Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul temsilciliği ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi (GGM) önünde düzenlediği basın açıklamasında “Mültecilere yönelik işkence ve hak ihlallerine son!” çağrısı yaptı.
Eylemde yapılan açıklamada “26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’nde, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi önünde bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz: İşkence mutlak olarak yasaktır! Bu yasağın hiçbir istisnası yoktur! İşkence insanlık onuruna karşı bir fiildir! İnsanlık onuru işkenceyi mutlaka yenecektir!” denildi.
Açıklamanın devamında GGM’lerde yapılan işkence ve hak ihlalleri anlatılarak şunlar söylendi:
“İşkencenin hiçbir istisnasının olamayacağını, ulusal ve uluslararası tüm insan hakları belgelerinde mutlak bir yasak olarak düzenlendiğini hatırlatarak; aşağıdaki taleplerimizi kamuoyuna ve tüm yetkili kurumlara iletiyoruz:
1.Tüm Geri Gönderme Merkezleri kapatılmalı, insan onuruna dayalı, koruma temelli ve hak odaklı alternatif mekanizmalar geliştirilmelidir.
2.Geri Gönderme Merkezleri kapatılana kadar, mevcut merkezler ilgili uluslararası standartlarla uyumlu olarak, bağımsızlığından şüphe duyulmayan insan hakları mekanizmaları ile insan hakları örgütlerinin etkin denetimine derhal açılmalı; sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları örgütlerinin, baroların ve uluslararası insan hakları mekanizmalarının bu alanlara düzenli ve engelsiz erişimi sağlanmalıdır.
3.Çocuklar, engelliler, LGBTİ+ bireyler ve kronik hastalar GGM’lerde tutulmamalı, koruma temelli çözümler sunulmalıdır.
4.GGM’lerin kent yaşamından izole edilerek konumlandırılmasına son verilmeli, erişim koşulları insan hakları standartlarına uygun olmalıdır.
5.Avrupa Birliği tarafından sağlanan ekonomik katkılar, insan hakları kriterleri doğrultusunda izlenmeli; bu merkezlerde yaşanan ihlaller karşısında uluslararası şeffaflık ve denetim yükümlülüğü yerine getirilmelidir.
6.Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekince kaldırılmalı, mültecilik evrensel bir hak olarak tanınmalıdır.
7.İşkence, kötü muamele ve insanlık dışı uygulamalarla ilgili tüm başvurular ilgili uluslararası standartlarla uyumlu olarak bağımsızlığından şüphe duyulmayan insan hakları mekanizmaları ile insan hakları örgütleri tarafından derhal soruşturulmalı; sorumlu kamu görevlileri hakkında etkili ceza ve disiplin süreçleri işletilmelidir. Bu soruşturmalar, BM İşkenceye Karşı Komite’nin 14 Ağustos 2024 tarihli tavsiyelerine uygun olarak, kolluk görevlilerinin aşırı güç kullanımına dair iddiaların hızlı, tarafsız, bağımsız ve etkili şekilde incelenmesini, suçlu bulunanların cezalandırılmasını ve mağdurlara uygun giderim sağlanmasını güvence altına almalıdır.
8.GGM’lerde tutulanların sağlık, gıda, barınma ve iletişim ihtiyaçları insan onuruna uygun şekilde karşılanmalıdır.
9.İşkencesiz, kapatmaya dayalı olmayan ve insan onurunu esas alan bir göç rejimi mümkündür. Bunun için politik irade, insan hakları örgütlerinin etkin katılımı ve uluslararası yükümlülüklere koşulsuz bağlılık esastır.”