Suç ortaklığına son verin

Kolombiya: “Lahey Grubu”, İsrail’in Gazze’deki soykırımını durdurmak için somut önlemler istiyor. Tüm devletlere ilişkileri kesme çağrısı.

  • Çeviri
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 17 Temmuz 2025
  • 22:30

Bogota’daki konferans, tarihi bir “Filistin için acil durum konferansı” olarak kabul ediliyor ve 20’den fazla ülke, uluslararası kuruluş ve grubun temsilcilerini bir araya getiriyor. Lahey Grubu olarak adlandırılan oluşumun iki günlük buluşması, salı günü (15 Temmuz) Kolombiya Dışişleri Bakanı Rosa Yolanda Villavicencio’nun etkileyici bir çağrısıyla açıldı: “Biz buraya yalnızca tartışmak için değil, zamanımızın en ciddi ahlaki sorunlarından biri olan Filistin halkının çektiği acılar karşısında hukuki, etik ve siyasi bir netlikle hareket etmek için geldik.”

“Lahey Grubu”, Ocak 2025’te Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro ve Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa’nın ortak girişimiyle kuruldu. Girişimciler dışında, Bolivya, Honduras, Küba, Malezya, Namibya ve Senegal gibi Küresel Güney’den sekiz ülke bu grupta yer alıyor.

Villavicencio sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası insancıl hukuk ilke ve eylem olmalı, sadece boş bir retorik değil.”
Bakan, Kolombiya’nın 2018 yılında Filistin’i devlet olarak tanıdığını ve 2024’te sivillere karşı uygulanan aşırı şiddet nedeniyle İsrail ile diplomatik ilişkilerini kestiğini hatırlattı.

“Filistin’de yaşananlar trajik bir tesadüf değil, uluslararası toplumun artık tolere edemeyeceği bir işgal ve dışlama rejimidir.”

Konferansın hedefi, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası mahkemelerin çalışmalarını desteklemek, Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanmasını talep etmek ve sorumlulara karşı hedefli yaptırımları tartışmaktır.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Mauricio Jaramillo Jassir de konferansta ve sosyal medyada; “ister başka bir dine sahip olsunlar ister başka bir dili konuşsunlar, insanlar her dakika ölüyor.”

Bu durumu bir insanlık görevi olarak gördüğünü belirtti ve Gazze’deki soykırım, apartheid ve “etnik temizlik”in derhal sona ermesini talep etti. Jaramillo, Cumhurbaşkanı Petro’nun İsrail’in eylemlerini kamuoyuna açık şekilde soykırım olarak nitelendiren ilk devlet başkanlarından biri olduğunu vurguladı.
“Bu, insan haklarını ve kendi kaderini tayin hakkını savunmakla ilgilidir. Söylemden eyleme geçmemiz gerekiyor,” dedi.

Filistinlilerin hakları için yorulmadan mücadele eden Francesca Albanese de konferansa katılanlar arasındaydı.

ABD tarafından yaptırım uygulanan, İşgal Altındaki Filistin Toprakları için BM Özel Raportörü olan Albanese, bir basın toplantısında uluslararası toplumun süregelen eylemsizliğini eleştirdi.

“Sözlü kınamalara yetinilmemeli” dedi ve bunun yerine yaptırımlar gibi somut siyasi önlemler talep etti.

Aynı zamanda çifte standartlara ve bazı devletlerin jeopolitik ayrıcalıklı konumuna da son verilmesini istedi.

“Bu kadar suç ortaklığına ve istisnacılığa artık yeter,” dedi Albanese. Hukuk evrensel olarak uygulanmalıdır. İsrail işgaline normal bir durum gibi davranmak kabul edilemez. Bu, “yasadışı bir varlığı” desteklemek anlamına gelir. Tüm devletleri, İsrail ile olan ilişkilerini kesmeye çağırdı.

Albanese, mevcut durum hakkında özellikle sert konuştu:

“Filistin’deki etnik temizlik inanılmaz bir hızla ilerliyor.”

ABD’nin kendisine karşı aldığı önlemle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Bu, emsali olmayan çok ciddi bir önlemdir. Bu, BM görevlilerini koruyan Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin açık bir ihlalidir.”
Bu yaptırımların, kendisinin Gazze’ye dair raporunun ardından uygulandığını belirtti. Ancak bunun dikkatleri dağıtmaması gerektiğini vurguladı:

“Devletler, Gazze’deki soykırımı sona erdirmeye odaklanmalıdır.”

Bu hedefe ulaşmak için, İsrail’in savaşa verdiği finansal ve lojistik desteğin kesilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, askeri teçhizat ve silahların ne doğrudan temin edilebilmesi ne de üçüncü ülkeler aracılığıyla sevk edilmesi için kapsamlı bir silah ambargosu gibi önlemler değerlendiriliyor.

Junge Welt- Sara Meyer, Bogotá /17.07.2025