Gerici-faşist zorbalığa karşı üniversitelerde başlayan eylemler devam ediyor.
ODTÜ Eğitim Fakültesi öğrencileri, MEB tarafından proje okullarındaki öğretmen sürgününe ilişkin açıklamada bulundu.
Yapılan açıklamada, "Sürgünü bir ceza yöntemi olarak kabul etmiyor, AKP rejimine karşı direnişimizi ve eğitim ve bilim emekçileriyle olan dayanışmamızı büyüterek sürdürüyoruz" denildi.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Melih Bulu'nun 2 Ocak 2021'de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle üniversiteye rektör olarak atanmasının ardından başlattıkları direnişe bugün de devam etti. Akademisyenlerin, atama rektörleri protesto amacıyla rektörlük binasına sırtlarını dönerek gerçekleştirdiği eyleme üniversitenin öğrencileri de eşlik etti.
Eylemde üniversite öğrencilerinin tutuklanmasına tepki gösterildi.
Mezun kartlarının iptal edilmesi nedeniyle kampüse giremeyen Boğaziçi Üniversitesi mezunları da, protesto eylemine üniversite kapısının önünde dövizlerle destek verdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) öğrencileri, halk hareketi ve gençlik eylemleri sürecinde tutuklananlar için Tınaztepe kampüsünde yürüyüş düzenledi. Merkez yemekhane önünde toplanan öğrenciler Hukuk Fakültesi önüne yürüdü.
Eylemde öğrenciler adına yapılan açıklamada, gençlik mücadelesinin Erdoğan iktidarı tarafından geleceğine el konan, sefalet koşulları içinde yaşamaya mecbur edilen, barınma, beslenme ve güvenlik kaygılarıyla hayatta kalmaya çalışan, sokak ortasında vahşice katledilen, umutsuzlukla ve korkuyla intihara sürüklenen, tarikat ve cemaatlerin karanlığına itilen, denetimsizlik sebebiyle yaşamlarını yitiren gençlerin tek adam rejimine ve işlediği insanlık suçlarına karşı birleşik bir mücadelesi olduğu ifade edildi.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri de tutuklanan öğrencilerle dayanışma eylemlerini sürdürüyor.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin çağrısıyla kampüs içerisinde bir araya gelen öğrenciler, gözaltında çıplak arama, taciz ve işkencenin bir insanlık suçu olduğunu hatırlattı.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri taleplerini şöyle sıraladı:
“Demokratik haklarımızın kullanımının önündeki engellemelerin kaldırılmasını,
Anayasal haklarını kullandığı için tutuklanan arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını,
Amfi binamızın önünü işgal eden kahve işletmesinin, öğrenci odaklı bir kantin olarak yeniden düzenlenmesini,
Kampüsümüzdeki şenliklerinin 20 sene önceki haline yeniden getirilmesini,
Kampüs ortamımızın güvenli hale getirilmesini istiyoruz.”
İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri, ÖGB'nin geçtiğimiz haftalardaki saldırganlığına karşı önce Arıkapı önünde, ardından Rektörlük binası önünde açıklama yaptılar.
İstanbul Üniversitesi önünde KESK İstanbul Şubeler Platformu ve üniversite öğrencileri eylem yaptı.
MSGSÜ öğrencileri ise Sinema Televizyon bölümüne atanan, fakat kendisi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan bölüm başkanını protesto etmek için Rektörlüğe yürüdü.
