SES Sağlık Bakanlığı tarafından 25 Temmuz 2025 tarihinde uygulamaya konulan "MHRS Randevu Talebi Öncesi Aile Hekimine Yönlendirme" uygulamasına tepki gösterdi.
Açıklamada “Uygulama ile birinci basamakta “eziyet yönetmeliklerine” bir yenisi eklenmiştir” denildi ve şunlar eklendi:
“Bakanlık, bu uygulamanın sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırma ve kaynakları daha verimli kullanma amacı taşıdığını belirtse de, biz sağlık emekçileri olarak bu kararın Sağlık Bakanlığı’nın altından kalkamadığı MHRS işleyişinin ASM lerine yüklenmesi demek olduğunu ve sağlık işleyişinde olumsuz sonuçlar doğuracağını biliyoruz”
Açıklamada ortaya çıkacak olumsuz sonuçlar şöyle sıralandı:
“ASM’lerin fiziki koşullarının yetersizliği, Aile Hekimliği birimi başına düşen nüfus yoğunluğu, ASM’lerindeki sağlık emekçilerinin sayıca yetersizliği, deprem bölgesinde halen konteynerlerde faaliyet göstermesi, konularında elini kıpırdatmayan Sağlık Bakanlığı bu uygulamayla ASM leri kaos ortamına itelemektedir.
Gerek kadro eksikliği gerekse performans sistemi nedeni ile muayene ve tedavi için yeterli süre ayrılamadığını bildiğimiz hastanelerin randevuları için ASM lerine yöneltilmesi ilk karşılaştığı sağlık emekçisine yönelen tepki ve şiddeti arttıracak bir uygulamaya Sağlık Bakanlığı hizmet ediyor.
Kanser hastalarının takibi, kronik hastaların izlemi, ameliyat sonrası hastaların kontrolü gibi durumlarda randevuların, işlemin yapıldığı hastaneden planlanması ve randevunun oluşturulması gerekirken, bu durumdaki hastalar için ek aşama, zaman kaybı anlamına gelmektedir.”
“Bu sistem kuruluncaya kadar yanlıştan dönülmeli” denilen açıklamada, birinci basamak alanının yeniden düzenlenmesi için atılması gereken adımlar sıralandı:
“Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerin toplum yönelimli ve bölge tabanlı sunulmalıdır.
Koruyucu sağlık hizmetlerin tüm giderleri kamudan karşılanmalıdır. ASM giderlerinin cari hesaplar kaleminden değil bütçeden karşılanmalıdır. ASM’lerin tümü uygun standartlarda ve donanımda kamu binası olarak yapılmalıdır.
Mobil hizmetler için kamu tarafından, uygun mekan temin edilmeli, kamu tarafından araç tahsisi yapılmalıdır.
Birinci basamak gerektirdiği tüm hizmetleri sunabilecek genişlikte bir ekipten oluşmalı; tüm sağlık emekçileri kadrolu (4a) istihdam edilmeli ve ücretlendirmesi de emekliliğe yansıyacak temel ücretle olmalıdır. Çalışma koşulları ve ücretler toplu sözleşme ile belirlenmelidir.
Yaz-boz tahtasına dönüşmüş olan mevzuatlar tartışmaya açılmalı ve toplumun ve sağlık emekçilerin örgütlerinin görüşleri bu tartışmalarda önemsenmelidir. Mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
Denetim ve izlemelerin birincil amacı hizmet içi eğitim hedefi olmalıdır.
Sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar mekanizmalarına katılımı sağlanmalıdır.”