Cumartesi Anneleri’nden 1049. hafta eylemi

Cumartesi Anneleri, 33 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sorarak, faillerinin yargılanması için etkin soruşturma yürütülmesini talep etti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 03 Mayıs 2025
  • 14:30

Cumartesi Anneleri / Cumartesi İnsanları gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle eylemlerinin 1049’uncu haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. 

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin bu haftasında 33 yıl önce İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu. Aileleri 33 yıldır çocuklarının akıbetini soruyor. Açıklamada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Anayasa Mahkemesi (AYM), kararlarında mekân seçme özgürlüğünün kategorik olarak yasaklanmasını, anayasal haklar açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. 

Bu haftaki eylemde 33 yıl önce İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü anmak için bir araya geldiklerini aktaran Eren Keskin şunları dedi:

“Hüsamettin Yaman (22) İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiydi. Pankart taşımak suçlamasıyla tutuklanmış, yaklaşık 15 gün cezaevinde kaldıktan sonra 6 Eylül 1990 tarihinde tahliye edilmişti. 21 yaşındaki Mehmet Soner Gül, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi ve aynı zamanda Öğrenci Derneği üyesiydi. Bu nedenle gözaltına alındı, ağır işkencelere maruz kaldı ve ölümle tehdit edildi. İçişleri Bakanlığı’nın iddiasına göre, 10 Mart 1991 tarihinde Malatya'da yakalanan bir kişinin sorgusunda adının geçmesi nedeniyle aranmaktaydı”

Eren Keskin, Yaman’ın 2 Mayıs 1992 Cumartesi günü evinden çıktığını ve 4 Mayıs’ta bir kişinin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyerinden arayarak şunları dediğini belirtti: 

“Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade’de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Hemen emniyete başvurun. Yaman ve Gül aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne, ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af Örgütü de girişimlerde bulundu. Ancak yetkililer, gözaltı iddialarını reddetti. Yaman Ailesi, girişimlerini sürdürdü ve iki yıl boyunca polis takibinde tutuldu” 

19 Aralık 2011 tarihinde, özel harekât polisi Ayhan Çarkın’ın infazlar ve kayıplarla ilgili itiraflarının kamuoyuna yansıması üzerine Çarkın, Yaman ve Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorgulayıp infaz ettiklerini anlattığını belirten Eren Keskin kamu adına görev yapan savcıları, Yaman ve Gül’ün gözaltında kaybedilmesiyle ilgili adil, tarafsız ve etkin bir soruşturma başlatmaya çağırdı.