Emekliler kelimenin yalın ve net haliyle açlıktan ölmemek için ek bir işte çalışmak zorunda. Çünkü aldığı maaş açlık sınırının bile çok altında. 2025 Ocak ayında açlık sınırı yaklaşık 21 bin olarak hesaplanırken, iktidarın aparatı TÜİK’in enflasyon verilerine göre 2025 Ocak ayında en düşük SSK ve BAĞ-KUR emekli aylığı yüzde 15,75 artırılarak 14 bin 469 lira oldu. Memur emeklisinin maaşı biraz daha yüksek. Ama yoksulluk sınırını aşmıyor.
Emekli sokakta kalsa bile, açlıktan ölmemek için aldığı maaşla yaşaması çok zor. Ev kirası, elektrik, su, giyecek, ulaşım vb. eklendiğinde ek bir işle ser-sefil yaşamak zorunda.
Emekli olduğunda tatil gibi insani ihtiyaç olan ama verili durumda “lüks” görülebilecek şeyleri yapmaya imkânı yok.
Patronların kâr hırsı nedeniyle gerçekleşen iş cinayetlerinde, özellikle son yıllarda yaşamını yitiren emekli sayısı giderek artıyor. Emeklilerin ezici bir çoğunluğu kayıt dışı çalışıyor.
Çünkü kayıtlı çalıştığında emekli maaşı düşürüleceği için kayıt dışı çalışmayı tercih ediyor.
Tümüyle kayıtlı çalışanların olduğu iş yerlerinde bile iş güvenliği önlemleri yeterince alınmadığı koşullarda kayıt dışı çalışanlar için iş güvenliği önleminin olmadığı deneyimlerle defalarca ispatlanmış bir olgudur. Bu durumda “emekliler artık ölüme takılıyor” demek hiç yanlış olmayacak.
DİSK verileriyle 2024’te en az 512 emekli iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ki bu rakam tespit edilebilen rakamdır. Bu yüzden “en az” ibaresi kullanıldı.
H. Ortakçı