“Bu bütün bir savaştır, bir dünyayı kurtarma savaşıdır”

28 Şubat 2015’te 92 yaşında yaşama veda eden Yaşar Kemal isyanın ve kavganın sesi olmaya devam ediyor, saygıyla hatırlıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 28 Şubat 2017
  • 08:18

“Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi… Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. […] Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.”

Pamuk, çeltik tozu yutmuş, asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan Yaşar Kemal’in sözleridir bunlar ve yazımıza konu olmasının da sebebi bu hayat görüşüdür. İki sınıfa ayrılmış bir dünyada emeğin sesidir Yaşar Kemal.

1. Emperyalist Paylaşım Savaşı Yaşar ve ailesini Van’dan Çukurova’nın doğusundaki topraklara sürer. Adana pamuk tarlalarında çalışır, ırgatlık yapar, çeltik tarlalarının kahrını çeker Yaşar Kemal.  Emek harcar, düşünür, yazar;  toprağın da, insanın da halinden anlar.

1940’lı yıllardır, ortaokul son sınıfı terk edip çalışmaya başlayan Yaşar, ellerinin nasırıyla bilgiyi, gerçeği de biriktirmeye başlar. Emekçi elleri sabanın yanında kalemi, kalemi de gerçeği kavramıştır. Bu yıllarda sol eğilimli sanatçılarla tanışır. 14’lü yaşlarında okul kapıları kapansa da yüzüne 17’sinde hapishane kapıları açılır Yaşar’a.

Çorak toprakların yerini fabrikalar almaya başlar, kiralık ülke topraklarında bir bir fabrikalar yükselir. Yaşar Kemal de bir dönem Fransızlara ait Havagazı şirketinde gaz kontrol memuru olur, çırçır fabrikalarında çalışır.

Sömürünün kol gezip özgürlüğün kısıtlandığı, açlığın, işsizliğin gezip dolaştığı memleketinde o, kendine ve kendisi gibi milyonlara “neden” diye sormuş ve yanıt aramıştır; işte bu arayışta komünizm propagandası yaptığı için tekrar tutuklanır, hakkında soruşturmalar açılır.

Yaşar Kemal pek çok hikaye ve roman yazmıştır. Eserlerinde ağalık düzenini, Anadolu halkının sömürülüşünü eleştirmiştir, eşkıyaların direnişini anlatmış, Kürt ve Türk halklarının birbirlerine düşman edilmesine karşı çıkmıştır. “Kendimi seve seve, beraberinde getirdiği tüm sorunlarıyla eski ile yeninin bir arada varolduğu bir geçiş döneminin tanığı olarak nitelendirebilirim” diyerek, gerçeğin tanığı olduğunu söylemiştir.  Kendi sözleriyle gerçekliğini ne de güzel anlatmıştır;

“Bu bütün bir savaştır, bir dünyayı kurtarma savaşıdır. İnsanoğlunun alınterini kurtarmaya, insanoğlunun insanlığını, insanoğlunun insani değerlerini kurtarmaya çalışırken insanoğlunun üstünde yaşadığı doğayı da kurtarmaya çalışıyoruz.”

28 Şubat 2015’te 92 yaşında yaşama veda eden Yaşar Kemal isyanın ve kavganın sesi olmaya devam ediyor, saygıyla hatırlıyoruz.