Bursa Su Kolektifi’nden eylem

Bursa Su Kolektifi Mudanya’da düzenlediği basın açıklamasında müsilajın bir çevre sorunu olmaktan ziyade toplumsal bir krize dönüştüğü vurgulandı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 14 Haziran 2025
  • 19:30

Bursa Su Kolektii’nin çağrısıyla "Denizime dokunma" şiarıyla Mudanya’da bulunan Mütareke Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. 

Açıklamada müsilaj ve diğer deniz yaşamını katleden sorunlar üzerine şunlar söylendi:

"Marmara Denizi artık yaşamakta zorlanıyor. Ergene nehrine deşarj yapan arıtma tesislerinin 2021 den bu yana Marmara Denizine çevrilmesinden kısa bir süre sonra Marmara Denizinde müsilaj görülmeye  başladı. Marmara Denizi Eylem Planı sözde uygulamaya alındı, planda kaçak deşarjlarla mücadele, OSB arıtmalarına yönelik kesin hükümler, müsilaja sebep olan gübre, deri, gıda sanayi ve deniz suyunu soğutma suyu olarak kullanan tesislere karşı özel önlemler yoktu. Denizin yüzeyindeki müsilaj toplanarak bitti algısı toplumun bilincine  yerleştirildi.  AKP iktidarı geçen üç yıllık süreçte denizin kirletilmesini önleyecek iradeyi göstermedi, Ekim 2024 te müsilaj tekrar ortaya çıktı, deniz tabanını saran tül görünümlü yoğun yapılar oluştu, 2025 yılı ilk aylarında deniz suyunu filtreliyen pina, sünger, mercan, midyeler ile denize oksijen sağlayan deniz çayırlarının üstünü kaplayarak denizi hızla ölüme sürüklemeye başladı. Son 23 yılda iktidar tarafından denetimsiz bırakılan sanayi, maden, tarım  ve evsel atıklar Marmara Denizi'ni foseptik çukuruna çevirdi. Böylece Marmara Denizi derinliğinin yüzde 98'inde yaşayan canlılar oksijensiz bırakılarak ölüme terk edildi." 

Denizde yaşamın katledildiğinin anlatıldığı açıklamada şu talepler sıralandı: 

"Müsilajın toplumsal cinsiyet etkilerini değerlendiren araştırmalar yapılması, kadınların çevre iklim direnişlerin de desteklenmesi, kirliliğe neden olan kurum ve projelerin toplumsal cinsiyet etkisi açısından denetlenmesi, sağlıklı bir çevreye erişimin insan hakkı olarak tanınması, kıyı bölgelerinde geçimin kaynaklarını kaybeden yurttaşlara yönelik ekonomik ve sosyal destek programları geliştirilmeli, Marmara'ya atık bırakan tüm işletmelerin acil denetim altına alınması Arıtma tesislerinin kapasite ve işlevselliğinin artırılması. Bilim insanlarının önerileri doğrultusunda uzun vadeli deniz koruma planlarının hayata geçirilmesi. Marmara Denizi kıyısında yaşayan halkın, özellikle kadınların ve gençlerin, bu sürece dahil edilmesi. Kıyılarımızın kamusal, temiz, erişilebilir alanlar olarak korunması."