KESK: "Emek mücadelesi kazanacak"

KESK yönetimi düzenlediği basın toplantısında Çalışma Bakanlığı tarafından 1 Ağustos’ta başlayacak TİS görüşmeleri belirtilerek "Kamu emekçi ve emeklileri bu sistemle 14 yıldır oyalanmaktadır" vurgusu yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 13 Haziran 2025
  • 21:30

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Çalışma Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2025'te başlayacak olan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine ilişkin Ankara Kızılay'da bulunan bir otelde basın toplantısı düzenlendi. 

"7 toplu sözleşmede sefalette anlaşanlar değil, emek mücadelesi verenler kazanacak" yazılı pankartın açıldığı toplantıda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak şunları söyledi:

"Normal koşullarda bir ülkede çalışanlar, emekçiler toplu sözleşme süreçlerini dört gözle bekler. Toplu sözleşme masasını yaşadığı sorunların çözümü için bir fırsat olarak görür. Ancak ne yazık ki ülkemizde tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. 14 yılda yapılan her toplu sözleşmeden sonra ortaya çıkan tablo bugün milyonlarca kamu emekçisini ve emeklisini toplu sözleşme süreçlerinin başlamasından heyecan değil, endişe duyar hale getirmiştir." 

Açıklamada önceki TİS’lerden yola çıkarak şunlar söylendi:

"İşveren tarafı 'Konuyu, tarafları, kapsamı, masaya getirilen teklifin bu kapsama girip girmediğini ben belirlerim' diyor. 'Sendikamız' diye nitelendirdiği konfederasyonu tüm kamu emekçilerinin ve emeklilerin tek yetkilisi olarak görüyor. Öyle ki bu sistemde uyuşmazlık halinin bile baştan önlemi alınmış durumda. Hani olur da iktidarın 'Sendikamız' dediği, kraldan çok kralcı yapı kamu emekçilerinin taban baskısı soncunda mutabakata imza atamadı. Ne olacak? Hakeme gidilecek. Peki, Hakem kim? İki taraf arasında bir sorun olduğunda, tarafları dinleyip bağımsız karar veren hakem mi? Tam tersine ortada hakem değil, adeta iktidarın fanatik taraftarı bir yapı oluşturulmuş durumda. Toplam 11 üyeden oluşan 'Kamu Görevlileri Hakem Kurulu' adlı bu yapının başkan dahil 6 üyesi, Cumhurbaşkanı tarafından atanan üyelerden oluşuyor. Kurulda çalışanları temsilen 1'si öğretim üyesi olmak üzere 5 üye bulunuyor. Ama çalışanları temsil edecek olan bu üyelerden öğretim üyesi bile konfederasyonların gösterdiği 7 aday içinden seçip atama yetkisi yine Cumhurbaşkanı'na verilmiş durumda. Bu kadar önleme rağmen ola ki oylar eşit çıkarsa diye bir önlem daha alınmış durumda. Oyların eşitliği halinde Hakem Kurul başkanın yani Cumhurbaşkanı'nın atadığı, başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılıyor. Üstelik bu Hakem Kurulu'nun kamu emekçisi ve emeklisi ile 7 milyon kişinin yaşamı, geleceği hakkında verdiği kararlara itiraz dahi edilemiyor. Yargıya başvurulamıyor."