AKP’li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, işçi düşmanlığında sınır tanımıyor. Greve çıkan belediye işçilerinin çadırına saldıran Tiryaki’nin geçtiğimiz günlerde bir işçiyi odasında dövdüğü basına yansımıştı.
Cumhuriyet’ten Emirhan Çoban’ın haberine göre, Bolu’nun Fasıl köyündeki villasının inşaatında çalışan işçiler de baskı ve zorbalıkla karşı karşıya kaldı.
İşçilerin anlatımlarına göre Veysel Tiryaki, villa inşaatı sırasında çevre düzenlemesi ve çeşitli işler için belediyenin imkanlarını kullandı. Belediyede görev yapan 16 kişilik acil ekip ile Çevre Koruma Müdürlüğü’ne bağlı park bahçe çalışanları Bolu’ya götürüldü. İşçilere malzeme taşıtıldı, kozalak ve kırık dal toplatıldı, arazinin tesisatında görevlendirildi. Bolu’ya götürülen işçilere piyasanın altında yevmiyeler verilirken, acil ekip çalışanlarına ek ücret verilmedi. Yanı sıra, 30 kişiden oluşan ekibe yeterli yiyecek bile sağlanmadı. İşçiler, “Gelmezseniz sıkıntı yaşarsınız, işten atarlar” tehditleriyle karşı karşıya kaldı.
Bolu’ya götürülen işçilerden İnayet Akpınar yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Ben temizlik işlerinde çalışıyor, çöp kamyonuna çıkıyordum. O akşam şantiyeye geldiğimde görev yerimde başka bir arkadaş yazıyordu. Amirime söyledim, ‘Benim yerime başka birini yazmışsınız.’ ‘Tamam sen biraz bekle, seni başka bir yere yollayacağım’ dedi. Araçlar 8’de çıktı ben 9’a çeyrek kala fen işleri tarafına gönderildim. ‘Yüklü bir kamyon var, bunu Bolu’ya götüreceksin’ dediler. Önümde transitle Bolu’ya kadar gittik. Orada bizi bir başka araç daha karşıladı. Bolu’dan orman yoluna girdik. 15-20 dakika o yoldan ilerledik. Orada bir taş duvar vardı. Epey yüksek, üzerinde demirler var. Köşede de bekçi kulübesi var. Durdum bir fotoğraf çekeyim dedim ormanda. Orada bir yetkili vardı, ‘Burada fotoğraf çekinmek yasak’ diyerek telefonumu almaya kalktı. Orada bir yer gösterdiler, malzemeyi oraya döktüm. Bana malzemenin ne olduğunu da söylemediler dökene kadar. Küçük parke taşları ve kilit taşı döktük. Beni içeriye sokmadılar. Sabaha karşı çıkış yapıp Ankara’ya döndüm. ‘Ertesi gün izin vereceğiz sana’ dedi amirler. O gün söz verdikleri iznimi de vermediler. Ekstra bir ücret de almadık.”
İşçilerden Murat Baloğlu ise şunları kaydetti:
“Biz de gittiğimizde bol bol orman içerisinde kozalak temizlettiler. Kırık dallar vardı onları aldık. Bir kere alana gittim ben acil ekiple birlikte. Daha sonra ben depo görevine geçmiştim. Depo görevinde ilaçlama ekibi ilaçlamaya gitti. Evin içerisindeki halıların yıkanması için halı yıkama ekibi gitti. Ben depoda olduğum için, çöp konteynerinin, işçi arabası gibi araçların kamyona gönderilip götürüldüğünü gördüm. Park ve bahçeler bankları vardı. O banklar götürüldü.”