Geçtiğimiz günlerde Erdoğan, Deniz Gezmiş, Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali'nin isimlerini anarak CHP'yi hedef aldı.
Peki Denizlerin idamını onaylayanlar arasında olan CHP'yi hedef alan AKP iktidarı bugünün Denizleri olma mücadelesi veren devrimci gençlere uyguladığı şiddeti, zorbalığı, baskıyı nasıl anlatacak?
Denizlerin adını ağzına alanlar, ama yüzlerce genci tutuklayan da onlar.
Saraçhane eylemleri ile tekrar yükselen gençlik eylemlerinde resmi taşınan devrimci önderlere olan kinlerini, katledilişlerinin yıldönümünde bir resimle, bir türküyle sosyal medyada paylaşan sanatçı Sevinç Eratalay'ın gözaltına alınmasına ne demeli? Asıl riyakarlığı bugün ta kendileri yapıyor.
Deniz Gezmiş, bu ülkenin gençlerinin cesaretini, enerjisini, düzene karşıtlığını ve yiğitliğini temsil eden bir figür olarak anılıyor.
Sabahattin Ali, Türkiye'de edebiyatın devrimci gücünü yansıtan bir yazar.
Nazım Hikmet, devrimin, sosyalizmin şairi iken, biz bu insanlardan böyle söz edebiliyorken düzen siyasetçileri bu insanların isimlerini kendi kirli siyasetlerine alet etmeye çalışıyorlar.
Elbette, kendi iktidarını sürdürme çabaları, gerici-faşist iktidarını ve bu çürük düzeni korumak için yapmayacakları şey yok. Devrimcilerin isimlerini kullanarak mücadelelerini çarpıtmak istiyorlar.
Asıl mesele hiçbir zaman Deniz Gezmiş ya da Sabahattin Ali'yi öldüren kişiler olmadı.
İster CHP, isterse AKP olsun, kitlelerin ve devrimcilerin mücadelelerine ket vuranlar yine onlar, aynı zihniyetin farklı görünümleridir.
Dün Denizleri idama götüren zihniyet ile bugün geleceğine ve özgürlüğüne sahip çıkan gençleri hapishanelere gönderenler arasında hiçbir fark yok.
Zamanında başkalarının sergilediği baskıcı tutumu, bugün AKP iktidarı sergiliyor. Düzenin kuralına uygun bir şekilde... Sermaye düzeni var olduğu müddetçe de baskı, zulüm ve işkenceler bitmeyecektir. Bu düzen zamanında nasıl devrimci gençleri dar ağaçlarında idam ettiyse, bugün de aynı insanlık dışı tutumunu sürdürecektir, yapıyor da.
Kurtuluşumuzun, insanca yaşamın bu kokuşmuş düzenin siyasetiyle gelmeyeceğini bugün daha iyi anlıyoruz. Esas olan her zaman bu düzeni aşan bir mücadeledir. Gençlik zamanında nasıl mücadele ettiyse bizler de onlardan devraldığımız bayrağı mücadelede taşıyacağız.
Sarıgazi'den bir DLB'li