Liseliler İstanbul Liseler Koordinasyonu’nun çağrısıyla bugün (28 Nisan) Beşiktaş Meydanı’nda eylem yaptı.
“Ferman sizinse liseler bizimdir” pankartı açan öğrenciler proje okullarında gerçekleşen sürgünleri protesto etti. Öğrencilere üniversite öğrencileri de destek verdi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Biz liseliler bugün burada hakkımız olanı almak, taleplerimizi tüm halkımıza duyurmak ve senelerdir içimizde alevlenen öfkeyi sokakla buluşturmak için toplandık. Öğrenciler yıllardır bu sömürü düzeni karşısında sindirilmeye, baskılarla korkutulmaya çalışıldı. Fakat bizler irademize, geleceğimize ve okullarımıza sahip çıkmak, zindanlarında esir tutulduğumuz bu düzene karşı haykırmak için önce okullarımızda oturduk, şimdi meydanlarımızda ayaktayız. Eğitim halkımızın can damarıdır ve biz bu damarı tıkamaya çalışan adaletsizliklere dur diyoruz."
Saraçhane eylemlerinde tutuklanan ve MESEM uygulamasında yaşamını yitiren gençlere de değinilen açıklamada şunlar ifade edildi:
"Bizim yaşlarımıza erișemeden hayattan koparılan, yasal protesto hakkın kullandığı için kriminalleştirilen, düzeniniz altında suça sürüklenen, zulüm gören ve yaşam ışıkları söndürülen çocukların ve gençlerin hepsi için, Berkin Elvan, Rabia Naz, Ali İsmail Korkmaz ve şu an tutuklu bulunduğu için aramızda olamayan liseli sıra arkadaşımız Boran Yusuf Aslan ve 49 arkadaşımız ve daha birçoğu için buradayız. Bugün burada 'Talihsiz' lafıyla süslediğiniz, fakat hayatları doğdukları an gözden çıkarılmış olan arkadaşlarımız ölümlerinin hesabını soruyoruz. 14 yaşındaki Arda Tonbul sac büküm makinesine sıkışarak, 17 yaşındaki Alperen Enes Ural inşaatta doğal gaz borusu döşerken yüksekten düşerek, 17 yaşındaki Muratcan Eryılmaz inşaatta yüksekten düşerek, 15 yaşındaki Erol Can Yavuz üzerine sunta bloklarının devrilmesi ile, 17 yaşındaki Ömer Çakar klima tesisatı döşerken ikinci kattan aşağı düşerek, 16 yaşındaki Zekai Dikici ve 15 yaşındaki Alperer hayatını Kocayavuz inşaatta yüksekten düşerek, 17 yaşındaki Ulaş Dumlu atık havuzuna düşerek kaybetti. Hayatları bir makinenin dişlisi durumuna indirgenen çocuk ve genç arkadaşlarımızın ölümlerinin sorumlusunun MEB tarafından uygulanan Mesleki Eğitim Merkezleri olduğunu biliyoruz. 'MESEM' ifşalamaktan korkmuyoruz. Biz işletmecilerin işçisi, hizmetçisi, ucuz iş gücü fırsatı değil; öğrenciyiz, eğitimin dışına itilmiş 1.5 milyon çocuğuz"