Sermaye iktidarı, krizin faturası işçilere kesilirken patronlara her yolla kaynak aktarmaya devam ediyor. Bu kapsamda Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, kapitalistlerin çıkarları için aldıkları yeni kararı duyurdu.
Yeni düzenlemeye göre, 31 Aralık 2026 tarihine kadar "işverenlere kolaylık sağlamak ve işsizlikle mücadele etmek” iddiasıyla imalat sektöründe kurs ve programlarda eğitim süresinin 2 katı olan istihdam yükümlülük oranı 1,5 kata, istihdam taahhüt oranı yüzde 60'tan yüzde 50'ye düşürülecek. Aynı zamanda patronlar için “gerekli şartlarda iyileştirmelere” gidilecek.
İŞKUR üzerinden yürütülen iş başı eğitim programlarında “eğitim” adı altında ucuz emek sömürü gerçekleşirken, bu programlar için patronlar teşvikten yararlanıyor. Sözde işsizliği önlemek adına uygulanan iş başı eğitim programlarında işçilerin ücreti ve sigorta primleri İŞKUR tarafından yani büyük çoğunluğu işçilerden yapılan kesintilerden oluşan fondan karşılanıyor.
Kapitalistlerin cebinden tek kuruş çıkmadığı yetmezmiş gibi, siyasi iktidar bu programın koşullarını patronlar lehine daha da rahatlatacak adımlar atıyor.
Programda bulunan “İstihdam yükümlülüğü kapsamında program süresinin ¼’ü sonunda programa devam eden katılımcıların en az %60’ının 60 günden az olmamak üzere program süresinin en az iki katı kadar süreyle istihdam edilmesi gerekmektedir.” maddesinde düzenleme yapılarak programa katılım süresi 1,5 kata ve istihdam taahhüt oranı %60’tan %50’ye düşürülüyor. Bu demektir ki patronların bu programa göre aldıkları teşvikler karşılığında işçileri çalıştırmak zorunda oldukları süre ve işçi sayısı düşürülüyor. Aynı zamanda patronlar için “sigortalı çalışan sayısının azalmamış olması şartıyla yeni bir talepte bulunabilmesi” maddesi ile teşviklere süreklilik getiriliyor.
Bakanlığın “istihdam oranında esneklik” olarak tariflediği düzenlemeye göre esneklik ve kullan-at işçilik yaygınlaşacak. Patronlar kısa süreli olarak çalıştırabilecek, sonra işten çıkartabilecek, istedikleri an yeniden kısa süreli işçi alabilecek. Tüm bunların hepsini ise beş kuruş ödemeden yapacak.
İddia ettiklerinin aksine böylesi bir düzenlemede ne istihdamı artırmak ne de işsizlikle mücadele var. Sadece patronların daha fazla kar elde etmeleri için onlara sağlanan kolaylık var.
“İstihdam yaratma” iddiasıyla son 2 yılda kapitalistlere sağlanan teşvik 532 milyar lirayı buldu. Teşvik adı altında kapitalistlere kaynak aktarımı devam ederken işçilerin ucuz iş gücü olarak sömürüsü devam etti. Şimdi atılan bu yeni adım, teşviklerin sürmesi konusunda patronlara kolaylık sağlarken, işçiler için ise tam da OVP’de ifade edildiği gibi esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması anlamına geliyor.
