Sincan İşçi Birliği’nden Hidromek işçilerine çağrı

Sincan İşçi Birliği işçilerin örgütsüzlük ve durağan durumları karşısında Hidromek işçisine seslenen “Hidromek işçisi daha neyi bekliyor?” başlıklı bir çağrı yayınladı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 14 Mayıs 2025
  • 18:30

İki aylık TİS görüşmeleri ve uyuşmazlık tutulmasının ardından Hidromekte sessizlik devam ediyor. Hidromek işçisinin süreç konusunda huzursuzluğu devam ediyorken Türk Metal işçilerin haklarını almak konusunda somut eylemli adımlar atmaktan hala geri durmakta. Her ne kadar huzursuzluk olsa da Hidromek işçisi cephesinden ise örgütsüzlük hali devam etmekte.

Sincan İşçi Birliği işçilerin örgütsüzlük ve durağan durumları karşısında Hidromek işçisine seslenen “Hidromek işçisi daha neyi bekliyor?” başlıklı bir çağrı yayınladı.

“Hidromek işçisi daha neyi bekliyor?

Toplu iş sözleşmesinde uyuşmazlık tutulduğundan beri 22 gün geçti. Fakat patronun % 82'lik zammı vermesi için bu sürede en ufak bir eylem yapılmadı. Türk Metal sendikasının efendileri bundan özenle kaçındı. Fakat sessiz kalan sadece Türk Metal'in satılmış sendikacıları değil. Aynı sessizlik, homurdanma sınırını aşmayan Hidromek işçilerinde de mevcut.

Hidromek işçisi kardeş; Siz, hiç patronun bir yerde işçilere kalıcı olarak iyi çalışma koşulları verdiğini gördünüz mü? İş yavaşlatma ve GREV yapmadan nasıl hak kazanabiliriz? Hidromek'te grev şurda dursun, halen kitlesel olarak fazla mesailere kalınıyor. Bu tablonun tek sorumlusu asla işçileri satmakla görevli TM yetkilileri değil! Hidromek işçisinin sendika temsilcilerine yoğun bir baskısı yok. Kaldı ki işçi kardeşlerimizde sendika temsilcilerine danışmadan kendi örgütlülük girişimleri üzerinden bu basıncı uygulayacak ciddi bir çaba da yok. Durum böyle olmaya devam ederse bir süre sonra sendikacılar ile patron arasında satış sözleşmesinin imzalanması kaçınılmaz olur.

Kardeşler; Birçoğunuzun işinizi kaybetmekten çekindiğini biliyoruz. Zaten aldığınız ücretin yaşamınızı çevirmeye yetmediğini, “elimizdekini kaybedersek ne olur” kaygısını ve bu kaygının sizleri çekinceli davranışlara ittiğini de biliyoruz. Fakat bu kadar geri çekilme nereye kadar? Hafta içleri sabah 8 akşam 8, cumartesi pazar ise tüm gün fazla mesai nereye kadar? Kesimhane başta olmak üzere insanı hasta edecek kirli hava koşulları ile çalışmaya nereye kadar devam? Doktor gibi insanlık dışı zatlara ve işçiye zulmeden bazı ustabaşlarının baskısına boyun eğmek nereye kadar? Devlete giden vergilerle ve enflasyonla eriyen sefalet ücretleri ile nereye kadar?

Kardeşler yaşamak sadece karnımızı doyurmak, bir evde barınmak değildir. Yaşamak; sevdiklerimizle rahatça zaman geçirmek, sevdiğimiz işleri yapmak, emeğimizin hakkını istemek, onurumuzun çiğnenmesine karşı dur demektir. Hidromek işçisi sadece yaşamayı değil, insanca yaşamayı istemelidir. Elbette bu mücadelede birilerinin canı yanacak, birileri işinden olacaktır. Fakat hangi hak bedel ödenmeden kazanılabilir ki?

Kısacası önümüzde iki seçenek var: ya gözümüzü karartacağız, ekmeğimizin ve özgürlüğümüzün büyümesi için birlikte mücadele edeceğiz. Ya da sızlanacağız, bize zulmedenlerin kölece davrananların karşısında boyun eğeceğiz ve hoşnutsuzluğumuz sızlama sınırlarını aşmayacak. İnsanca yaşamak ve çalışmak direnmekten bedel ödemeyi göze almaktan geçer. Her bir Hidromek işçisi kendisini sorgulamalı kendisine yakışanı yapmak için kolları sıvamalıdır.

Hidromek'te tüm bölümlerden haksızlıklara boyun eğmeyen işçilerin fabrika dışında görüşmeleri, neleri yapacaklarına dair karar vermeleri zorunludur. Bunun için Sincan İşçi Birliği’nin varlığı en büyük şanstır. 10 yıldan fazladır Hidromek işçisinin yanında olan derneğimiz bu mücadelede de yanındadır. Sincan İşçi Birliği, bir şeyleri değiştirmek isteyen, hakkını yedirmeyen işçinin her an yardımına hazırdır. Bu kavgayı birlikte vereceğiz. Bize yaz, bizimle görüş, bizle birlikte Hidromek işçisinin birliğini kurma girişimlerini hızlandır. Elbette bir anda kazanmayacağız. Fakat zafer ER YA DA GEÇ emek harcayan, savaşan, direnen, işçi sınıfının siyasal düşüncesini kazanan işçilerin olacaktır.

İşçi Kardeş, zaman kaybetme, harekete geç!”

Kızıl Bayrak / Ankara