Deprem vergileri saray rejiminin yağmasına gitti

Hemen belirtelim, bütün bu yağma ve talan saray rejimiyle sınırlı değil, bu kapitalizmin kaçınılmaz bir sonucudur. Ne var ki saray rejimi bu sonucu çok daha ileriye götürdü.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Nisan 2025
  • 19:00

“Özel İletişim Vergisi” 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin ardından, "geçici olarak" alınan deprem vergisidir. Deprem vergisi ilk çıkarıldığı andan itibaren uzatılarak 2004 yılında kalıcı hale getirildi.

Deprem vergisi cep ve sabit telefon faturalarından, dijital ve kablolu tv yayınlarından, internet hizmeti faturalarından yüzde 10 oranında alınıyor ve Mart 2025 itibariyle toplamda 145 milyar liraya tekabül ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın paylaştığı bütçelere göre 2000-2022 yıllarını kapsayan 23 senede toplam 87 milyar 998 milyon lira özel iletişim vergisi toplandı. 2003-2022 arasındaki AKP iktidarı döneminde toplanan deprem vergisi ise 86 milyar 138 milyon lira oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe verilerine göre, özel iletişim vergisinden sadece bu yıl 45.1 milyar lira gelir hedefleniyor. Ocak-mart dönemi verilerine göre, özel iletişim vergisinde tahakkuk tutarı 10.2 milyar lira. 3 aylık tahsilat ise 9.9 milyar lira olarak gerçekleşti. Tahsilat bütçe hedefi oranı 3 ayda yüzde 22 oldu.

***

İletişim vergisi adı altında toplanan para oldukça büyük bir rakam oluşturuyor. Ama 23 Nisan’da gerçekleşen İstanbul depremi sonrasında iletişimin aksadığına tanık olduk. Yani, iletişim vergisi üzerinden toplanan onca paraya rağmen iletişimde bir ilerleme olmamış. Çünkü elde edilen kaynak buraya harcanmadı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2011 Van depreminden sonra yaptığı açıklamada vergilerle toplanan paraların duble yollar ve havalimanları yapımında kullanıldığını itiraf etmişti. Şimşek 2011’de “deprem vergisinin” saray rejiminin yağmasına gittiğini itiraf etti. Diğer kaynaklarda olduğu gibi, “deprem vergisinin” tümüyle saray rejiminin yağmasına aktarıldığını söylemek yanlış olmaz. Duble yolların saraya uzandığı sır değil. Bunun yanı sıra, yandaş müteahhitler duble yollar ve hava limanları vb. ihaleleri ile ihya edildi ve edilmeye devam ediliyor.

***

Maraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından çıkarılan yasayla, "Afet Yeniden İmar Fonu" kuruldu. Fondan nereye ne kadar harcama yapıldığı açıklanmadı. Ama 31 Mart yerel seçimleri öncesi Antakya’da konuşan AKP şefi Erdoğan, belediye başkanlığı muhalif parti olduğu için Antakya'ya hizmet götürülmediğini söyledi. Bu bile fonun ihtiyacı olan insanların yararına sunulmadığının açık itirafıdır.

***

Hemen belirtelim, bütün bu yağma ve talan saray rejimiyle sınırlı değil, bu tablo kapitalizmin kaçınılmaz bir sonucudur. Ne var ki saray rejimi bu sonucu çok daha ileriye götürdü. Bu denli rahat ve pişkince soygun, yağma ve talan yapmalarının nedeni, kitlelerin örgütlü mücadelesinin zayıf olmasıdır. Biriken öfke ve tepkinin akacak kanal bulamaması, eylemlerin protestonun ötesine geçmeyen açıklamalarla sınırlı kalmasıdır.

Gezi Direnişi'nde tepki protestonun ötesine geçti. Bu nedenle saray rejiminde "Gezi travması" oluştu. Bu travmanın son örneği ise 23 Nisan depremi sonrası Gezi Parkı’nda çadır kuran ve orada kalanlara dönük polis saldırısı üzerinden yaşandı. Bu saldırı Gezi korkusundan başka bir şeyle açıklanamaz. Bu saldırı onların korkularını gerçekliğe dönüştürecek yerleri de göstermektedir: Sokaklar!

H. Ortakçı