Kamu Çerçeve Protokolu sürecinde sürecin uzaması üzerine Tez-Koop-İş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem yaptı.
Türk-İş, Tez-Koop-İş’in aldığı eylem kararı için bir gün öncesinden üyelerine “Eylem bizim bilgimiz dışındadır, katılmayın” içerikli mesaj atmıştı. Dolayısıyla eylem esnasında işçiler Türk İş’e tepkilerini sık sık “Tez-Koop-İş burada Türk İş nerede”, “Türk İş şaşırma sabrımızı taşırma”, “işçi burada Türk İş nerede” sloganları ile dile getirdiler.
Soma katliamında yitirilen işçilerin anılması ile başlayan açıklamada sorumluların gerekli cezalar almadıkları belirtildi ve dövülerek katledilen Erol Eğrek anılarak direnişte olan işçiler selamlandı. Ardından açıklama metnine geçilerek açıklamanın 700 bine yakın kamu işçisi adına yapıldığı belirtildi. Açıklamanın devamında toplu sözleşme sürecinin ilerleyişi aktarılarak döneme özgü olarak şunlar ifade edildi:
“Enflasyonun yüksek olduğunu görüyoruz. Sözleşme sürecinin uzaması işçilerin hergün daha da yoksullaşmasına sebep oluyor. Hükümete buradan sesleniyoruz. Elbette konfederasyonlar bu süreçte müzakere yürütüyorlar ama bu teklif ve yapılan toplantılar 3 görüşmede de bizim taleplerimize karşılık hükümet bir teklif sunmadı. Aileleri ile birlikte 2 milyon insan gün geçtikçe yaşamakta daha da zorlanıyor. 24 Nisandaki 3. Görüşmeden sonra bir sendikamızın başkanı şunu söyledi: eğer böyle giderse Ağustos gibi sonlanır... Ama bu kabul edilebilir bir şey değil. Kamu işçilerine borçlarını ödemeleri gerekmektedir. Talebimiz sadece sözleşmenin imzalanması değildir. Asıl talebimiz isteklerimizin yerine getirilecek şekilde imzalanmasıdır. Bunlar bizim üyelerimizin talepleridir. Sadece ekonomik talepler değildir sorunlarımız birçok sorunumuz var.”
Açıklamanın devamında talepler sıralanarak vergi sorunu aktarıldı. İşçilerin Ocak’ta alınan ücreti Aralıkta da almak istedikleri dile getirildi. Ayrıca iş güvencesi sorununun da işlendiği açıklamada işçilerin kadrolu olduğu halde güvencelerinin olmadığı belirtilerek KHK’lar eleştirildi.
Açıklamada konfederasyonun alacağı kararların aynen hayata geçirileceği belirtilerek konfederasyona basınç uygulandı.
KÇP’nin ardından işkoluna göre TİS’lerin yapılmaya başlanacağı ve dolayısıyla sürecin daha fazla uzayacağı dile getirilerek yaşanacak olan maduriyet dile getirilde ve şunlar denildi:
“Temel talebimizi KÇP’nin bir an önce imzalanmalı ama sendikamızın talepleri temel alınmalıdır. Bu talepler işçilerin ihtiyaçlarını gözetmektedir. Kamu işçisi yaşamın her alanında alın teri dökenlerdir. Ve bu kamu işçilerine yoksullık reva görülmektedir. Bu göstermektedir ki diğer işçi bölükleri de açlığa mahkum edilmektedir. Güvenini yitiren TÜİK’in açıklamalarına göre bile bir ekonomik krizin içindeyiz. Yarattıkları krizin faturasını bize yıkmak istemektedirler. Kamu işçileri bir yılın 4 ayını vergi ödemek için geçirmektedir. Hükümete ve kamu işverenlerine sesleniyoruz. Sessizliğinizse öfkeyi büyütüyorsunuz. Önümüz bayram, bizi oyaladığınız her gün soframızdan bir ekmeği eksiltiyorsunuz. İşçilerden sabır, sendikalardan sükunet beklemeyin. Süreçte grev yasaklarına karşı da direnişe geçeceğimiz bilinmelidir. Emek örgütleri ile omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Hak arama yöntemlerimizi bir kere daha hatırlatırız. Kamu işçisinin sesi olmaya, masayı da bakanlık önünü de sokakları da mücadele alanlarına çevirmeye devam edeceğiz”
Açıklamanın sonunda sendikal hareketin dağınıklığı, işyerlerindeki sendikal rekabete işaret edilerek özeleştiri yapıldı. Rekabetin sendikal çalışmalara zarar verdiği belirtilerek bu durumun işçilere zarar verdiği belirtildi. Asıl olarak patronlara, kamu işverenlerine karşı mücadele verilmesi gerektiği belirtildi.
Eylemde işçiler sık sık “Tez Koop İş burada Türk İş nerede”, “Türk İş şaşırma sabrımızı taşırma”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Genel grev genel direniş”, “Sözleşme masada işçi sokakta”, “İşçi burada Türk İş nerede”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Direne direne kazanacağız”, “İşçiler burada umut dimdik ayakta” sloganlarını attı.
Kızıl Bayrak / Ankara