ve Özgür Karagöl’ün görüntü ve videolarından oluşan bir çerçeveye büründü. Mamaklı emekçilere tutsakların ağzından hoşgeldiniz denildi. Böylece, onların festival alanında olduğu, tel örgülerin kâr etmediği gösterilmiş oldu.
Festival emekçi halklara ithaf edildi
İlgiyle izlenen belgeselin ardından açılış konuşması yapıldı. Konuşmada festivalin şiarının önemi üzerinde duruldu ve Soma başta olmak üzere iş cinayetlerinde katledilen işçilere ve emperyalist savaşlara ve dinci-gerici çetelerin zulmüne maruz kalan emekçi halklara ithaf edilen festivalin bir direniş ve dayanışma çağrısı olduğu söylendi. Dünyanın dört bir yanında direnen işçi ve emekçiler selamlandı ve devrim ve sosyalizm davasında ölümsüzleşen kadın-erkek tüm işçi ve devrimciler anısına saygı duruşunda bulunma çağrısı yapıldı.
Saygı duruşunun ardından, festivali örgütleyen Mamak İşçi Kültür Evi adına bir konuşma yapıldı. Festivalin ne anlama geldiği irdelenerek, baskı ve operasyonların festival coşkusunu geriletemediği belirtilen konuşmada, neden bu şiarın seçildiği anlatıldı. Özellikle Soma’da katledilen yüzlerce işçinin, her gün bir fabrikadan gelen iş cinayeti haberlerinin, Ortadoğu’da süren direnişin, festival aracılığıyla gündemleştirilebilmesi ve taraflaşma yaratılabilmesi için belirlendiği söylendi. Bu politik gerekçelendirmenin ardından Evrim Erdoğdu ve Özgür Karagöl’ün festivali selamlayan mektupları okundu.
Dünya halklarından ezgiler
Daha sonra dünya halk şarkılarını seslendiren Grup Redro sahneye davet edildi. Redro, Arapça, Kürtçe, İtalyanca, İspanyolca ve daha birçok dilde söyledikleri şarkılarla, festivalin içeriğine uygun bir dinleti gerçekleştirdi. İlgiyle izlenen konserin ardından PSAKD Ankara Şubesi 2 Temmuz Sanat Topluluğu Semah Ekibi bir gösterim gerçekleştirdi. Alanda semah gösterisine büyük ilgi vardı.
Semah gösterimi sonrasında yapılan konuşmalarda 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün yaklaştığı belirtilerek, egemenlerin ikiyüzlülüklerine sahne olacak 1 Eylül’de gerçek ve kalıcı bir barış için savaşanların yanında saf tutulması çağrısı yapıldı ve komünistlerin 1 Eylül’de gerçekleştireceği eylemin programı aktarıldı. Bunun yanı sıra Şengel ve Ezidi halklarla dayanışma büyütmek için destek kampanyasına çağrı yapılarak acil ihtiyaç listesi ve gerekli insani yardım malzemelerinin duyurusu yapıldı.
Daha sonra sahneye Caner Gülsüm çağırıldı. Bundan önceki pek çok etkinlikte de faaliyete desteğini esirgemeyen Gülsüm, işçi kültür evine teşekkür ederek festivalle dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı ve türkülerden, halaylarda oluşan repertuarını Mamaklı işçi ve emekçilere sundu. Kendi bestelerini de paylaşan Gülsüm, bir bestesini Berkin Elvan’a ithaf etti. Bu türkü bittikten sonra ise alanda “Berkin Elvan mücadeleye devam!” sloganı atıldı. Bu coşkulu konser sonlandıktan sonra bir emekçi çocuğu Berkin ve Soma için sahneye ekmek ve baret bırakmak istedi ve kitlelerin alkışları ve sloganları eşliğinde eylemini gerçekleştirdi.
Greif’in direniş rüzgarı Mamak’ta
Caner Gülsüm’ün ardından sahneye Greif işçileri davet edildi. Söz alan Greif işçisi Orhan Purhan Greif fabrikasında yaşanan sorunlardan ve işçi direnişinden söz etti. Greif’teki işgal boyunca neler başarıldığını ile baskı ve saldırıları da anlatarak örgütlenme çağrısı yaptı. Purhan, ayrıca Mamak İşçi Kültür Evi’ne teşekkür etti.
Daha sonra sahne alan Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu devrimci ezgileri ile devrim şehitlerine ve Soma’da katledilen işçilere adadıkları bestelerini seslendirdiler. Şengal ve Rojava’daki gerici saldırılara karşı halkların kardeşliği şiarını yükseltmek istediği için bir genç kadın da Kürtçe bir açılış ezgisi dillendirerek müzik topluluğuna destek oldu.
Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!
Topluluk sahneden indikten sonra da sahnede söz almak ve kendi müziklerini dillendirmek isteyen mahalleli gençlere sahne verildi. Liselilerden oluşan grup coşkuyla politik rap şarkılarını seslendirdi. Alandaki liseli gençlerin ilgisi büyüktü. Şarkılarında Haziran Direnişi’ne, Berkin Elvan’a ve Soma’ya selam yollayan gençler şarkı aralarında da politik mesajlar verdiler. Performansın sonunda da kendilerine kendi mahallelerinde kendi tarzlarını ve sözlerini kitlelerle buluşturma imkanı sağlayan festivale ve kültür evine teşekkür ederek etkinliklerini bitirdiler.
Devletin, özellikle semt gençliğini uyuşturucu ile yozlaştırma ve depolitize etme saldırılarını yoğunlaştırdığı bu dönemde mahalleli bu gençlerin emeğinin çok önemli olduğu vurgulandı ve festivalin devrimcilerin bu gençlerle buluşmasının bir aracı olduğu söylendi. Etkinlik “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” sloganlarıyla sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara