Limter-İş’ten 15-16 Haziran Direnişi etkinliği

DİSK Limter-İş ve Birleşik İşçi Hareketi, Suphi Nejat Ağırnaslı anısına adadıkları ve “Genel grev, genel direniş” şiarıyla 15-16 Haziran direnişinin güncelliğini konu alan bir etkinlik düzenledi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 15 Haziran 2025
  • 21:30

DİSK Limter-İş ve Birleşik İşçi Hareketi, Suphi Nejat Ağırnaslı anısına adadıkları ve “Genel grev, genel direniş” şiarıyla 15-16 Haziran direnişinin güncelliğini konu alan bir etkinlik düzenledi.

Etkinlik, işçi sınıfı mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından DİSK Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Saygılı konuşmasında, 1970 15-16 Haziran Direnişi’nin tarihçesine, DİSK’in TÜRK-İŞ içinden nasıl doğduğuna ve güncel gelişmelere değindi.

“Genel grev ve genel direniş”

Panelin ilk konuşmasını Kaldıraç Hareketi’nden Hakan Dilmaç yaptı. Dilmaç konuşmasında şunları vurguladı:

“Dünya kapitalist-emperyalist sistemi derin bir kriz içerisindedir. Bu krizden çıkış yolu olarak doğayı ve tüm canlı yaşamını yok etmeyi hedefliyorlar. Savaşlar ve saldırganlık her geçen gün artıyor. Bu savaşların kazananı sermaye sınıfı oluyor. 15-16 Haziran Direnişi, işçi sınıfı ve emekçilere hâlâ yol göstermektedir. Mücadele alanlarını birleştirmek ve işçi sınıfının merkezde olduğu örgütlü bir mücadele alanı yaratmak zorundayız. İşçi sınıfının bağımsız, birleşik mücadelesi ortaya çıkarılmalıdır. Bu şekilde bir örgütlülük sağlandığında genel grev ve genel direnişin örgütlenmesi mümkündür. Kapitalizmin derin bir krizden geçtiği bu dönemde, bu durumu fırsata çevirerek genel grev ve genel direnişi örgütlemek mümkündür.”

“15-16 Haziran, 19 Mart isyanı ve kitle hareketi”

İkinci sunumu Halkevleri’nden Ali Engin Demirhan yaptı. Demirhan konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:

“Türkiye’de yürütülen siyaset biçimleri içinde devrimci bir strateji ortaya konmalıdır. Mevcut siyasi pratikler düzen içi alana sıkışmaktadır. Devrimci mücadele düzen dışı bir hat üzerinden yürütülmelidir. Bugün çoğunluk olsanız dahi seçimlerin bir gerçekliği kalmamıştır. Devrimci bir stratejiye ihtiyaç vardır. 1970 15-16 Haziran Direnişi, işçi sınıfının devrimcileşebileceğini ve politik öncülük rolünü gösterebileceğini ortaya koymuştur. Dünyadan örneklerle isyan hareketleri anlatılarak iktidarların nasıl yıkıldığına dair örnekler verildi. Ancak bu isyanların öncüsüz sürdüğü belirtildi. 19 Mart sürecinde sendikaların işlevsiz kaldığı görüldü. Gençlik hareketinin bu süreçteki durumu ve yaptıkları değerlendirildi.”

“İşçi gençlik ve devrimin güncelliği”

Üçüncü sunumu Sezin Uçar gerçekleştirdi. Uçar konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“15-16 Haziran Direnişi dönemi bize çok şey anlatıyor. İşçi sınıfı toplumsal ve maddi bir güç olarak sahneye çıktı. Direniş bireysel değil, kolektif örgütlenmenin ürünüydü. Dönemin sendikal bürokrasisinin durumu ve geçmiş direnişler üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Gençliğin mevcut koşulları, çalışma ve okuma şartları anlatıldı. 19 Mart hareketindeki gençliğin rolü ve sendikaların durumu ele alındı. Faşizmi yenmek için politik özgürlük mücadelesine ihtiyaç vardır.”

