Yargıtay’dan TTB kararı

Yargıtay, TTB Merkez Konsey’in görevden alınması kararını usul yönünden bozdu. Karara dair açıklama yayınlayan TTB dava düşmeli açıklaması yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Temmuz 2025
  • 22:30

Yargıtay, Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına dair verilen kararı bozdu.

TTB eski Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın, kimyasal silah kullanımı iddialarıyla ilgili açıklaması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fincancı hakkında soruşturma başlatmıştı.

Yapılan yargılamanın ardından Şebnem Korur Fincancı’ya hapis cezası verildi ve tahliye edildi. Aynı zamanda savcının talebi üzerine Ankara 31’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’de de dava açıldı. TTB Merkez Konseyi ve Şebnem Korur Fincancı’nın “birliğin kuruluş” amacına aykırı faaliyetlerde bulunduğu ileri sürüldü. Mahkeme, daha sonra konsey yönetiminin düşürülmesine hükmetti. TTB, bu karara karşı istinaf başvursa da istinaf mahkemesi kararı onadı. TTB, bunun üzerine Yargıta’a karara ilişkin itiraz başvurusunda bulundu.

11 Haziran’da kararını veren Yargıtay 3’üncü Hukuk Dairesi, usul yönünden kararı bozdu. Yargıtay, savcının davada davacı konumunda bulunduğunu ancak davaya ikatılmadığını, aynı zamanda konsey üyelerinin de dinlenilmediğini, bu nedenle hukuki dinleme hakkının ihlal edildiği yönünde bozma kararı vererek, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.

 Karara dair açıklama yayınlayan TTB şunları dedi: 

“Verilen karar ile haklılığımız bir kez daha ortaya konulmuştur. Ancak hukuki temelden yoksun siyasi saikle açılan bu davanın sonucundan bağımsız olarak; TTB örgütlülüğüne, meslek odalarının özerkliğine, demokratik temsile saldırı niteliğinde olduğunun; anayasal hakları ihlal eden bu saldırıların sadece TTB için değil, her bir kurum, her bir birey için tehlikeli olduğunun altını bir kez daha çizmek isteriz. Nitekim seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya çalışma, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyu temsilcilerini susturma anlayışının iktidar için devam eden bir anlayış olduğu da ortadadır. Bu sebeple örgütlülüğe, ifade özgürlüğüne, seçme seçilme hakkına müdahale niteliği taşıyan her türlü saldırıya karşı dayanışmak ve birlikte mücadele etmek ise hepimizin sorumluluğudur. Verilen bozma kararı ile yerel mahkeme tarafından davanın reddine/düşürülmesine karar verilmesini beklemekteyiz.”