ABD, Panama ile yaptığı yeni bir anlaşma sayesinde, önemli bir ticaret rotası olan Panama Kanalı'na belirsiz sayıda asker gönderebilecek ve atık “kanal elimizde” diyebilecek.
ABD Başkanı Donald Trump, dünya ticaretini keyfi gümrük vergileriyle altüst ederken, Washington yönetimi stratejik ticaret yolları üzerindeki denetimini sıkılaştırıyor. ABD ordusu, Orta Amerika ülkesi Panama hükümetinin izniyle Panama Kanalı'nda resmen askeri faaliyet yürütebilecek. AFP haber ajansının 11 Nisan Cuma günü aktardığına göre, 9 Nisan Çarşamba günü varılan bir anlaşma, ABD ordusunun üç yıl boyunca su yolu üzerinde eğitimler, tatbikatlar ve "diğer faaliyetler" gerçekleştirmesine izin veriyor. Bu faaliyetlere katılacak asker sayısı ise açıkça belirtilmiş değil.
ABD Savaş Bakanı Peter Hegseth ile Panama Kamu Güvenliği Bakanı Frank Ábrego tarafından imzalanan anlaşmada, Panama'nın egemenliği "açıkça" tanınıyor ve ABD silahlı kuvvetlerinin kendi askeri üslerini kurmasına izin verilmiyor. AFP'nin aktardığına göre Hegseth, bu adımın "bu yarımküredeki Çin tehditlerine güçlü ve kararlı bir şekilde karşı koyarak bir savaşı önlemeyi" hedeflediğini söyledi.
Panama Kanal İdaresi de Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın kanal üzerindeki Panama egemenliğine duyulan "saygı ve tanımayı" ve Tarafsızlık Antlaşması'na bağlı kalındığını vurguladığını belirtti. Halihazırda güvenlik, siber güvenlik ve mühendislik alanlarında sürdürülen ABD-Panama iş birliğinin altı çizildi. Hegseth ile Ábrego arasında imzalanan bu belge, "gelecekte geliştirilecek olan bu modelin ilk adımı" olarak tanımlanıyor. Ayrıca savaş ve ikmal gemilerine yönelik hizmetlerde "maliyet açısından tarafsız bir denge" sağlanmasına ilişkin yeni bir anlaşma yapılması da planlanıyor.
ABD böylece, 25 yıl önce kanalı tamamen Panama'ya devretmesinden bu yana ilk kez yeniden bu su yoluna fiilen askeri erişim sağlamış oluyor. Washington başlangıçta, ABD Donanması'nın kanaldan ücretsiz geçişine izin verilmesini istemişti. 2024'ün sonunda Başkan Trump, geçiş ücretlerinin fazla olduğunu ileri sürmüş ve Panama'nın Çinli askerlere Atlantik ile Pasifik arasındaki gemi trafiğini kontrol etme imkânı verdiğini iddia etmişti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Şubat ayındaki ilk ziyaretinden hemen sonra, Panama hükümeti Çin'in "Kuşak ve Yol Girişimi"nden çekildiğini duyurdu ve ABD ordusunun Kolombiya sınırında bir askeri üs kurmasına izin verdi.
Trump daha sonra Panama'ya asker göndermeye gerek olmadığını belirtti, ancak "Çin etkisinin" geri püskürtülmemesi hâlinde sonuçları olabileceği uyarısında bulundu. Bunun üzerine Panama hükümeti, Panama Kanalı'ndaki iki limanı işleten Hong Kong merkezli CK Hutchison adlı şirkete baskı yaptı. Söz konusu şirketin milyarlarca dolarlık ödeme borcu olduğu iddia edildi. Geçtiğimiz hafta CK Hutchison, terminal operasyonlarını ABD'li finans devi Blackrock ile İsviçre merkezli büyük denizcilik şirketi MSC'nin oluşturduğu bir konsorsiyuma yaklaşık 19 milyar dolara devrettiğini açıkladı.
Pete Hegseth, Panama'ya yaptığı birkaç günlük resmi ziyareti sırasında, ABD'nin Panama ordusu ve donanmasına ait üsleri de ülkenin "davet etmesi hâlinde" yeniden faaliyete geçirebileceğini dile getirdi.
ABD kapıyı zorlamadan önce Panama kapıyı kendisi açmış oldu. Ancak iş burada bitecek gibi görünmüyor: ABD'nin bir sonraki "güvenlik anlaşması", Grönland'daki eski Amerikan askeri üslerinin "yeniden canlandırılması" olabilir.
Çeviri: Kızıl Bayrak
Junge Welt - David Maiwald / 12.04.2025