Panama’da emekçiler, Mart ayından beri José Raúl Mulino hükümetinin emeklilik fonunu özelleştirmeyi ve sosyal haklardan kesintiler yapmayı öngören kapsamlı saldırıya karşı direniyor. Ülke çapında genel direniş halen birçok eyalet ve sektörde sürerken, iktidar, direnişi ezmek için şiddeti daha da yoğunlaştırdı.
Ekonomik olarak turizm ve muz yetiştiriciliği ile geçinen Bocas del Toro eyaleti, saldırgan bir askeri operasyonun hedefi haline getirildi. Bölgede olağanüstü hal ilan edildi, eyalete bin 900 asker sevk edildi. Bir kararname ile internet ve mobil iletişim hizmetleri kesildi. Toplanma hakkı, ifade özgürlüğü, gösteri hakkı ve hareket özgürlüğü gibi anayasal haklar “geçici” olarak askıya alındı. Hükümete elektronik cihazlar üzerinde kontrol ve sosyal medyada sansür uygulama izni veren kararname, polise de mahkeme izni olmadan “daha etkili” “önlemler” alma yetkisi (örneğin arama emri olmadan tutuklama yapabilme gibi) verdi. Bölgeye sınır birliklerinin paramiliter birimleri de dahil olmak üzere bin 300'den fazla “güvenlik” gücü gönderildi. Eylemlere gaz bombaları ile azgınca saldıran polisler bir kişiyi öldürdü, onlarcasını yaraladı. Aralarında 18 yaşın altında çocukların da bulunduğu 300 kişiyi gözaltına aldı.
İşçi hareketinin önderleri tutuklanıyor
Gerici faşist Mulino rejimi, işçi hareketinin temsilcilerine yönelik baskıyı da artırdı, çok sayıda sendikacıyı tutukladı ve hapsetti.
İnşaat işçileri sendikası Suntracs, en az 130 üyesinin yargı önüne çıkarıldığı ve birçoğunun tutuklandığını, bazılarını “yüksek güvenlikli” hapishanelere kapatıldığını duyurdu. Suntracs Genel Sekreteri Saúl Méndez, ölüm tehditleri üzerine Bolivya Büyükelçiliği'ne sığınırken, yerine geçen Genaro López ev hapsinde tutuluyor. Muz işçileri sendikası Sitraibana'nın genel sekreteri Francisco Smith ve sendika önderlerinden Gilberto Guerra da tutuklanarak hapse konuldu. İnsan hakları örgütleri, hükümeti “diyalog yerine baskıya başvurmakla ve sosyal çatışmaların daha da tırmanmasına neden olmakla” suçluyor. Ancak Mulino, tüm uyarılara rağmen zorbalık rotasından sapmama konusunda ısrar ediyor.
Hükümetin yalanları protestoları sonlandırmaya yetmiyor
Gerici iktidar, “Operasyon Omega” adını vererek sertleştirdiği baskıya; “vandalizm eylemlerine” karşı “önlemler” ve Changuinola şehrinin basılan havaalanını geri almayı gerekçe gösteriyor. Oysa asıl nedenin Mulino'nun sosyal sistemi neoliberal bir şekilde yeniden yapılandırma planı hayata geçirmek olduğu biliniyor. Emekçiler buna karşı direniyorlar. Hükümet, emekçilere dayattığı “reformun” sosyal güvenlik fonunun ödeme gücünü güvence altına alacağını iddia ediyor. İşçi sınıfıyla ile emekçiler ise, esas hedefin emekli maaşlarının kesilmesi ve çalışanların sırtına yeni yüklerin bindirilmesi olduğunu bildiği için saldırıya karşı direniyor. Hükümetin neo liberal saldırısının zaten düşük ücretli olan muz işçilerini özellikle daha sert bir şekilde etkileyeceği ifade ediliyor
Direniş Mart ayından beri sürüyor
Gerici devlet başkanı José Raúl Mulino'nun sosyal sigortaların özelleştirilmesine, neoliberal politikalarına, hükümetin Panama Kanalı'nda ABD'nin askeri varlığını güçlendiren bir anlaşmaya imza atmasına, sendikalara karşı sürdürülen baskılara ve polis şiddetine karşı direniş sürüyor. “Reform” mart ayında tüm ülkede geniş çaplı protestolara yol açmıştı. Muz işçileri, inşaat işçileri, öğretmen sendikaları ile öğrenciler ve yerli halk, ülke genelinde grevler ve yollara barikatlar kurarak “reforma” ve Panama'nın neoliberal ekonomi modeline karşı protesto gösterileri düzenledi.
Direnişin özellikle kararlı bir şekilde sürdürüldüğü Bocas del Toro eyaletinde, Mayıs ayında binlerce muz işçisi de direnişe katıldı. ABD'li Chiquita Brands tekelinin greve katılan 6.500 muz işçisini işten çıkarmasıyla durum daha da gerginleşti. Muz işçilerinin 40 gün süren genel grevleri ve yol kapatma eylemleri sendika ile Ulusal Meclis grup başkanları arasında varılan bir anlaşma ile 11 Haziran'da sona erdi. Böylece muz işçileri için öngörülen yardım kesintileri şimdilik durduruldu. Muz işçilerinin protestoları, iş hakları sonunda özel bir yasa ile güvence altına alınmış olmasına rağmen devam ediyor.
Öğretmenler, sendikalar, yerli örgütler ve sosyal hareketlerden oluşan “Yaşam için Birleşik Halk İttifakı” 20 Haziran'da başkentte bir protesto yürüyüşü çağrısı yaptı. Öğretmenler sendikası adil emekli maaşları ve sosyal güvenlik talepleri için öğretmenlerin süresiz grevi sürdüreceklerini açıkladı. Ülkenin diğer bölgelerinde, örneğin Chiriquí ve Darién'de de protestolar devam ediyor.
Panama'da her tür baskı, şiddet ve tutuklama terörüne rağmen işçi sınıfıyla emekçilerin sergilediği ısrarlı mücadele ve direniş kararlığının, rejime geri adım attırana kadar devam etme eğiliminde olduğuna işaret ediyor.