“Gençlik ve işçi sınıfı ortak mücadelesi”

Son sunumu Onur Yoldaş Mete yaptı. Mete, gençlik hareketinin son 10 yılına dair değerlendirmelerde bulundu:

“Gezi, Kobani ve Rojava süreçlerinde gençlik önemli roller oynamıştır. Faşizm gençliğe karşı saldırılarını artırarak sürdürmektedir. Örgütlenme ve bilinçlenmenin önüne geçilmeye çalışılıyor ama gençliğin arayışı ve örgütlenme süreci sürmektedir. Boğaziçi Üniversitesi direnişinde bunu gördük. Gençlik, geleceksizlik kriziyle karşı karşıya ve buna karşı öfke büyümektedir. Genç kadınların direnişi özellikle dikkat çekmektedir. Gençlik hareketi, işçi sınıfıyla bağ kurmalı, kendi gündemlerinin ötesine geçerek ortak mücadele zeminleri oluşturmalıdır. Gençlik, geleceğin işçi sınıfıdır ve işçi sınıfına yabancı değildir. Mesleki eğitimde yaşanan sorunlar anlatıldı. İşçi ve gençlik mücadelesi ortak çıkarlar üzerinden yürütülmeli, eylem birlikleri güçlendirilmelidir.”

Forum bölümü

Sunumların ardından forum bölümüne geçildi. Forumda DİSK Enerji-Sen, İnşaat-İş, İşçi-Sen ve DEV TEKSTİL temsilcileri söz aldı.
Forumda ilk sözü Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin aldı. 15-16 Haziran'ın yıldönümünde yol göstermesi açısından bir arayış içinde olduklarını söyleyen Keskin, ellerindeki araçlarla sınıf mücadelesine yön vermeye çalıştıklarını kaydetti. Sınıfın çok katmanlı ve parçalı olduğunu belirterek Mart isyanında sokağa çıkan gençlerin, yeni işçi kitlesinin en yeni bileşenleri olduğunu kaydetti.  

İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlusu Yunus Özgür söz aldı ve şunları dedi:

"Bugün yeni 15-16 Haziranlar yaratabiliriz. Her 15-16 Haziran'da genel grev genel direnişi tartışıyoruz. Hiç beklemediğimiz anda Mart'ta gençlik kitleleri, öncülük etti. Sınıf hareketi de böyledir. Mesele öncülük meselesidir. Az olabiliriz, hem sendikal hem siyasi anlamda az kadrolarla mücadele edebiliriz. Her attığımız adım mücadeleye hizmet ediyor”

İşçi-Sen'den Aydın Yiğit ise işçilerin direnişlerde diğer direnişteki işçilerle iletişimde ve dayanışma içinde olması gerektiğini söyledi. Polonez direnişinde işçilerin bilinç seviyesinin arttığını gördüklerini aktardı. Yiğit, "Genel grev genel direniş zorunludur. Bunun için örgütlenmesinin yolunu açmalıyız" çağrısı yaptı.
DEV TEKSTİL’den Okan Karaçam, 15-16 Haziran öncesinde devrimci bir kopuş yaşandığını, DİSK'in Türk-İş'ten ayrıldığını hatırlattı. Bu direnişinin kendiliğinden ortaya çıkmadığını kaydeden Karaçam, işçilerin o dönemdeki çalışma koşullarının bugün de geçerli olduğunu belirtti. 

Forumda söz alan yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, 15-16 Haziran direnişini anarken, sonrasında yaşananların da konuşulması gerektiğini söyledi. 

Limter-İş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, 1970'ten daha ağır bir süreçte yaşadıklarını belirtti.

SGDF'li Beritan Aksu, artan çocuk işçi cinayetlerine dikkat çekti, AKP-MHP iktidarının gençliği geleceksizliğe ittiğini söyledi. Aksu son olarak mücadeleci sendikaların, siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin MESEM'lere karşı mücadele etmesini istedi.

Fabrika işçisi Taylan Nakçı, iktidarın faşist saldırılarını hatırlattı. İşçileri sarı sendikalardan, mafyatik yapılardan kurtarmak için mücadeleye katmak gerektiğini söyleyen Nakçı, gençliğe işçi sınıfının mücadelesini sahiplenme çağrısı yapılırken aynı zamanda işçi sınıfının da gençliğin gündemlerini kendi gündemine almasının zorunlu olduğunu kaydetti.

Forum yeni 15-16 Haziranlar yaratmak için birleşik mücadele yürütme sözüyle sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul