TPI’da sermayenin verdiği son teklif üzerinden oylama yapılıyor.

Petrokimya İşçileri Birliği dün (22 Temmuz) sosyal medya hesaplarında TPI işçilerine seslendi. PİB paylaşımında “teklifin reddedilmesi gerektiğini” söylerken “ oylamdan daha da önemlisinin TPI sermayesi karşısında işçilerin birliği ve beraberliğinin korunması”dır dedi.

TPI ile Petrol-İş Sendikası'nın arasında yapılan TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle işçiler greve çıktı. 70 gündür grevde olan işçiler sefalet dayatmalarına karşı mücadele etmeye devam ediyor. PİB’in paylaşımı şu şekilde:

“TPI işçileri, şu ana kadar gerçekleştirdikleri eylem, etkinlik ve sürdürdükleri kararlı mücadeleyle, sıradan bir yasal grevin sınırlarını çoktan aşmış durumdadır. Yarın kurulacak sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın, bu tabloya eklenecek yeni bir örnek olacaktır. TPI işçisi bugüne kadar kendi yolunu kendisi çizdi; yarın da sözleşmenin nasıl sonuçlanacağına yine kendisi karar verecektir.

Ancak özellikle son iki haftadır, TPI patronunun çeşitli oyunlarının yarattığı puslu havada işçi birliğini zedeleyebilecek bazı eğilimlerin güç kazandığı görülüyor. Bu nedenle grevin başarıya ulaşması için başından beri en az grevci işçiler kadar çaba gösteren Petrokimya İşçileri Birliği (PİB) olarak, oylama öncesi bazı önemli noktaların altını yeniden çizmenin hayati önemde bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz:

1- İşçi demokrasisi, sınıf disiplininin ayrılmaz bir parçası ve mücadelenin vazgeçilmez bir unsurudur. Temel amacı, işçilerin kendi geleceklerini ilgilendiren her konuda tam ve kesin söz sahibi olmalarını sağlamaktır. Ancak en az bunun kadar önemli olan diğer bir yönü, işçi demokrasisinin iç birliği ve ortak davranışı sağlamanın temel yöntemi olmasıdır.

Bu açıdan bakıldığında, yarın sandıktan çıkacak sonucun içeriğinden daha önemli olan, bu sonucun işçi birliğini ve bütünlüğünü kuvvetlendirmesidir. Alınacak karar ne olursa olsun, iç bütünlük asla kaybedilmemelidir. Zira TPI işçisi, en sonunda üretim alanına geri dönecek ve sözleşmenin sonucu ne olursa olsun mücadele işyeri koşullarında devam edecektir. Bugün elde edilebilecek kazanımlar, eğer iç bütünlük kaybedilirse sermaye tarafından hızla geri alınabilir. Öte yandan bugün kazanılamayan haklar, iç bütünlük korunarak yürütülecek bir mücadeleyle gelecekte daha güçlü biçimde elde edilebilir.

2- Bu bağlamda, TPI işçisini yarın önemli bir sınav beklemektedir. Oylama sırasında hiçbir işçinin küçük hesaplara, iç çekişmelere veya sendikal rekabet gibi ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı saiklere yönelmemesi gerekir.

Birliğimiz, başından beri sözleşme koşulları ne olursa olsun ancak sandık kurularak karar alınabileceğini savunmuş ve bunu olmazsa olmaz bir ilke olarak görmüştür. İşçinin taleplerine yakın bir teklif ortaya çıktığında bunun oylanabileceğini söylemiştir. Şu anda oylamaya sunulacak teklif, işçilerin beklenti ve arzularından hâlâ uzaktır. Ancak bu teklifin oylanmasını isteyen işçiler olduğuna göre sandığın kurulması son derece doğaldır.

Sandık kararı, işçi temsilcilerinin oylaması sonucunda alınmıştır. Bu nedenle, “sandık kurulmalı mıydı?” tartışmasını temel bir ayrım ve saflaşma konusu haline getirmek tümüyle yersiz ve zararlıdır.

3- Sandığın kurulması, sözleşmenin kabul edileceği anlamına kesinlikle gelmez. Eğer grevci işçiler sözleşmeyi kabul etmiyorsa, bu zaten yarınki oylamada açıkça ortaya çıkacaktır.

Bizler, teklifin reddedilmesi gerektiğini, eksiklik ve zaaflar giderilerek ilerletilebileceğini düşünüyoruz. Grev iradesinin güçlendirilerek, mücadelenin yeni bir eylem programı etrafında şekillenmesinin, bugünkü kazanımlardan daha fazlasını elde etmenin yolunu açacağını düşünüyoruz. Ancak oylamdan daha da önemlisinin TPİ sermayesi karşısında işçilerin birliği ve beraberliğinin korunması olduğunu biliyoruz.

İşçinin birliği mücadelenin en büyük gücüdür. Tüm TPI işçilerinin, bu sorumluluğun bilinciyle yarınki grev oylamasından omuz omuza, güçlenerek çıkacağına inanıyoruz.

Petrokimya İşçileri Birliği”