Maaşlarını ve haklarını 28 Mart'tan bu yana alamadıkları için iş bırakma eylemi yapan KRT TV emekçilerinin mücadelesi sürüyor. Emekçiler bugün (16 Haziran) kanal sahibi Fırat Bozfırat’ın görüşmeye gelmemesi üzerine yapılan açıklama yaptı ve “Mücadeleye, direnmeye devam ediyoruz” denildi.
KRT çalışanlarından Fatih Yapıcı şunları dedi:
“Fırat Bozfırat bugün için tarih vermişti, görüşecektik, masaya oturacaktık. Ben hatta Recep Bey (Haber koordinatörü) aracılığıyla kendisine güvenmediğimi, pazartesi gününe bizi oyaladığını, gelmeyeceğini düşündüğümü, bu yüzden ‘Perşembe-cuma günü görüşelim, iki gün önce görüşmekten zarar çıkmaz' demiştim ama… ‘Pazartesi söz, meseleyi çözeceğim, Ankara’dayım, kaynak bulup parayla geleceğim’ gibi sebeplerle görüşmeyi pazartesiye ertelemişti, yani bugüne. Dün saatte de teyitleştik. 14.00, rötar yaparsa 15.00’te buluşacaktık, sizlerin seçtiği temsilciler olarak. Ama şu an gelen haber, Fırat Bey gelmiyor. Gelmeme sebebi ‘İyi niyetiyle çalışıyormuş, ama iyi niyetine bizden karşılık alamıyormuş. Başka kurumlar açıklama yapıyormuş’ vesaire… Avukatımızla birlikte görüşmeye gidecektik, bunu da bir bahane gerekçesi olarak sundu. Uzatmaya gerek yok, yani sözünü tutmadı, bir kez daha tutmadı. Ben sayamadım kaç defadır tutmuyor. Ödeme günleriyle ilgili tutmamıştı. En son bayram öncesi demişti tutmamıştı. O gece verdiği sözleri tutmamıştı. Görüşme günüyle ilgili olarak da verdiği sözleri tutmadı. Masadan kaçtı. İyi niyetimizle bekledik”
28 Mart’tan bu yana hesaplarına para girişi olmadığını ifade eden Yapıcı, şunları söyledi:
“Yaşamaya çalışıyoruz. Bu süreç zarfında evinden atılan insanlar oldu, sağlığından olan insanlar oldu ama bunların hiçbirinin kendisinin ilgi alanında olmadığı belli. Tehdit midir değil midir, siz karar verin, ‘Bundan sonrasıyla avukatım ilgilenecek’ diye de Recep Eser’le, haber koordinatörümüzle bir haber gönderdi. Biz hukuken bizimle ilgilenecek bir avukatı isteriz, bizim de bir avukatımız var, bundan korkmuyoruz, çekinmiyoruz ama artık size söyleyeceğim bir şey yok. Söz tutulmadı, başka bir safhaya geçeceğiz artık. Muhatap alınmaya alınmaya bu noktaya geldik, muhatap alınmadığımız için gidip evde oturacak değiliz. Hukuki tehditlerden, üstü kapalı tehditlerden yılacak değiliz. Bu da bir tehdit değildir, bundan sonra olacaklardan da biz sorumlu değiliz. İki tane soru soracağım kendisine: Bunlar sorudur, iddia değildir. Karşısında gazetecilerin olduğunu unutuyor, biz soru sorarak gazeteciliğin temel nosyonunu kendisine hatırlatalım. Yaklaşık iki ay önce ödemeler kesildi. Kendisi iki ay önce Beykoz ilçesi sınırlarında ultra lüks, çok üst düzey gelir grubunda insanların oturduğu bir villa aldı mı?”
Açıklamanın devamında şunlar denildi:
"Son olarak Çalışma Bakanlığı geçen hafta itibarıyla devreye girdi. Yarın büyük bir teftişe başlıyor. Geçen hafta evrak istendi. Çalışma Bakanlığı müfettişi de bir aksilik olmadığı takdirde yarın burada olacak. Devam ediyoruz mücadeleye, direnmeye. Başka seçenek bırakılmadı bize. Mücadele ederek alacaklarımızı alacağız arkadaşlar."