İzBB yönetiminin “Eşit işe eşit ücret” çözümü: İşten atma saldırısı

Belediye işçisi saldırıya karşı birleşmeli, direnmelidir!

İzBB yönetiminin, onun CHP’li başkanının “eşit işe eşit ücret” talebi karşısındaki çözümü, işçi ücretlerinin yukarıda değil, aşağıda eşitlenmesini içeriyor. Grev, mücadele, hak talebi karşısında takınılan tutum ve düşmanlık, “ücret eşitliği” konusunda da bir sermaye partisinin ancak en altta eşitlemek dışında bir yaklaşımı olamayacağının yine ibretlik bir görüntüsünü sunuyor.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 12 Haziran 2025
  • 12:17

İzBB’de çalışan 23 bin belediye işçisinin “eşit işe eşit ücret” talebiyle başlattığı grev, yedinci gününde sözleşmelerin imzalanmasıyla bitirilmişti. Grev boyunca CHP’li Belediye Başkanı, CHP’li ilçe belediyeleri işçilerin haklı ve meşru taleplerine karşı emek düşmanı bir tutum almış, kara propaganda ile halkı işçilere kışkırtarak mücadeleyi ezme tutumu takınmıştı. Gösterilen pervasızlık sadece talep edilen haklar için değil işçi mücadelesine, grev hakkına yönelik bir saldırı ve tahammülsüzlük olarak gerçekleşmişti. Bu tutum ve toplumun bir kısmının bu gerici söylem ve saldırılara destek vermesi sonucu grev bitirilmiş, sözleşmeler bir kazanım olmadan, grevin başladığı noktada imzalanmıştı. Bu süreç “sosyal demokrat” yaftalı CHP’li belediyenin işçi sınıfı ve emekçiler karşısındaki tutumunu da açıkça ortaya koymuş, işçi sınıfı mücadelesi karşısında, hak talebi karşısında takındığı/takınacağı tutumun ibretlik bir örneğini sunmuştu.

Grevin en önemli talebi olan “eşit eşe eşit ücret” talebi karşısında ise İzBB Başkanı Cemil Tugay, grev sürecinde “konuyu bir şeyliyle çözeceklerini” ifade etmişti. Bir önceki başkanın “sorumsuzluğu” olarak konuyu açıklamaya çalışmış, “bu kadar yüksek ücretleri” belediye bütçesinin karşılayamayacağını ifade etmişti. Bir önceki başkan Tunç Soyer’in açıklamalarına bakılırsa “seçim kazanmak için”, seçime beş gün kala bu “sorumsuzluğu” birlikte karar vererek hayata geçirmişlerdi.  

Yürütülen kara propaganda, ifade edilen yalan rakamlar ne olursa olsun Genel İş ile imzalanan sözleşme gerçekte belediye işçisinin aldığı ücretleri açıklıkla ortaya koymuş bulunuyor. Hatta “eşit işe eşit ücret” talebinin gündeme gelmesini sağlayan Belediye-İş ile imzalanan sözleşmeye bağlı işçilerin dahi “yüksek” olarak tanımlanan ücretlerinin yoksulluk sınırının altında olduğu açıklık kazanmış durumda.

Genel-İş üyesi işçilerin grevinin ardından, “sorunu bir şekliyle çözeceğini” ifade eden İzBB yönetimi bin işçiyi işten çıkartma kararı aldığını Belediye-İş sendikasına tebliğ etti. Buna göre Belediye-İş üyesi olan ve İZDOĞA (800), İZULAŞ (100), İZBETON (100) bünyesinde çalışan işçilerin işten çıkış işlemleri başlatıldı. Yine aynı tebliğden öğrendiğimize göre 13 Mayıs günü İzBB Başkanı Cemil Tugay Ankara’da sendika genel merkeziyle bir görüşme gerçekleştirmiş ve “sendikadan yapıcı bir tutum” bulamamış. Bugün işten atma saldırısını devreye sokan İzBB yönetiminin sendikadan beklediği “yapıcı tutumun” işçi ücretlerini düşürmek, kimi sosyal hakların ortadan kaldırılması istemine olumlu yanıt vermek dışında bir alternatifi olmadığı açık. İzBB yönetiminin, onun CHP’li başkanının “eşit işe eşit ücret” talebi karşısındaki çözümü, işçi ücretlerinin yukarıda değil, aşağıda eşitlenmesini içeriyor. Grev, mücadele, hak talebi karşısında takınılan tutum ve düşmanlık, “ücret eşitliği” konusunda da bir sermaye partisinin ancak en altta eşitlemek dışında bir yaklaşımı olamayacağının yine ibretlik bir görüntüsünü sunuyor. 

Belediye işçisine dayatılan bu tablo kabul edilemez. Grev ve hak aramaya karşı girişilen düşmanca tutum, “eşit işe eşit ücret” istemi karşısında gösterilen pervasızlık ve son olarak gündeme getirilen işten atma saldırısı karşısında başta belediye işçileri olmak üzere işçi ve emekçiler tutum almalıdır. Bu işten atma saldırısı püskürtülemez ise belli ki saldırıların devamı gelecek, ekonomik, sosyal hak gasplarına yeni işten atma saldırıları eklenecektir. 

Böylesi ağır bir tablo karşısında işçilerin üyesi olduğu sendikalar bir an önce kamuoyuna bir açıklama yapmalı, işten atmalar karşısında direneceğini ilan etmelidir. Belediye işçileri birliğini kurmalı, iradesini eline almalı, ekonomik ve sosyal hakları için olduğu kadar, işten atma saldırısına karşı da kenetlenmelidir. Pasif bekleyen sendika yönetimlerine basınç oluşturmalı, hareket etmeleri için zorlamalıdır. Emek düşmanı bu pervasız saldırı ancak işçilerin birliği ve mücadelesi ile püskürtülebilir.  

Ege İşçi Birliği