İstanbul ve Kayseri’de İşçi Okulu

İstanbul’un iki yakasında ve Kayseri’de Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulları’nın yaz dönemi ikinci dersi, “Sendikalar ve Sendikal Bürokrasi” başlığıyla gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 27 Temmuz 2025
  • saat-icon
  • 21:50

Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulları yaz dönemi ikinci dersi “Sendikalar ve Sendikal Bürokrasi” başlığıyla İstanbul’un iki yakasında gerçekleştirildi.

Dün Anadolu yakasında gerçekleşen sunumun ardından bugün Avrupa yakasında yapılan sunum, sınıf mücadelesinin 3 temel alanından biri olan ekonomik mücadeleye ve sendikaların bu mücadele içindeki yerine yapılan vurgularla başladı. Ardından sendikaların nasıl ortaya çıktığı, Osmanlı döneminden günümüze işçi hareketinin ve sendikal örgütlenmelerin hangi süreçlerden geçtiği üzerinde duruldu. Ayrıca, dünyadan örnekler verildi.

Günümüz koşullarında sendikaların genel tablosunun ortaya konulduğu sunumda, sendikaların işçi sınıfının temel örgütlülüklerinden biri olduğu ve halen önemini koruduğu gerçeği vurgulandı. Kapitalist düzenin, işçi sınıfının direnişini ve örgütlenmesini kırmak için başvurduğu politikaların anlatıldığı sunumda, sendikal bürokrasinin oluşumu, dayanakları ve ona karşı mücadele yöntemleri ele alındı.

Sendikal bürokrasinin günümüzde işçi sınıfını kontrol altında tuttuğu ifade edildi. Bu bürokrasinin ortadan kaldırılmasının yolunun, devrimci siyasal bir işçi hareketinden geçtiği ve işçi sınıfının tabandan birliğinin sağlanmasının bu mücadele açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Sunumun ardından farklı iş kollarından katılan işçilerle birlikte tartışmalar yürütüldü. İşçiler, sendikal mücadele deneyimlerini paylaştı. Bu canlı tartışmaların ardından işçi okulu sona erdi.

***

Kayseri’de ise yaz dönemi eğitim programının ilk dersinde 15-16 Haziran Direnişi işlenmişti. İkinci derste ise “Sendikalar ve Sendikal Bürokrasi” konusu üzerinde duruldu.

Yapılan sunumun başında sendikal ihanetin örnekleri vurgulandı. “Greif, Metal Fırtına gibi kritik direnişlerde görüldüğü gibi, sendikal bürokrasi de dahil olmak üzere sermaye cephesi işçi sınıfının karşısına dikiliyor” denildi.

Sunumda öne çıkan başlıklar şöyleydi:

-İşçi sınıfı, sendikaları burjuvaziye kabul ettirebilmek için yıllarca mücadele etti. Sendikaları Truva atlarından arındırıp yeniden işçi sınıfının temel mücadele mevzilerine dönüştürmek görevimizdir.

-İşçi sınıfının sermayenin saldırılarına karşı bir araya gelme ve mücadele etme çabası, onu çeşitli örgütlenmeler oluşturmaya itti. Dayanışma sandıkları ve işçi birlikleri gibi örgütlenme arayışları zamanla sendikal örgütlenmeleri doğurdu.

-Sendikalar, kapitalistlerin işçileri en düşük ücrete ve uzun çalışma saatlerine mahkûm etme yaklaşımına darbe vurdu. İşçilere örgütlenme ve mücadele etme bilincini taşıdı.

-Burjuvaziye karşı mücadelede sendikaları yaratan işçi sınıfı, güçlü, etkili, eğitici ve geliştirici bir örgüte kavuşmuş oldu. İşçi sınıfı, sendikal mücadelede önemli zaferler elde etti. Bazen de yenildi. Büyük kayıplar, sömürü ve ücretli kölelik düzenine karşı mücadelenin zayıf olduğu dönemlerde yaşandı.

-Sendikal mücadele, kendi sınırları içerisinde kapitalist üretim, dolaşım ve bölüşüm ilişkilerini değiştirmek için yeterli olmadı. Bu, onun yapısal sınırlarından kaynaklanıyordu. Yine de sendikalar, işçi sınıfı mücadelesinin gelişiminde benzersiz bir rol oynadı. Sermayenin işçi sınıfı içindeki Truva atı olan sendikal bürokratik kast, bu mücadeleyi her zaman sekteye uğrattı.

-Kapitalistler, her sendikalaşma çabasına düşmanca yaklaştı. Onun önüne büyük engeller çıkardı. Ancak hiçbir engel, işçi sınıfının sendikalaşma arayışına ve buna dayalı mücadelesine son veremedi.

-İş saatlerinin sınırlandırılması, hafta sonu tatili, asgari ücretin belirlenmesi, ücret artışı ve sosyal haklar mücadelesinde; çatışmanın bireyleri aşarak iki sınıf arasında olduğu bilincinin gelişmesinde sendikalar özel bir rol oynadı.

-Sendikal bürokrasiyi yıkmak için yeni Greiflar’a ve Metal Fırtına’lara ihtiyaç var. Bu deneyimler, işçilerin patron, devlet ve sendika bürokrasisiyle nasıl mücadele etmesi gerektiğini gösterdi.

-Truva atlarını sendikalardan söküp atmak için işçi sınıfının sermayeye karşı mücadelesinin temel aracı taban örgütlülükleridir. Bunu başarmanın yolu, işletmelerde işçi birliklerini kurmak; söz, yetki ve kararın işçilerde olacağı bir işçi demokrasisini esas almak, sınıfa karşı sınıf bilincini geliştirmektir.

-Sendikal mücadelenin işçi sınıfına kazandıracaklarının belli bir sınırı vardır. Bu sınırlar içinde kalan bir mücadele ile ne sömürü ne de ücretli kölelik düzeni ortadan kaldırılabilir. Bu açıdan önemli olan sendikal mücadelenin aşılarak burjuvaziye karşı politik mücadele vermektir. Ancak devrimci sınıf sendikacılığını esas alan sendikaların, işçi sınıfının sömürü ve ücretli kölelikten kurtularak sosyalizmi kurma mücadelesine muazzam katkıları olacaktır.

Oldukça verimli ve canlı geçen ders, saat 14.00’te başlayıp 16.00’da sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul-Kayseri