Uruguay’ın emekçi halkının içinden çıkan, mütevazı yaşamı ve onurlu duruşuyla tüm dünyaya ilham veren eski devlet başkanı Jose "Pepe" Mujica, 89 yaşında yaşama veda etti.

Gençliğinde emperyalizme karşı mücadele eden ve 1970’lerde Uruguay’da kent gerilla hareketi Tupamarolar’ın kurucu liderlerden biri olan Mujica, faşist askeri darbeden sonra yıllarını cezaevlerinde geçirdi. İşkencelerden geçti, uzun yıllar tecritte kaldı ancak inandığı yoldan sapmadı.

Hapisten çıktıktan sonra siyasal mücadeleye devam eden Mujica, 2010-2015 yılları arasında Uruguay Devlet Başkanı olarak görev yaptı.

Devlet başkanı olmasına rağmen gösterişten uzak yaşamını sürdürdü. Saray yerine küçük çiftliğinde yaşadı, maaşının büyük kısmını halkla paylaşmaktan çekinmedi. Eski bir VW Beetle’a binmeye devam etti. Onun deyimiyle, “Fakirlik, az şeye sahip olmak değil; çok şeye ihtiyaç duymaktır.”

Hastalığının ilerlemesinin ardından tıbbi müdahaleleri reddeden Mujica, yaşamının son günlerini eşi Lucía Topolansky ile başkent Montevideo’daki çiftliğinde geçirdi.

Vakti geldiğinde, köpeği Manuela’nın yanına, kendi elleriyle ektiği bir sekoya ağacının altına gömülmek istediğini söyleyerek, son vedasını da sade, onurlu bir şekilde yaptı.

2015 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemine katılmış, direnişçi Cumartesi Anneleri’nin yanında olduğunu ilan etmişti.

Pepe Mujica’nın ardında bıraktığı şey, sadece bir hayat değil; bir dünya görüşü, bir vicdan mirasıydı.

Uruguay emekçi sınıflarının kalbinde yer edinen Pepe Mujica işçilerin, emekçilerin ve yoksul halkların yüreğinde yaşamaya devem edecek.

A. Vedat Ceylan