Güneydoğu Asya’nın iki komşu ülkesi arasında onlarca yıldır devam eden gerilim, geçtiğimiz günlerde tehlikeli bir boyut kazandı. Tayland ile Kamboçya arasında on yıllardır devam eden anlaşmazlığın kökeninde sömürgecilik döneminin mirası var. İki ülke arasındaki çatışmalar, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında sınır anlaşmazlıkları, tarihsel iddialar ve bölgesel hegemonya mücadelesi çerçevesinde şekillendi. 19. yüzyılın sonlarında Fransa Kamboçya’yı sömürgeleştirirken emperyalist güçlerin jeopolitik hesaplarına göre çizilen sınırlar, onlarca yıldır aşılamayan sorunların kaynağı. Tayland-Kamboçya arasında yaşanan sınır sorunlarının temelinde, Fransa’nın çizdiği sömürgeci haritalar yatıyor. Bu da tartışma ve çatışmanın doğrudan emperyalist sömürgecilikten miras kaldığını gösteriyor.
Tayland ile Kamboçya arasında 2008-2011 yılları arasında, tartışmalı sınır bölgesinde bulunan Preah Vihear tapınağı nedeniyle de çatışmalar tırmanmıştı. Tapınak anlaşmazlığını tetikleyen sınır belirleme meselesi, aynı zamanda ekonomik çıkarları, altyapı projeleri, tapınak kalıntıları etrafındaki turizm ve olası mineral kaynaklarının yanı sıra hegemonya mücadelesini de kapsıyor. Bundan dolayı anlaşmazlıklar kimi zaman askeri çatışmalara sebep oluyor. 24 Temmuz günü çatışmalar yeniden şiddetlendi. Anlaşmazlık, esas olarak 2008’den beri UNESCO Dünya Mirası Alanı olan ve her iki ülke tarafından da sahiplenilen Prasat Preah Vihear tapınağı üzerinden gündeme geldi. Kamboçya, Tayland’ı saldırılar sırasında tartışmalı tapınağa zarar vermekle suçladı.
İki ülke arasında yaşanan çatışmalarda taraflar birbirini önce ateş açmakla ve böylece karşılıklı anlaşmayı bozmakla suçluyor. Tayland-Kamboçya sınırında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından, Tayland ordusunun Kamboçya mevzilerini savaş uçaklarıyla vurduğu bildirildi. Tayland yerel askeri komutanlığından yapılan açıklamaya göre, Kamboçya’nın iki bölgesel askeri karargahı vuruldu. Tayland ordusu, Kamboçya’nın yerleşim bölgelerine BM-21 roketleri attığını bildirdi. Kamboçya Savunma Bakanlığı ise komşu ülkeyi savaş uçaklarıyla bombalama yapmakla suçladı.
Tayland ve Kamboçya sınırında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından, kitlesel kaçışların başladığı bildirildi. Yansıyan haberlere göre, yalnızca Tayland’dan 130 binden fazla kişi güvenli bölgelere sığınmak zorunda kaldı. Kamboçya’da ise bu sayının yaklaşık 35 bin olduğu bildiriliyor.
Bangkok hükümeti, olayın “uluslararası hukukun ciddi şekilde ihlali” olduğunu öne sürerek, Kamboçya’yı olayların sorumluluğunu üstlenmeye, sivil ve askeri hedeflere yönelik saldırıları derhal durdurmaya çağırdı. Tayland, saldırıların durmaması halinde “meşru müdafaa tedbirlerini” yoğunlaştırmaya hazırlandığını duyurdu. Kamboçya Başbakanı Hun Manet ise, yaptığı açıklamada, “Kamboçya her zaman sorunlara barışçıl çözüm bulunmasını savunmuştur, ancak bu durumda silahlı saldırıya silahlı kuvvetlerle karşılık vermekten başka seçeneğimiz yok” dedi.
***
Kamboçya’nın yakın müttefiki Pekin, çatışmalardan duyduğu endişeyi dile getirdi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, açıklanan can kaybı rakamlarını “derinden rahatsız edici” olarak nitelendirdi ve sorunun kökeninin “Batı sömürgeciliği” mirasına dayandığını belirtti. ABD ve Birleşmiş Milletler de çatışmaların sona ermesi çağrısında bulundu. Trump yönetimi, sınırdaki durum hakkında “derin endişe” duyduğunu söyledi. Bangkok’taki ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, “Saldırıların derhal durdurulması, sivillerin korunması ve anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısında bulunuyoruz” denildi. BM Genel Sekreteri António Guterres de sorunların diyalog yoluyla ve iyi komşuluk ruhuyla çözülmesi gerektiğini belirterek “Tek seçenek barıştır” dedi.
***
Her iki ülkede hükümetler, milliyetçiliği kışkırtıp halkın dikkatini sınıfsal sorunlardan uzaklaştırmak için savaşı kullanıyor. İki ülkenin burjuvazisi işsizlik, eşitsizlik, yolsuzluk gibi sistemin yapısal sorunlarını gölgelemek için sınır meselelerini özellikle ön plana çıkarıyor. Öte taraftan, iki ülke arasında yaşanan çatışmalar, ABD ile Çin arasında cereyan eden bölgesel nüfuz mücadelesi için araç haline gelme potansiyeli taşıyor. Çin, Kamboçya ile daha sıkı ilişki kurup sürdürürken, Tayland, ABD ile askeri işbirliğini geliştiriyor. Bu durum, çatışmayı iki ülke arasında yaşanan sınır anlaşmazlığının ötesine taşıyor, bölgesel emperyalist çıkar çatışmalarının bir aracı haline de getiriyor.