“20 Haziran Dünya Mülteciler Günü” açıklamaları

İnsan hakları ve hukuk örgütleri düzenledikleri basın toplantılarında “20 Haziran Dünya Mülteciler Günü” üzerine açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Haziran 2025
  • 19:00

“20 Haziran Dünya Mülteciler Günü” vesilesiyle açıklama ve toplantılar yapıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve hukuk meslek örgütleri düzenledikleri basın toplantılarında “20 Haziran Dünya Mülteciler Günü” üzerine yaptığı açıklamalarda “Sığınma hakkını değil sınırları kaldırın” denildi.

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi Göç ve İltica Komisyonu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla baro binasında düzenlediği basın toplantısında yapılan açıklamada çözüm önerileri şöyle sıralandı:

“*Mültecilerin insan onuruna yakışır yaşam koşullarına kavuşması sağlanmalıdır.

*Suriye, Filistin ve İran başta olmak üzere savaşların sonlandırılması için uluslararası kamuoyu harekete geçmelidir.

 *Mülteci hakları pazarlık konusu yapılmamalı, nefret söylemleri ve zorla geri gönderme uygulamalarına son verilmelidir.”

İHD İstanbul Şubesi Göç ve Mülteci Hakları Komisyonu basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda konuşan komisyon üyesi Gülseren Yoleri gün hakkında şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2001 yılından bu yana; çatışma, şiddet ve zulüm nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve yerlerinden edilen mültecilerin sorunlarına dikkat çekmek ve dayanışma sağlamak amacıyla 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü olarak kabul edilmiştir. Ancak geçen 24 yıllık süreçte mültecilerin yaşadıkları ağır sorunlar halen çözülemediği gibi, devletlerin göç ve mülteci politikaları sığınma hakkını tehdit eder bir noktaya varmıştır.”

Göçmen ve mültecilerin dünyada yaşadığı sorunları dile getiren Yoleri, devamında şu ifadeleri kullandı:

“20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesi ile bir defa daha; tüm devletleri çatışmalara, savaşlara ve küresel çapta sömürü politikalarına son vererek mülteciliği yaratan nedenleri ortadan kaldırmaya, sığınma hakkına ve mültecilik hukukuna uymaya, bu doğrultuda sorumluluk almaya, mülteciler için insanca yaşama koşullarını oluşturmaya ve mültecileri siyasi pazarlık konusu yapmayan hak odaklı insani politikalar üretmeye, mültecilerin eğitim, barınma, beslenme, çalışma ve sağlığa erişim gibi temel haklarının sağlanması konusunda kalıcı çözümler geliştirmeye çağırıyoruz. Özetle:

*İHEB ve 1951 BM Cenevre Sözleşmesi ile düzenlenen ve korunan “sığınma hakkı” bir insan hakkıdır, mültecilerin bu hakka erişimi sağlansın,

*Türkiye, 1951 BM Cenevre sözleşmesine koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırsın ve ülkede bulunan mültecilere hukuki statü sağlansın,

*Geri gönderme yasağını ihlal eden ve sığınma hakkı ihlallerine neden olan AB Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması iptal edilsin,

*Mültecilere yönelik mültecilik hukukuna ve insan haklarına aykırı uygulamalara son verilsin,

*Mültecilere yönelik ayrımcı, ırkçı yaklaşımlar, nefret söylem ve eylemleri ile mültecilere yönelik nefret suçlarında cezasızlık önlensin,

*Mültecilere yönelik çifte standartlar ortadan kaldırılsın, hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın hukuki koruma ve insanca yaşama olanakları ve tam olarak insan haklarına erişimleri sağlansın,

*Mülteci kadın, çocuk, LGBTİ+, yaşlı, engelli gibi kırılgan mülteci gruplar için uygun koruma ve imkanlara erişim sağlansın,

*Eğitim, sağlık ve benzeri temel ihtiyaç alanlarına ve bütün kamu hizmetlerine anadilde erişim sağlansın,

*Geri Gönderme Merkezleri kapatılsın, idari gözetim uygulamasına son verilsin,

*Mültecilik, ancak mülteciliği yaratan nedenlerin önlenmesi ile önlenebilir, savaşları, çatışmaları, ekonomik ve ekolojik krizleri önleyin.”