Liselerimizde, özellikle de Şehremini Anadolu Lisesi’nde yaşanan olaylar, bizlere liseli gençliğin elinde barındırdığı gücü ve sahip oldukları direniş ruhunu gösteriyor. Ne olursa olsun faşist baskılar, zulümler bizi yıldıramayacak.

Liselilerin günden güne artan öfkesi bütün baskılara rağmen devam ediyor. Şehremini Anadolu Lisesi’nde ve diğer okullardaki arkadaşlarımız da kendi okullarında boykot eylemlerini istikrarlı bir biçimde sürdürmeye çalışıyor fakat, her zaman olduğu gibi, gerici saldırılarla karşılaşıyorlar. 

Bugün (15 Nisan) Şehremini Anadolu Lisesi’nde devam ettirilmek istenen boykot eylemine okul idaresi engel oldu. Okulun idaresinden yönetimi eyleme katılanlara saygısızca hakaret edip üstüne onlara şiddet uygulamaya kalkıştı. Öğrencilerin eyleme katılmamaları için okuldan atmakla tehdit etti. Demokratik hakları ve öğretmenleri için mücadele eden gençleri her ne kadar alıkoymaya çalışsalar da okullarda öğrenci arkadaşlarımız eylemlere devam etmek istiyor. Yaşanan olaylar bunlarla da kalmıyor, MEB’in önünde yapılacak olan eyleme gidecekleri zaman okulun önüne polisler ve gözaltı araçları yığıldı. İktidar ve bu düzenin bekçileri liselilere kendilerince gözdağı vermek isteseler de başarılı olamadılar. 

Öğrencilerin maruz kaldığı şiddet ve baskı yalnızca birkaç liseye özel değildir, neredeyse bütün proje okullarında liseli öğrenciler aynı muameleyle karşılaşıyorlar. Tehditler, gözaltılar ve dahası…

Aynı zamanda bunlar yalnızca liselerde değil, bütün eğitim sisteminde yaşanan çürümenin belirtileridir. Sermaye düzeninin kokuşmuşluğunun bu devletin bütün kurumlarına sirayet ettiğini göstergesi tam olarak da bunlardır. Liselilerin eylemleri yalnızca kendi okullarıyla alakalı olmamakla beraber, bu direniş eğitimdeki gericiliğe ve baskıya karşı yürütülen toplumsal bir mücadelenin örneğidir. Şunu da unutmamak gerekiyor ki, okullarında yaşanan her türden saldırıya karşı bir araya gelen liseliler, Türkiye’de yeni bir devrimci gençlik hareketinin tohumlarını da ekiyor.

Liselerimizde, özellikle de Şehremini Anadolu Lisesi’nde yaşanan olaylar, bizlere liseli gençliğin elinde barındırdığı gücü ve sahip oldukları direniş ruhunu gösteriyor. Ne olursa olsun faşist baskılar, zulümler bizi yıldıramayacak. Nasıl ki tarihsel süreçler bizlere gençliğin susturulamaz olduğunu, toplumsal hareketlerde öncü unsurlardan biri olduğunu göstermişse, durum bugün için de öyledir. Hiçbir zaman susmayacağız. Sesimiz ve mücadelemiz yalnızca okul bahçelerinde değil, sokaklarda da yankılanacak!

İstanbul’dan bir DLB’li