“10. Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi AKP-MHP oylarıyla Adalet Komisyonu’nda dün (1 Haziran) kabul edildi. Yargı paketi önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek.

Toplumda cezasızlık algısının ortadan kaldırılması iddiasıyla AKP-MHP iktidarı tarafından gündeme getirilen yargı paketi 30 maddeden oluşuyor. 10.Yargı paketinin temel başlıkları ise şöyle:

Pakete göre bazı “suçlarda” cezalar artırılıyor.  “Suça teşebbüs”, “genel güvenliği tehlikeye sokma”, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçlarının cezalarında artırılmaya gidilecek. 

Çocuk hükümlüler için yeni infaz modeli getiriliyor. Kapalı ceza infaz kurumlarında infazı başlayacak çocuk hükümlüler ardından eğitim evlerine gönderilecek. 15 yıla kadar ceza alan çocuklar, şartlara bağlı olarak doğrudan eğitim evlerinde barındırılabilecek.

Denetimli serbestlik şartlarında yapılan düzenlemeye göre hükümlüler, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini cezaevinde geçirmek zorunda olacak. Bu süre 5 günden az olmayacak. 

Basit suçları mükerrer şekilde işleyenlere, ikinci kez tekerrür durumunda koşullu salıverilme imkânı getirilecek.

Geceleyin veya hafta sonu infazda sınırlar artırılacak. Konutta infaz sınırı da genişletilecek. Buna göre kadın, çocuk ve 65 yaş üstü için 1 yıldan 3 yıla, 70 yaş üstü için 2 yıldan 4 yıla

 75 yaş üstü için 4 yıldan 5 yıla, 80 yaş üstü için 6 yıl konutta infaz hakkı getirilecek.

Ayrıca ağır hasta veya engelli olup hapishanede yaşamını sürdüremeyecek durumda hükümlüler -müebbet hariç- cezalarını konutlarında çekebilecek. 

Ayrıca pakette internet yayınlarına, Hakimler ve Savcılar Kuruluna, İcra ve İflas Kanunu’na ve Noterlik Kanunu’na dair değişiklikler de yer alıyor.

AKP iktidarı tarafından “yargıda reform” adı altında bundan önce yasalaşan diğer “paketlerde” olduğu gibi 10. yargı paketi de son süreçte oluşan kimi beklentilerin aksine toplum üzerinde baskıyı artırmaktan ve kalıcı hale getirmekten başka bir işlev taşımıyor. Öyle ki, 3 yılın altındaki cezalarda denetimli serbestlik kapsamında hapis yatma zorunluluğu olmamasına rağmen sözde cezasızlık algısını ortadan kaldırmak adına, yeni paket buna yüzde 10 oranında hapis şartı koşuyor. Yakın dönemde 19 Mart eylemlerinin ardından yatarı olmayan “suç”larda yaşanan tutuklamalarda olduğu gibi, fiiliyatta yaptıklarını yasal hale getirmeye çalışıyorlar. Bu yolla toplum üzerindeki baskıyı daha da artırmayı hedefliyorlar. 

Yanı sıra, hasta tutsaklar ile ilgili “reform” yapıldığı iddia ediliyor. İnsan Hakları kurumlarının verilerine göre şu an hapishanelerde 1402 hasta tutsak var ve bunların 230’u tek başına yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaktan yoksun durumda. 10.yargı paketi, -müebbet suçları dışında- hasta tutsaklar için konut infazını getiriyor. Ancak bunun için resmi bilirkişi kurumu olan Adli Tıp Kurumu’nun raporunu şart koşmakla birlikte hapishanelerde İdare ve Gözlem Kurullarının kararları belirleyicilik taşıyor. Bu da bugüne kadar olduğu gibi özellikle siyasi tutsaklara dönük siyasallaşmış tutumların ve düşman hukukunun sürdürülmesi anlamına geliyor. 

10. yargı paketi “yargıda reform” adı altında AKP-MHP iktidarının faşist baskı ve zorbalığı her geçen gün tırmandıran politikalarının bir parçası olmaktan başka bir şey ifade etmiyor.