29 Şubat’ta, RFR 7141 uçuş numarası ve ZZ 416 tescil numarasıyla bir “Shadow R1” casus uçağı, Kıbrıs’taki İngiliz askeri hava üssü Akrotiri’den havalandı. “Shadow R1” tipi uçaklar, İngiliz Hava Kuvvetleri tarafından yüksek çözünürlüklü elektro-optik ve elektronik sensörlerle donatılmış keşif uçakları olarak kullanılıyor. İngiliz Hava Kuvvetleri’ne göre bu uçaklar, görev sırasında toplanan bilgileri uydu bağlantısı yoluyla analiz merkezlerine aktarıyor ve yerdeki komutanlara operasyonel üstünlük sağlıyor.
Bu uçaklar, İngiltere’nin Lincolnshire bölgesindeki Waddington üssüne bağlı 14. Filoya ait. Ancak Ekim 2023’ten bu yana, bu filo Kıbrıs’tan düzenli uçuşlar gerçekleştiriyor. İngiliz sivil toplum örgütü Action on Armed Violence (AOAV) tarafından kamuya açık uçuş verileri temel alınarak yapılan analizlere göre, 3 Aralık 2023 ile 27 Mart 2025 tarihleri arasında Gazze Şeridi ve İsrail tarafından işgal edilen Filistin toprakları üzerinde en az 518 keşif uçuşu gerçekleşti. Bu veriler, İngiliz hava operasyonlarının İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım savaşıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. AOAV’nin sorduğu soru şu: Birleşik Krallık bu savaşta tam olarak ne rol oynuyor?
Uçuşların bu yoğunluğu, NATO'nun geniş askeri altyapısı olmadan mümkün değil. Buna örnek olarak, RFR 7141 numaralı keşif uçağının rotası gösteriliyor. Uçuş önce İtalya’daki sivil Bari havaalanına indi, ardından Almanya’daki Ramstein ABD hava üssüne yöneldi. Ramstein, ABD'nin insansız hava aracı saldırılarının ve Ukrayna’ya yapılan askeri yardımların koordine edildiği önemli bir merkez. Uçak burada 1 Mart’a kadar kaldı ve sonra İngiltere’deki ana üssüne döndü. Bu küçük ayrıntı, küresel savaşların Almanya’daki askeri altyapılar olmadan yürütülemeyeceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
AOAV’ye göre söz konusu uçak, Gazze üzerinde hâlâ aktif şekilde keşif görevleri yürütüyor. Bu görevler, Akrotiri üssü olmadan mümkün olamazdı. Üs, Birleşik Krallık tarafından ilhak edilen Kıbrıs topraklarında yer alıyor. 1955-1959 yılları arasında Britanya’ya karşı Kıbrıs’ta başlatılan ayaklanmaya İngiliz birlikleri işkence, tecavüz, cinayet ve zorla sünnet gibi insanlık dışı yöntemlerle karşılık vermişti. 1956’da ise Süveyş Kanalı Krizi sırasında kanalın kontrolünü elinde tutmak için yapılan operasyonlar bu üsten koordine edilmişti. Ancak bu sömürge geçmiş Britanya'da hâlâ işlenmiyor, okullarda neredeyse hiç anlatılmıyor. Buna karşılık, Kıbrıs’ta İngiliz askeri varlığına karşı direniş hâlâ sürüyor. Özellikle son dönemde İngiliz Hava Kuvvetleri’nin Gazze uçuşlarına yeniden başlamasıyla birlikte anti militarist protesto kampanyaları yeniden gündeme geldi.
Londra, bu uçuşlara dair yöneltilen eleştirel soruları sistematik biçimde yanıtsız bırakıyor. Eski Muhafazakâr hükümetin olduğu gibi, mevcut Sosyal Demokrat hükümetin de savunması hep aynı: Bu uçuşlar sadece Gazze'deki Hamas rehinelerinin, aralarında İngiliz vatandaşlarının da bulunduğu kişilerin yerini tespit etmeye yönelik. Ve yalnızca bu bilgiler İsrail ordusuna aktarılıyor. Ancak AOAV bu açıklamadan tatmin olmuş değil. İngiltere'nin İsrail’in işlediği savaş suçlarına ortak olduğunu düşünüyor.
Örneğin, İsrail'in Gazze’deki Nuseyrat Mülteci Kampı'na düzenlediği ve 276 Filistinlinin öldürüldüğü saldırıdan önceki iki hafta içinde, İngiliz hava kuvvetlerinin 24 keşif uçuşu yaptığı ortaya çıktı. Saldırının gerçekleştirildiği gün de İngiliz uçaklarının Gazze üzerinde uçtuğu biliniyor. Milletvekilleri ve barış aktivistlerinin, bu uçuşların saldırı koordinatları sağlayıp sağlamadığına dair soruları ise hükümet tarafından yanıtsız bırakılıyor.
İşçi Partisi lideri Keir Starmer, Aralık 2024’te Akrotiri üssünü ziyaret ettiğinde, bu gizliliğin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Askerlere şöyle seslendi:
“Burada olanların çoğu her zaman konuşulamaz. Ne yaptığınızı dünyaya anlatmak zorunda değiliz.”
Arka Plan: Jeremy Corbyn’den açıklama çağrısı
İşçi Partisi’nin eski lideri Jeremy Corbyn, (Corbyn, savaş karşıtı tutumundan dolayı İşçi Partisi’nden ihraç edilmişti) halefi Keir Starmer’a 3 Mart 2025’te yayınladığı açık mektupta bu konuda açıklama yapılmasını talep etti. Corbyn, İngiliz keşif uçuşlarının Gazze savaşındaki rolünün bağımsız bir soruşturmayla araştırılmasını istedi. “Irak Savaşı sonrasında İngiliz askerlerinin eylemlerine dair soruşturma başlatılması için defalarca girişimde bulunuldu. O dönemdeki hükümetler bunu engellemeye çalıştı ama Sir John Chilcot’un yürüttüğü soruşturma raporu sonunda yayımlandı ve hükümetin ağır hatalarını gözler önüne serdi” dedi. Mektubunda şu ifadeye yer verdi:
“Hükümet, savaşa girme gibi felaket bir karar alırken milyonlarca insanın uyarısını görmezden geldi.”
Çeviri: Kızıl Bayrak
Christian Bunke- Junge Welt / 05.04.2025