Yaklaşık 600 gündür Siyonist İsrail devletinin Filistin halkına karşı giriştiği soykırım sürerken, İsviçre devletinin İsrail ile iş birliği son gelişmelerle daha da belirginleşti. İsviçre devletinin soykırımcılarla olan iş birliği halkta öfkenin ortaya çıkmasına neden oldu. Başkent Bern sokaklarında “İsrail’in soykırımına ve İsviçre’nin iş birliğine karşı” şiarıyla düzenlenen “izinsiz” eylem halktaki öfkeyi gösterdi.
Günler öncesinde sosyal medyada yapılan çağrı, çok yoğun bir şekilde tüm solcu-ilerici gruplar tarafından paylaşıldı ve takip edildi. Bu hafta sonu, saat 15.00’de tren istasyonu önünde verilen buluşmaya binlerce insan akın etti. Kitle sloganlarla, yaklaşık yarım saat tren istasyonunun önünde kaldıktan sonra, Federal Konsey’in binasına doğru harekete geçti. Konsey binasını önünden geçilerek yolun sonundaki köprüden geçiş esnasında polis barikat kurarak öndeki militan kitleye saldırdı. Coplarla, plastik mermilerle ve gazlarla saldıran polisin ilk saldırısı püskürtüldü ve yol açıldı. Fakat sonrasında kitlenin öndeki militanları takip etmemesinden kaynaklı ek polis takviyesi köprüye gelerek, ortalığı gaz dumanına boğdu ve kitle geri çekilip tekrar ara sokaklardan Konsey binasının önündeki alana geçti.
Polis saldırısı esnasında en önde yürüyen çocuklu hatta bebekli aileler gaza maruz kalarak yaralandılar. Bir çocuğunun anonslara rağmen bulunamamasının ardından tüm kitle dayanışma sergileyerek, oturma pozisyonuna geçerek, kaybolan çocuğun bulunmasına yardımcı oldu. Alanda ayrıca İngilizce Filistin’de gerçekleşen katliamlarla, soykırım teşhir edildi, sokakta olmanın önemi vurgulandı.
Yürüyüş güzergahı tekrar tren istasyonundan geçerek, bu sefer ana caddeden ters yönden ilerledi. Fakat tren istasyonunu geçer geçmez bu kez polis kordon oluşturup, TOMA ile yolu kapattı. Uzun bir süre pankart arkasında olan kitleye TOMA’dan tazyikli su eşliğinde, farklı boyutlardaki plastik mermilerle gaz sıkıldı. Saldırılara direnen ve çok iyi bir performans sergileyen eylemciler, kitlenin güven duyup polisin karşısına kadar yürümesini sağladı. Sonrasında da polis geri çekilip, alanı boş bırakmak zorunda kaldı. Zafer coşkusuyla yürüyüş tekrar devam etti.
Yürüyüş izinsiz olduğu için yol güzergahın belirsiz ve alınacak yön konusunda tereddütler yaşandı. Sonrasında alınan kararla İsrail ve ABD büyükelçiliklerinin bulunduğu sokağa yönelindi. Sokağa girmeden önce polisin hazırlık yaptığı ve yolu kapattığı görüldü. Kitle bir süre ilerlemeye çalışmasına rağmen, çok yoğun bir gaz ve plastik mermi saldırısına maruz kaldı.
Sokağa giremeyen eylemciler, tekrar geri dönüp, bu kez tren istasyonunun yanından ilerici-solcu kurumların bulunduğu binalara geçti.
Coşkulu ve militan bir havada geçen yürüyüş boyunca “Hepimiz Gaza evladıyız!”, “Terörist İsrail!”, “İsviçre kendini gizleyemesin!”, “Tek çözüm, devrim!”, “Terörist İsrail, işbirlikçi İsviçre!”, “İsrail bombalıyor, İsviçre finans sağlıyor!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Free Free Palistine!” sloganları sıklıkla Fransızca, Almanca ve İngilizce atıldı.
Kortejin başında Almanca ve Fransızca “Çok yaşa direniş!” ve “Sokakları geri alıyoruz!” pankartlar taşındı. Yürüyüş, ilerici-solcu kurumların bulunduğu binanın önündeki alana vararak son buldu.
Kızıl Bayrak / İsviçre
