Ankara 1 Mayıs mitingi AKM Metro’da kitlenin toplanması ile başladı. Saat 11.00’den itibaren AKM kavşakta toplanan kitle Tandoğan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Geçen yıla göre 1 Mayıs'a katılım çok daha idi. Bundan kaynaklı kitlenin tamamının miting alanına girişi belli bir süre aldı.
Ankara 1 Mayıs'ının fotoğraflarına buradan ulaşabilirsiniz...
Sınıf devrimcileri mitinge Emeğin Kurtuluşu, BDSP ve Ankara İşçi Meclisi pankartları ile katıldılar. Metal ve hizmet iş kollarından katılımların olduğu AİM kortejinde sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atıldı. DGB ise “Haramilerin saltanatını yıkacağız!” şiarlı pankartı ile mitingde yerini aldı.
Tüm kortejlerin alana girmesinin ardından mücadelede yitirilenler anısına yapılan saygı duruşu ile miting programı başlatıldı. Saygı duruşunun ardından 1 Mayıs ve Enternasyonal marşları çalındı. Maraşların bitiminde tertip komitesi adına ortak 1 Mayıs metni okundu.
Okunan metinde ülkenin içerisinde olduğu politik atmosfere değinilerek şunlar ifade edildi:
“1 Mayıs alanından bir kez daha uyarıyoruz! Tüm seçilmişlere, halkın iradesine yönelik baskılar son bulsun! Tüm tutuklu siyasetçiler serbest bırakılsın! Halkın iradesini yok sayan darbe pratikleri ve kayyımlar son bulsun! Tutuklu bulunan potansiyel Cumhurbaşkanı adayları serbest bırakılsın, siyasi yasaklar kaldırılsın! Türkiye’nin yarını gençlerimiz serbest bırakılsın! Yargı üzerindeki siyasi baskılar son bulsun! Tek adam rejimine asla ama asla teslim olmayacağız. Ülkemizin demokratik geleceği için hiç durmadan mücadele edeceğiz. Bizler tıpkı ekmeğimiz için olduğu gibi adalet ve demokrasi mücadelemizi büyüteceğiz. Kazanana kadar büyüteceğiz. Bu 1 Mayıs topyekûn birleşik mücadele için başlangıçtır”
Açıklamanın devamında işçi grevlerine, özelleştirme saldırılarına, grev yasaklarına, iş cinayetlerine değinilerek şunların altı çizildi:
“Keyfi ve hukuksuz grev yasaklarına rağmen BMS (Metal) işçileri ve Başpınar Organize Sanayi Bölgesindeki işçiler insanca yaşam ve çalışma koşulları için greve çıktılar. Çayırhan Madenlerinin özelleştirilmesine karşı aylarca direnen işçiler, grev yasaklarının kararnamelerini yırtıp atan işçiler mücadelemize ışık oldu. Altındağ belediyesi işçileri direnişte! Bugün yüz binler sendikal hakların engellenmesine ve sendika barajlarına karşı mücadele veriyor. Grev ve toplu sözleşeme önündeki engelleri birlikte aşacağız. Emekten yana, işçiden yana bir düzeni dünyanın tüm işçileriyle birlikte kuracağız. 1 Mayıs’ta sesimiz, son 10 yılda iş cinayetlerinde hayatın kaybeden 762 çocuk işçinin sesidir. Mücadelemiz, çocukların sömürüsüne ve çalışırken ölmesine karşı, tüm çocukların eşit, nitelikli, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetine erişmesi mücadelesidir.”
Açıklamada Ortadoğu’da yaşana katliamlara, Suriye’deki Alevi katliamına, Filistin halkı üzerinde uygulanan soykırıma değinildi. Kadın katliamlarına da değinilen açıklamada İstanbul Sözleşmesi'nin önemi hatırlatıldı.
Açıklama metni mücadele çağrısı ile sonlandırıldı. Ardından Kürtçe metin okundu. Kürtçe metnin okunmasının ardından üniversite gençliği adına bir konuşma gerçekleştirildi.
Gençliğin enerjisinin yansıdığı konuşma “Bugün bu kürsüde yalnızca sözü değil, sözüyle birlikte tüm geleceği taşıyan bir toplumsal gücün sesi yükseliyor: Gençlik! Gençlik; yeniyi yaratma cesaretidir, itirazın enerjisidir, biat etmeyenin inadıdır. Gençlik; özgürlüğün, hakikatin ve adaletin kavgasında öncüdür, öncü olmak zorundadır. Çünkü biz geleceğiz ve bu geleceği kimseye teslim etmeyeceğiz” sözleri ile başladı.
Konuşmanın devamında gençliğin KYK ve barınma sorunu dile getirildi, liselilerin MESEM adı altında sömürüye tabi bırakıldıkları vurgulandı. Yetersiz beslenme ve ekonomik sorunlara da değinilen gençlik konuşmasında şunlar vurgulandı:
“Günlük 100 TL’lik KYK ödeneğiyle yaşamamız bekleniyor. KYK’nın bize dayattığı bu sefalet ödeneğiyle değil dışarda hayatımıza devam etmek kendi okullarımızın yemekhanelerinden dahi üç öğün yemek yiyemiyor, yiyebilsek dahi yemeklerin sağlıksız ve yetersiz oluşundan kaynaklı zehirleniyoruz, yeterli beslenemiyoruz. Yetersiz ve sağlıksız beslenen bizlerden ise yüzde yüz verimli olmamız ve bilim üretmemiz bekleniyor. Bu sefalet ödeneğiyle geçinmek zorunda bırakıldığımız için ise çalışmak zorunda kalıyor okullarımızı bitiremiyor veya iş cinayetlerinde katlediliyoruz. Hem okuyup hem çalışmak istediğimizde ise okullarımızda İŞKUR, bizlere istihdam değil, taşeronluk dayatıyor.”
“Aile yılı” politikasının teşhir edildiği konuşmada iktidarın kadın bedeni üzerinde hak iddia ettiği dile getirildi ve LGBTİ+’larin yaşadığı sorunlar aktarıldı. Konuşmanın devamında son dönemde gençliğin kitlesel bir şekilde alanları doldurduğu vurgulandı ve buna karşı iktidarın gerçekleştirdiği gözaltı-tutuklama saldırıları hatırlatıldı.
Konuşmaların ardından Erdal Güney’in sahne alması ile miting sonlandırıldı.
Ankara 1 Mayıs’ından notlar:
-İşçi katılımının zayıf olduğu bir 1 Mayıs oldu. Sendika ve meslek odası kortejleri coşkulu ancak katılım açısından geçtiğimiz yıllarla aynı düzeydeydi.
-Geçmiş yıllara göre yoğun bir gençlik katılımı vardı. ODTÜ ve Hacettepe başta olmak üzere üniversite kortejleri coşku ve canlılığıyla öne çıktı.
-Geçmiş yıllara göre kadın katılımının yoğun olduğu mitingde, özellikle genç kadınların katımı dikkat çekiyordu.
Kızıl Bayrak / Ankara