Büyük bir küstahlıkla İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini bombalayan ABD, geçtiğimiz günlerde savaşı bir üst düzeye taşımıştı. Saldırı, ABD’nin dünya halkları için nasıl da büyük tehdit olduğunu birkez daha gözler önüne sermişti.
İran’ı zor bir ikilemle karşı karşıya bırakan Trump yönetimi, Tahran’dan yükseltilen bir beyaz bayrak göremedi. Tersine İran, Ortadoğu halklarına karşı girişilen tüm saldırı, işgal ve katliamların merkezi olan ABD’nin Katar’daki El Udeyd Üssü’nü balistik füzelerle vurdu.
Saldırıda 10 füzenin kullanıldığı ve üçünün hedefe isabet ettiği bildirildi. İran saldırıya “Fetih Müjdesi” adını verdi. Olası bir saldırıya karşı bölgedeki diğer ABD üslerinde de alarma geçildiğine dair haberler var.
İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu pazartesi akşamı, İran'daki üç barışçıl nükleer tesisi hedef alan son ABD saldırganlığına yanıt olarak, Beşşar el-Fatih (Fetih Müjdesi) Harekâtı kapsamında Katar'daki El Udeyd Hava Üssü'nü yıkıcı ve güçlü bir füze saldırısıyla hedef aldığını duyurdu.
Saldırının gerçekleştirildiği 23 Haziran Pazartesi günü Tahran’dan yapılan açıklamada, ABD saldırganlığına yanıt verileceği ve bunun sonuçlarının vahim olacağı belirtilmişti. Aynı gün İran Genelkurmay Başkanı Abdürrahim Musavi tarafından yapılan açıklamada da ABD’nin İran’ın egemenliğine saldırdığı, buna karşın asla geri adım atmayacaklarını ve karşılık verme konusunda kararlı olduklarını dile getirmişti. Saldırı, bu açıklamaların yapıldığı günün akşamında yapıldı.
İran’ın vurduğu El Udeyd Hava Üssü, bölgedeki en büyük ABD üssüdür. Sadece yüzölçümü, kabiliyetleri ve asker sayısı bakımından değil, bölgedeki ABD Hava Kuvvetleri'nin operasyonel merkezi olması, baskınların planlanıp düzenlenmesi, uyduların işletilmesi, Merkez Komutanlığı'nın (CENTCOM) yönetimi ve insansız hava araçlarını kontrol etmek için kullanılması bakımından da diğer üslerden ayrılıyor.