Faşist baskı ve zorbalığa başta ülke çapında gerçekleşen eylemler iktidara büyük bir korku saldı. Özellikle üniversite gençliğinin kitlesel, yaygın ve militan eylemlerinin yarattığı korku başta İstanbul olmak üzere tutuklama terörüyle karşılandı.

Gözaltı ve tutuklama terörü devam ederken, iktidar sözcüleri günlerdir eylemleri karalamak adına yalanlara ve dezenformasyonlara başvurmaktan da geri durmuyor. Erdoğan’ın başını çektiği koroya AKP-MHP iktidarının bakanları da dahil oluyor. Milli Eğitim Bakanı da bunlardan biri.

Özel sektör öğretmenlerinin eylemleri sırasında çapsız açıklamaları ile gündeme gelen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, kamuoyunda üniversite öğrencilerinin tutuklanmasına tepkiler artınca, tutuklanan öğrencilerin eylemlere “baltalarla” geldiklerini iddia etti.

Tekin “Güvenlik güçlerimize karşı baltalarla ya da benzeri şeylerle gösterilere katılan kişiler, diğer katılan kişilerin demokratik haklarını terörize eden kişiler gözaltına alınıyor” sözlerini söyledi.

Her bir açıklamasıyla kendini daha da bir rezil eden bakan Tekin’in fantastik açıklamasının hiçbir karşılığı tabii ki yok. Kitle baltalarla gelecek de günler boyunca balta resimleri boy boy teşhir edilmeyecek, öyle mi?

Söyledikleri yalanlar, uydurdukları hikayeler ile eylemlere katılanlara dair “barbar ve vandal” söylemlerine ve tutuklama terörüne “kılıf” bulmaya çalışıyorlar. Söyledikleri her şey ile battıkça batıyorlar.

Çöktükçe baskı ve zorbalık dışında yalanlara, sahtekârlıklara sarılmak dışında ellerinde başka silah yok.

Gezi direnişi sırasında “Kabataş’ta camide işçi içtiler”, “türbanlı kadına saldırdılar” yalanlarına başvurmuşlar ve bir süre bu yalanlarla oyalanmışlardı. Artık yeni Kabataş yalanlarına inanan da yok!