“Aroma işçileri boyun eğmeyecek!”

Aroma işçileri geçtiğimiz hafta Tekgıda-İş Sendikasının kendilerinden habersiz imzaladığı protokolü reddederek 2 gün süren direniş gerçekleştirmişlerdi. Yaşanan sürecin ardından açıklama yayınlayan Aroma işçileri “Sendikanın ihaneti, komiserin tehdidi, patronun sömürüsüyle susturulmak istenen Aroma işçileri susmayacak, boyun eğmeyecek!” dediler.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 01 Haziran 2025
  • 13:40

Aroma Meyve Suları Fabrikası işçileri geçtiğimiz hafta Tekgıda-İş Sendikasının kendilerinden habersiz imzaladığı protokolü reddederek 2 gün süren direniş gerçekleştirmişlerdi. Yaşanan sürecin ardından açıklama yayınlayan Aroma işçileri “Sendikanın ihaneti, komiserin tehdidi, patronun sömürüsüyle susturulmak istenen Aroma işçileri susmayacak, boyun eğmeyecek!” dediler. Aroma işçilerinin açıklamasını paylaşıyoruz:

“BASINA VE KAMUOYUNA

Bizler, Aroma Meyve Suları Fabrikası işçileri olarak, yıllardır alın terimizle ayakta tuttuğumuz fabrikamızda derin bir krizle yüz yüzeyiz. Emekçiler olarak üretimden gelen gücümüzle bugüne kadar sessizce çalıştık, fedakârca görevlerimizi yerine getirdik. Ancak artık bu sessizliğin, bu tahammülün sınırına gelinmiştir.

Fabrikamızda yaşanan olağanüstü hareketlilik, yönetim kademesindeki bazı şahısların şirketi yıllardır bilinçli bir şekilde zarara uğrattığına, haksız kazanç sağladığına ve Aroma’yı iflasın eşiğine sürüklediğine dair duyumlarımızla birlikte biz işçiler için derin bir endişe yaratmıştır. Yönetimin uzun süredir yürüttüğü gizli kapaklı girişimler, işten çıkarmalar ve fabrikanın satışına yönelik temaslar, işçilere hiçbir açıklama yapılmadan yürütülmüş; bu süreçte biz emekçilerin ruh sağlığı ve iş güvencesi yok sayılmıştır.

Nihayetinde, şirketin konkordato ilan ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu ilanla birlikte, yönetimin beceriksizliğinin faturasının işçilere kesileceği bir sürece girilmiş; işyerindeki huzur ortamı tamamen ortadan kalkmıştır.

Özellikle altını çizmek isteriz ki; şirketin yönetim kurulu başkanı Mahmut Atom Duruk’un 2018 yılında konkordato süreci hakkında sarf ettiği sözler, bugünkü tabloyu daha da vahim hale getirmektedir. Duruk’un kendi ifadeleriyle, “Konkordato fırsatçılıktır, ailelerin itibarı silinir” sözleri hafızalardadır. Bugün o fırsatçılığı bizzat kendisi uygulamaya koymuştur.

Bizler, bu fabrikanın gerçek sahipleri, emekçileri olarak işimizi, fabrikamızı ve geleceğimizi korumak için her türlü sorumluluğu bugüne kadar yerine getirdik. Ancak gelinen noktada, aylardır sürdürülen toplu iş sözleşmesi sürecinde bizlerin iradesi bir kez daha yok sayılmış, masa başında, gizli kapılar ardında Tek Gıda-İş sendikası tarafından patronla yapılan pazarlıklarla kabul edilemez bir sözleşmeye imza atılmıştır.

Ne sendika temsilcilerimiz ne de biz işçiler, bu sözleşmeden haberdar edilmeden oldu-bittiye getirilen bu süreçte, Tek Gıda-İş'in bizim adımıza karar alması asla kabul edilemez. Bu bir ihanettir!

Bu gelişmelere tepki olarak başlattığımız yemek boykotları ve sendika temsilcilik ofisindeki toplanmalarımız, işimize ve geleceğimize sahip çıkma irademizin yansımasıdır. Bu süreçte hiçbir şekilde fabrikaya zarar verecek bir tutum sergilemedik. Ancak iyi niyetimiz, bir kez daha tehdit ve sindirme politikalarıyla karşılık bulmuştur.

Konkordato komiserinin işçilere yönelik baskıları, açıkça hukuka aykırıdır. Komiserin, işçilere tazminatsız işten çıkarma tehdidinde bulunması, işçilerin taleplerini “fabrika kapatılır” şantajıyla bastırmaya çalışması kabul edilemez. Bu yaklaşım, açıkça emek düşmanlığıdır.

Gelinen noktada, yalnızca haklarımızı talep ettiğimiz için, 10 yıllık çalışan arkadaşımız İbrahim Gül, sendikanın işbirlikçi tavrını ve hukuk dışı uygulamaları eleştirdiği bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle tazminatsız şekilde işten çıkarılmıştır. Bu kararı, işçilere gözdağı vermek ve diğerlerini susturmak amacıyla yapılmış açık bir saldırı olarak görüyoruz. Ancak bu saldırılar bizi yıldıramaz!

Sendikanın ihaneti, komiserin tehdidi, patronun sömürüsüyle susturulmak istenen Aroma işçileri susmayacak, boyun eğmeyecek!

Bizler, Aroma işçileri olarak açıkça ilan ediyoruz:

İşçilerin iradesi yok sayılarak gizlice atılan bu imza, biz emekçileri derin bir mağduriyete sürüklemiş; geleceğimizde ise yalnızca yoksulluk, güvencesizlik ve sefalet vaat etmektedir.”

“Haksız ve hukuksuz şekilde tazminatsız işten çıkarılan arkadaşımızın gasp edilen hakları derhal ödenmeli, işine iadesi derhal sağlanmalıdır! Keyfi cezalandırmalara boyun eğmeyeceğiz!”

İşten çıkarmalar durdurulmalı, keyfi tutumlara son verilmelidir!

Tek Gıda-İş sendikası işçilerin değil patronların sözcüsü haline gelmiştir; bu anlayışı reddediyoruz!

Emeğimizi, onurumuzu ve geleceğimizi savunmak için dün olduğu gibi bugün de birlikteyiz. Tek bir arkadaşımızın dahi mağdur edilmesine izin vermeyeceğiz.

Bilinmelidir ki:

Aroma işçileri susturulamaz, tehdit edilemez, satılamaz!

Yaşasın işçilerin birliği!

Yaşasın gerçek sendika mücadelesi!

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!

 İşbirlikçi sendikaya, tehditçi komisere ve sömürücü patrona karşı direnen ve susturulmak istenen Aroma işçileri