Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Uludağ Ekonomik Zirvesiyle “One minute” olayının yaşandığı Davos Dünya Ekonomik Forumu’na rakip bir zirve oluşturmaya çalışıldığı savunulurken Türkiye’de patlak veren Twitter krizine dikkat çekilerek, “Mavi Kuş, Türk Davosu’nu rehin aldı” yorumları yapılıyor.
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal “Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beş yıl önce Davos’ta ünlü bir an yaşamasından bu yana geçen süre içinde dağ başında bu yerdeki organizatörler, İsviçre’de her yıl düzenlenen ve Başbakanın boykot ettiği Dünya Ekonomik Forumu’na rakip bir zirve yaratmaya çalışıyor” dedikten sonra şöyle devam ediyor:
“Ancak girişimciler ve işadamları Perşembe akşamı hoş geldin kokteyl partisinde birbiriyle buluşurken Türkiye’nin internet kurumu, Twitter’i bloke etti. Atılan adımla, geçici olarak sosyal medya sitesinin ünlü mavi kuşu susturulurken zirveye, katılımcıların görmezlikten gelmek için çabaladıkları pembe bir fil (konuşulmayan bariz mesele) sokulmuş oldu, trajik komik sonuçlarla.”
WSJ, Twitter yasağı “tüm dünyada manşet olurken Uludağ'da çoğu yetkili ve işadamının, yurt içinde ve dışında ifade özgürlüğüne acımasız bir saldırı olarak eleştirilen meseleyi ele almayı reddettiklerini” belirttiği haberinde katılımcıların “özel sohbetler”de, toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın,“demokratik olmayan baskı” dedikleri yasağa değinmemesini eleştirirse de pek azının önleme alenen meydan okuduğunu yazıyor.
Washington Post'tan ağır eleştiri
Türkiye’de olup bitenler, yabancı medyayı yoğun biçimde meşgul etmeyi sürdürürken ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post’ta Editörler Kurulu imzalı bir başyazıya da konu oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğa’a ağır eleştiriler yöneltilirken, “Türk Başbakanı, can havli ile iktidarına tutuluyor” iddiasının başlığa çıkarıldığı yazıda “Twitter olayı gösterdiği gibi Sayın Erdoğan için bir uçağı düşürme talimatını vermek, angaje ve seferber olmuş vatandaşları susturmaktan kolay” savlarına yer veriliyor.
Washington Post’un Editörler Kurulu, “Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta ülkesinde Twitter’i kapatmaya çalıştı ama başaramadı. Kalkışılan yasaktan sonra ilk 10 saat içinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ünki dahil, Türklerden kaynaklanan yarım milyon tweet kaydedildi. Pazar günü Türk ordusu da, Türkiye’nin hava sahasına kısaca girdiklerini söylediği iki Suriyeli MİG-23 uçağını hedeflemede daha şanslı idi. Uyarılara uymayarak geri gitmeyen uçaklardan biri düşürüldü” sözleriyle girdiği yazısında şöyle devam ediyor:
“Konuyu değiştirme çabası demek belki haksızlık olur”
“Birçok Türk yaptığı gibi uçağı düşürme olayının, Sayın Erdoğan’ın itibarını geri kazanma ve Twitter tartışmalarından sonra konuyu değiştirme çabasını yansıttığı söylemek belki haksızlık olur. Ancak Başbakan, MİG’in düşürüldüğü açıklamasını, Twitter’i ‘yok etme’ sözünü de verdiği ortamda yaptı, yani siyasi bir kampanya mitingi.”
WP Editörler Kurulu “Gerçek budur ki Sayın Erdoğan, iktidara tutunmak için acımasız, yurt içinde ve dışındaki muhalifler için tehlikeli bir kampanyayı yürütüyor” iddiasında bulunuyor ve Erdoğan’ı “kaba güç önlemleri”ne başvurmakla suçlarken, “Bunun kurbanları ise sadece, hiç bir sempatiye hak etmeyen Suriye diktatörü Beşar Esad değil, aynı zamanda bir zamanlar Arap Ortadoğu için potansiyel bir model olarak değerlendirilen Türk demokrasi sistemidir” görüşünü öne sürüyor.
“Hala önemli bir desteğe sahip”
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi için “Partisi, 2002 yılından bu yana üç ulusal seçim kazanmış olmasına rağmen hala önemli bir desteğe sahiptir” de diyen Kurul, buna karşın Erdoğan’ın iki zorlukla karşı karşıya bulunduğunu düşünüyor ve bunları “yolsuzluk soruşturmaları” ile görev süresinin 2015 yılında sona erecek olması olarak sıralıyor.
”Bunun sonucu olarak da Rus otokratının bile etkileyici bulabileceği otokratik bir durum”dan söz eden Kurul, polis ve yargıdaki “görev almaları ve medyayı sindirme ve susturma çabaları”na vurgu yaptıktan sonra Twitter yasağına Avrupa hükümetleri ve Obama Yönetiminden gelen eleştirilere dikkat çekiyor. Kurul, yazısını şu savlarla noktalıyor:
“Ancak zaten Amerika karşıtı demagojiye sarılmış olan Türk liderinin, aşağı yönlü otoriter sarmalından geri adım atması pek muhtemel değil. Demokrasilerini, gelecek seçimlerde oyları ile veya bu, sonuç vermezse eğer, barışçıl direnişi organize ederek kurtarmanın sorumluluğu Türklere ait. Twitter olayı kanıtladığı gibi Erdoğan için bir uçağı düşürme talimatını vermek angaje ve seferber olmuş vatandaşları susturmaktan kolaydır.
ANKA / 26.03.14