Fransa emperyalist hegemonya savaşında nükleer silahlanmasını güçlendirmek için harekete geçti. Cumhurbaşkanı Macron 18 Mart’ta yaptığı konuşmada, nükleer başlık taşıyabilen ilave savaş uçaklarının inşa edilmesi için yeni yatırımlar yapılacağını duyurdu.
Geçtiğimiz aylarda Fransa'nın “savaş ekonomisi” döneminde olduğunu tekrarlayan Macron, mart ayı başında ise “Fransız halkının ekonomik birikimlerini askeri yatırım olarak değerlendirme” talebinde bulunmuştu.
Nükleer silahların yenilenmesini, özellikle “Fransız nükleer caydırıcılığının modernizasyonunu” amaçlayan proje Mart 2024'te onaylandı. “Askeri programlama yasası” ile önümüzdeki yedi yılda yapılacak harcamaların 295 milyar Euro’dan 450 milyar Euro’ya yükseltilmesi hedefleniyor.
Macron, Fransa'nın resmen “savaş ekonomisi”ne geçtiğini, her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olmak için daha hızlı üretim yapılması gerektiğini söylüyor. Savunma Bakanı Lecornu da gerekli yatırımların listesini açıkladı. Buna göre Fransız Donanması’nda en az üç firkateyn ve yirmi kadar Rafale jeti eksik. Bakan, Ukrayna'da insansız hava araçlarını engellemek için kurulan sinyal bozucu sistemlere atıfta bulunuyor ve “Avrupalılar uzay alanında hızlanmalı. Dünyanın bütün büyük ulusları uzayı militarize etme sürecinde” diyor.
Fransız savaş makinesinin şefi, “Teslim tarihlerine uyulmaması durumunda üretici şirketlere ağır yaptırımlar uygulanacak” tehdidi savuruyor. Silah sektöründeki tekeller de, bankaların buna uyması halinde kendilerinin hazır olduğunu açıklıyor. Fransız Havacılık ve Uzay Endüstrileri Birliği’nin başkan yardımcısı, “Bugün talep ettiğimiz ilk şey görünürlük, ama her şeyden önce kesin siparişler” diyor. Silahlanma yarışı tırmanırken, silah tekelleri “yeter ki siparişler gelsin” diyerek ellerini ovuşturuyor.
Öte yandan “milliyetçi” duygular kaşınarak, ordu ile ulus arasındaki bağın canlı tutulmasının önemine dikkat çekiliyor. Militarist politikalara itiraz etmesin diye Fransız halkına ırkçı-şoven zehir enjekte ediliyor.
Sermaye iktidarı hastane, sağlık, eğitim, ulaşım, emeklilik için gereken kaynakları bulmanın imkânsız olduğunu iddia ediyor. Ancak 2017'den bu yana askeri bütçeyi iki katına (100 milyar dolar) çıkarmakta güçlük çekmiyor. Her türlü silahlanma için, askeri rezervin 44 bin 500'den 100 bine çıkarılması için gerekeli bütçeyi buluyor.
Bu arada zihinleri savaşa hazırlamak için yaklaşık otuz sayfa uzunluğunda bir “hayatta kalma kiti” başlıklı kitapçık dağıtılacakmış. Kitapçıkta, “Fransa'da yakın bir tehdit durumunda yapılması gerekenler”, “kendinizi nasıl koruyacağınız”, “bir alarm durumunda ne yapmanız gerektiği” gibi konuların ayrıntılı olarak anlatıldığı belirtiliyor.
Yıkım savaşları için ne bir can ne bir Euro!
ABD başta olmak üzere tüm emperyalist devletler, insanlığı büyük bir yıkımın eşiğine götüren nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar dahil, çılgınca bir silahlanma yarışı içerisindeler. Silah tekellerinin kasalarını doldurmak ve emperyalist yayılmacılık uğruna izlenen politikalar dünyamızı geri dönüşü olmayacak bir yıkıma, bir yok oluşa doğru sürüklüyor. Silah tekelleri ve emperyalist-kapitalist devletler, kendi kirli çıkarları uğruna halklar arasında ırkçılığı ve faşizmi körüklüyor, bölgesel savaşlarla gerici-milliyetçi boğazlaşmaları yaygınlaştırıyor.
Her dönem olduğu gibi militarizmi sosyal yıkım politikaları, demokratik hak ve özgürlüklerin gaspı tamamlıyor. Bunlara karşı yerli ve göçmen işçi ve emekçiler ile gençlik örgütlü mücadeleyi yükseltme sorumluluğuyla karşı karşıya bulunuyor.
Ö. Çalışkan