Eğitim-Sen Ankara 5 No'lu Üniversiteler Şubesi, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinden bir öğretim elemanının öğrencilerin boykot kararına saygı duyduğu için görevine son verilmesiyle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
“Hacettepe Üniversitesi eğitim fakültesinde görevlendirmeyle ders veren bir öğretim elemanının öğrencilerin anayasal haklarına dayanarak verdikleri boykot kararına ve iradesine saygı duyarak hareket etmesi üzerine bir öğrencinin CİMER’e yaptığı şikâyet sonrası eğitim fakültesi yönetim kurulu kararı ile ilişiği kesilmiştir. Bu karar yalnızca bir ilgili öğretim elemanına değil tüm üniversite bileşenlerini hedef alan açık bir sindirme politikasıdır. Akademik özgürlük, üniversitelerin vazgeçilmez ilkesidir. Öğretim elemanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü, bilimsel özerkliğin ve demokratik üniversitenin temelidir. Bu özgürlüğü kullanan bir akademisyeni cezalandırmak, üniversiteyi bilimsel kimliğinden uzaklaştırmak anlamına gelir.
Görevden alma kararı açıkça siyasi saiklerle verilmiş ve akademideki güvencesiz istihdamı tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Hukuki dayanaklardan yoksun bu karar, güvencesiz çalışan akademisyenlerin hak arama ve ifade özgürlüklerini baskı altına almaya yöneliktir. Henüz dönem bitmemişken apar topar yapılabilen bu görevlendirme iptali, üniversitelerdeki emeğin güvencesizleştirilmesinin nasıl bir denetim aracı olarak işlediğini bir kez daha göstermiştir. Yönetimin muhabirliği ödüllendiren, dayanışmayı ise cezalandıran yaklaşımı kabul edilemez. Anayasal ve demokratik haklarını kullanan öğrencilerin iradesine saygı duymak bir suç değil, akademik bir sorumluluktur. Üniversiteyi ihbar ve korku mekanizmalarıyla yönetmeye çalışan anlayış, özgür düşüncenin ve bilimsel üretimin en büyük düşmanıdır.
Eğitim fakültesi dekanın geçmişte yaptığı “Recep Tayyip Erdoğan maddenin dördüncü halidir” yönündeki açıklaması bilimsel tarafsızlıkla bağdaşmayan bir zihniyetin göstergesidir. Böylesi bir isim tarafından yürütülen idari sürecin adil ve tarafsız olması beklenemez. Bu durum üniversitelerde liyakat yerine ideolojik sadakatin esas alındığını bir kez daha kanıtlamıştır. Bu karar yalnızca bir öğretim elemanını değil; öğrencileriyle dayanışma içinde olan, düşüncesini özgürce ifade etmek isteyen tüm akademisyenleri hedef almaktadır.
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi olarak bu haksız ve keyfi kararı kabul etmiyor; akademik özgürlükleri, ifade hürriyetini ve üniversitelerin demokratik işleyişini savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”