Gözaltı terörüne tepki açıklamaları

İstanbul’da İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100 kişinin gözaltına alınmasının ardından siyasi kurumlar ve sendikalar yaptıkları açıklamalarla gözaltı terörüne tepki gösterdiler.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Mart 2025
  • 13:04

İstanbul’da İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100 kişinin gözaltına alınmasının ardından siyasi kurumlar ve sendikalar yaptıkları açıklamalarla gözaltı terörüne tepki gösterdiler.

KESK yaptığı açıklamada “Halk iradesini ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz!” dedi ve şunları paylaştı:

“İstanbul halkının seçtiği Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce kişi hakkında verilen gözaltı kararları, halk iradesine açık bir darbe girişimidir. Baskı ve zorla, hukuku hiçe sayarak, halkın iradesinin gasp edilmesi kabul edilemez! Ömrünü uzatmak için ülkeyi derin bir kutuplaşmaya sürükleyen iktidar, seçim öncesi kent uzlaşısıyla oluşturulan birlikteliği cezalandırmaya, halkın ortak iradesini dağıtmaya çalışıyor.

“Bu hukuksuz operasyonları kınıyor, protesto ediyoruz! Gözaltılar derhal serbest bırakılmasını istiyoruz! KESK olarak bu hukuksuzluklara yanıtımız, her zamankinden daha fazla dayanışma ve mücadeleyi yükseltmek olacaktır! Tüm mücadele dostlarımızı bu karanlık iktidarı genel bir direniş hattıyla engellemeye çağırıyoruz.”

DEM Parti yaptığı açıklamayla "Rakibini saf dışı bırakma, iktidarını sürdürme girişimidir" dedi. Açıklamada şunlar belirtildi:

“Partimiz, her şart ve koşulda demokratik siyaset alanının genişletilmesi için mücadelesini büyüterek sürdürecektir. Kimden gelirse gelsin hukuksuzluğun, darbenin ve keyfiliğin karşısında yer alacaktır. Kent uzlaşısını, ortak mücadeleyi, demokrasiyi, barışı ve özgürlüğü her zamankinden daha büyük bir kararlılıkla savunacaktır.

İktidara açık çağrı yapıyoruz: Bu uygulamalardan derhal vazgeçin. Yargıyı araçsallaştırmaya son verin. Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere bugün gözaltına alınanları derhal serbest bırakın."

Toplumsal Özgürlük Partisi ise ortak mücadeleyi büyütme çağrısını yaptığı açıklamada şunları ifade etti: 

"Bugün Ekrem İmamoğlu ve İBB üzerinden gerçekleştirilen gözaltı operasyonunun adı siyasi darbedir. Bu darbe ile faşizm kurumsallaşma yolunda büyük bir adım atmıştır. Bu yolu değiştirecek tek güç halkın bu darbeye karşı tepkisinin örgütlenmesidir. Şimdi faşizme geri adım attırmak için ortak mücadeleyi büyütme vaktidir."

TKP adına yapılan açıklamada gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istendi ve şunlar denildi:

“Halkımızı AKP zorbalığı karşısında örgütlü olmaya; giderek derinleşen bir yönetme krizi yaşayan düzenin karşısına emekçi halkın Cumhuriyetçi, devletçi, aydınlanmacı, yurtsever seçeneğini güçlendirmeye çağırıyoruz.”

SOL Parti yaptığı paylaşımda şunları dedi:

“Azınlığa düştüğü gün gibi açık Saray rejimi zorbalıkla ayakta durmaya çalışıyor. Ne yaparsanız yapın halkın önünde durabilecek bir güç yoktur. Ekrem İmamoğlu’na dönük operasyon Saray talimatlı bir yargı darbesidir, hep beraber mücadele edeceğiz. Hep beraber kazanacağız.”

ESP yaptığı açıklamayla “Faşizmi yenecek yegâne güç ezilenlerin birleşik mücadelesidir” dedi.  Açıklamada şunlar denildi:

“Burjuva muhalefet partisi CHP ise bugüne kadar rejimin faşist yasak vs. uygulamalarına, gözaltı, tutuklama ve kayyum saldırılarına anlamlı bir tutum almadığı gibi; dokunulmazlıkların kaldırılmasına ve savaş tezkerelerine verilen onayla rejimin inşasında bizzat rol almıştır. Bu tablo biraz da burjuva muhalefetin de eseridir. Faşizmi yenecek yegâne güç burjuva muhalefet partilerinden kopmuş tüm ezilenlerin birleşik mücadelesidir.”

TKH “İstibdat rejimi, maskesini çıkarmıştır!” dediği açıklamada şunları vurguladı:

“İstibdat rejimi, iktidarı için her şeyi göze alacaktır. Yarın seçimlerin iptal edilmemesinin artık garantisi bulunmamaktadır! Meşruiyetini yitiren iktidar, bu adımları atarken yarattığı korku ikliminden ve toplumun örgütsüzlüğünden yararlanmaktadır.”

Halkevleri yaptığı açıklamada yapılan operasyonun halkın kolektif iradesine, seçme seçilme hakkına ve demokrasiye saldırı olduğunu belirtti ve şunları dedi:

“Faşist iktidar koalisyonu basitçe kişileri değil esas olarak halkı hedef almaktadır. Bu saldırıyı püskürtebilecek olan da Türkiye halklarının, Türkiye işçi sınıfının kendisidir. Güvenilmesi gereken işçi sınıfının, kadınların, gençliğin yıkıcı ve kurucu öfkesi, direnişidir. Güvenilmesi gereken bu toprakların ilerici devrimci tarihsel birikimidir.”

TİP Genel Başkanı Erkan Baş şunları dedi:

“Ellerine geçirdikleri gücü kullanarak halk iradesini kırmaya dönük girişimlerine devam ediyorlar. Bu bir darbedir. Ne olursa olsun, bu güzel ülkeyi darbecilerin insafına teslim etmeyeceğiz. Tüm halkımızı ve tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerini hep birlikte darbenin karşısında durmaya çağırıyoruz. Teslim olmayacağız ve bu karanlık sona erecek.”

Devrimci Hareket şu paylaşımı yaptı:

“Tekrar görüldü ki Saray rejimi darbe rejimi, AKP iktidarı darbe iktidarıdır. Seçimle gelenin polis zoruyla, kayyumla gitmesi bu faşist rejimin karakteridir.

Baskılara, operasyonlara ve kayyumlara karşı sessiz kalmayacağız!”