Sefalet dayatmasına karşı genel grev, genel direniş!

Dayatılan sefalet koşullarına, hayata geçirilen baskı ve zorbalık politikalarına son vermenin yolu tek yumruk olarak sömürücü zorbaların karşısına dikilmekten geçiyor. İnsanca yaşam koşullarına sahip olmanın kaygısını taşıyan, emeğine ve geleceğine sahip çıkmak isteyen işçilerin kamu işçilerinin yaktığı mücadele ateşini daha da büyütmekten, direnişi yaymaktan, genel grev genel direnişi örgütlemek için sorumluluk almaktan başka bir seçeneği yok.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 17 Temmuz 2025
  • 08:00

600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme süreci devam ediyor. Kamu işçisine bir kez daha sefalet dayatılıyor. Devlet adına toplu sözleşme görüşmelerinin tarafı olan TÜHİS, aylar sonra sunduğu teklifle %16 zam önerisinde bulundu. Sonra da dalga geçer gibi bu önerisini %17’ye çıkardı.

Kamu işçileri günlerdir bu pişkince dayatmaya karşı sesini yükseltiyor, hakkını arıyor. Yolları kesiyor, AKP il başkanlıklarına yürüyüşler gerçekleştiriyor. İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için mücadeleden başka bir yol olmadığının bilincinde olan kamu işçileri, eğer sendikal bürokrasi onları yarı yolda bırakmazsa, adım adım greve yürüyor.

AKP ve saray rejimi adına konuşanlar ise kamu işçisine aba altından sopa gösteriyor. Bir yandan konunun tarafı değilmiş gibi görüşmelerin işçi ve işveren sendikaları arasında devam ettiğini söylüyor, diğer yandan sözleşme imzalanmazsa “Yüksek Hakem Kurulu”nun devreye gireceğini belirtiyorlar. Sanki işveren sendikası dedikleri TÜHİS onlardan bağımsız hareket ediyormuş gibi! Sanki Yüksek Hakem Kurulu’nun devreye girmesi için “erteleme” adı altında grevleri yasaklayacak olan kendileri değilmiş gibi!…

Kamu işçisine dayatılan bu sefalet koşulları saray rejiminin uyguladığı adı konmamış IMF programının sonucudur. Sadece kamu işçileri değil, tüm kesimleriyle işçi sınıfı saldırının hedefindedir. Açlığa ve sefalete mahkûm edilen emekliler, önümüzdeki ay toplu sözleşme görüşmeleri başlayacak kamu emekçileri, eylül ayında toplu sözleşme masasına oturacak olan metal işçileri, örgütlü örgütsüz emeği ile geçinen milyonlarca emekçi… Tüm kesimleriyle işçi sınıfı sömürü ve rant üzerine kurulu bu düzenin ayakta kalması için, onların saraylarında sefa sürmeye devam etmesi için sefalete mahkûm edilmek isteniyor.

Önerdikleri komik zam oranları; ellerinden düşürmedikleri grev yasağı ve Yüksek Hakem Kurulu sopaları; sesini yükselten, tepki gösteren, hakkını arayan her kesime karşı uyguladıkları pervasız polis ve yargı terörü… Hepsi, açgözlü kapitalistlerin servetlerine servet katmaya devam etmesi için… Hepsi, emperyalist efendilerinin üzülmemesi, kendilerinin oturdukları saltanat koltuklarından hiç inmemesi için!

Dayatılan sefalet koşullarına, hayata geçirilen baskı ve zorbalık politikalarına son vermenin yolu tek yumruk olarak sömürücü zorbaların karşısına dikilmekten geçiyor. İnsanca yaşam koşullarına sahip olmanın kaygısını taşıyan, emeğine ve geleceğine sahip çıkmak isteyen işçilerin kamu işçilerinin yaktığı mücadele ateşini daha da büyütmekten, direnişi yaymaktan, genel grev genel direnişi örgütlemek için sorumluluk almaktan başka bir seçeneği yok. Daha fazla zaman kaybetmeden genel grev-genel direniş için fabrika fabrika, işyeri işyeri, bölge bölge örgütlenmek, grev/direniş komiteleri oluşturulmalıdır.

Şimdi; AKP iktidarının dayatma ve şantajlarına boyun eğmeden, sendika ağalarının ihanet girişimlerine taviz vermeden mücadeleyi büyütme zamanı…

Şimdi; kamu-özel, sendikalı-sendikasız ayrımı yapmadan, insanca bir yaşam ve onurlu bir gelecek için mücadeleye atılma zamanı…

Şimdi; GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ için komitelerimizi oluşturma, sömürü, baskı ve savaş düzeninin karşısına işçi sınıfının örgütlü gücüyle çıkma zamanı…

Emeğin Kurtuluşu’nun 60. sayısından alınmıştır…