Hava döndü işçiden, işçiden esiyordu yel!

2012 yılında Bosch işçileri TM’den istifa ederek ilk kıvılcımı çakmışlardı. Sermayenin işten çıkartma saldırısı, TM’nin tehditleri, Birleşik Metal bürokratlarının gerekli müdahaleyi yapamaması, sermaye devletinin yargı ve bakanlık eliyle tekrardan yetkiyi TM’ye vermesi ile süreç devam etti. 

Bosch fabrikasında yetkiyi TM alsa da işçilerin mücadelesi TM’ye ve Bosch patronlarına gözdağı verdi. 13 Nisan günü Bosch’ta imzalanan sözleşme ile Bosch işçilerine sus payı verilmek zorunda kaldı. 

Bosch işçilerinin ücretleri diğer MESS kapsamındaki ve TM’nin yetkili olduğu fabrikalarda büyük huzursuzluk yarattı. 

18 Nisan’da TM’den istifa sloganları metal işçilerinin dillerinde dolanmaya başladı. 23 Nisan’da Renaut fabrikası önünde işçiler atacakları adımları netleştirmeye, Kent Meydanı eyleminden istifa çağrısına bir dizi planlama yapmaya başladılar. Metal İşçileri Birliği bütün bu süreçte metal işçilerinin yanında, planlamanın güvencesi olarak yer aldı.

26 Nisan günü bütün tehditlere, çekincelere rağmen metal işçileri akın akın Bursa Kent Meydanı’na geldiler. Renault başta olmak üzere Tofaş, Coşkunöz, Mako, Ototirim, Delphi, SKT gibi onlarca fabrikadan işçiler bir araya geldi. Pankartlar hazır hep bir ağızdan atılan sloganlar ile Kent Meydanı "İşçi Meydanı" oldu.

Türk Metal`in sendikal ağalık düzenine karşı inisiyatif tabanda, işçilerdeydi. İşçiler "söz, yetki, karar hakkı" elinde olduğunda neleri başaracağını dosta düşmana gösteriyordu. Fabrikalardan işçiler özgürce söz alarak mücadelelerini haykırıyordu. Kürsü işçilerin kürsüsü olmuştu. Talepler ortaklaştırılıyordu.

* Bosch sözleşmesi baz alınacak,

* Fabrikalarda temsilci seçimleri yapılacak,

* Bu süreçte hiçbir işçi işten atılmayacak...

Meydanda devleşen işçiler hazırladıkları ihtar metnini okuyarak Türk Metal çetesine 5 Mayıs`a kadar süre verdiler. Kent Meydanı kader birliği yapılan yer oldu. Binlerce işçi ortak taleplerle mücadeleyi fabrikalara taşımaya hazırdılar.

26 Nisan 2015`de Kent Meydanı`nı dolduran işçiler tarihe Metal Fırtına olarak yazılacak bir sürecin kıvılcımını yaktılar!

İşte bugün de yapmamız gerekende bu!

Korku duvarlarını aşacağız, kenetleneceğiz, birliğimize, üretimden gelen gücümüze güveneceğiz. Metal işçileri bütün baskılara, tehditlere, ağır çalışma koşullarına, sefalete karşı bir araya gelmesini, ayağa kalkmasını şimdiye kadar başarmıştır, şimdi de başaracaktır. 

Metal Fırtına metal işçilerinin gücünü de göstermiştir, politik ve örgütlülük düzeyini geliştirmedikçe karşılaşacağı engelleri ve sınırları da göstermiştir. Bizlere düşen görev, Metal Fırtına’dan dersler çıkartmak, yeni Metal Fırtınaları çok daha güçlü bir şekilde yaratmaktır.

Metal İşçileri Birliği