Soma ve Erol Eğrek’in katili sermayedir!

BİR-KAR İşçi Komisyonu Soma Katliamı’nın 11. yılında yaptığı açıklama ile “Soma ve Erol Eğrek’in katili sermayedir!” dedi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 13 Mayıs 2025
  • 19:15

Bu bir cinayet düzenidir!

Erol Eğrek, 48 yaşında bir işçiydi. Çalık Holding’in Türkmenistan’daki fabrikasında çalışmıştı. Ancak AKP iktidarının beslediği sermaye gruplarının başında olan Çalık Holding, 7 milyon TL’lik tazminatını vermedi. Patronun himayesi altındaki “güvenlik” görevlileri tarafından dövülerek katledildi.

Bu bir istisna değil. Tıpkı yıllardır sermayenin, emeğiyle yaşayan insanlara reva gördüğü gibi: Bu, adı konmamış ama her gün işlenen cinayetlerden biridir. Kapitalist düzenin “doğal” sonucudur.

İş cinayetleri, emek sömürüsünün kanla yazılan tarihinin bir parçasıdır.

***

Bugün, Soma Katliamı’nın 10. yılı. 301 madencinin göz göre göre ölüme gönderilmesinin üzerinden on yıl geçti. Sorumluların büyük kısmı ya serbest bırakıldı ya da cezasızlıkla ödüllendirildi. Rejimin başındaki kişi, “fıtrat” diyerek canilerin arkasında saf tuttu. Böyle bir rejimde işçinin can güveliği olabilir mi?

Soma’da işçinin kafasına tekme atan sermayenin saldırgan uşağı Frankfurt Başkonsolosluğu’na “Mali Ateşe” olarak atandı. Fakat işçilerin haklarını savunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen halen hapiste rehin tutuluyor. Selçuk Kozağaçlı da yıllarca hapis yatıp çıktıktan sadece bir gün sonra, yine keyfi bir kararla tekrar zindana atıldı. Bu kokuşmuş düzen işçinin kafasına tekme atanı diplomat yapar, işçinin hakkını savunanı ise zindana atar.

***

Erol’un öldürülmesi ile Soma arasında derin bir bağ var. Bu cinayetler aynı sistemin, aynı sınıfın, aynı vahşi sömürünün sonucudur. Devlet denetlemez, yargı korur, medya unutturur.

Ama biz unutmayacağız.

İş cinayetleri kader değildir. Patronun kâr hırsı, denetimsizlik, güvencesizlik ve örgütsüzlükle birleştiğinde adı “iş cinayetleri” olur. Erol’un ölümü, Soma’da toprağa gömülen 301 canla aynı zincirin halkasıdır.

Bugün işyerleri ölüm kampına dönüşmüşse bu, sermayenin bilinçli “tercihleri” yüzündendir. Yazık ki, bu tercihlerin bedelini her gün biz işçiler canla, canlarla ödüyoruz.

Erol için, Soma için, tüm kaybettiklerimiz için: Bu düzenin karşısına dikilmekten başka yol yok. Hesabı ancak işçi ve emekçiler sorabilir. Unutmak yok, affetmek yok, mücadele var!

Yaşasın işçilerin birliği ve Enternasyonal Dayanışma!

BİR-KAR İsçi Komisyonu