Talimatı vereni tanıyoruz…

Kartalkaya’da öncelik “ayrıcalıklı misafirlere”

Kartalkaya için hazırlanan bilirkişi raporunda kurtarma önceliğinin “ayrıcalıklı misafirler”e verildiği iddia edildi. İşlerin yangında bile “önce ayrıcalıklı olanı kurtar” arsızlığına varması yaşanılan çürümenin özlü bir göstergesidir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 10 Nisan 2025
  • 17:52

Bolu’da Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel’de çıkan yangın için hazırlanan bilirkişi raporunda kurtarma önceliğinin “ayrıcalıklı misafirler”e verildiği iddia edildi.

İhmal, rant ve talan politikalarının eseri olan Kartalkaya katliamı sonrasında kendisi de otel sahibi olan Turizm Bakanı’da dahil olmak üzere katliamın sorumluları hiçbiri hesap vermedi. Şimdi de yangında kurtarılmak için “ayrıcalıklı misafirlere” öncelik verildiği iddiası ihmallelerle örülü sürecin ardındaki bakış açısını da ortaya çıkardı.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, yangınla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, yangın sırasında bazı “ayrıcalıklı misafirler”in önce kurtarılmak istendiği, bu nedenle genel uyarı sistemlerinin devreye sokulmayarak izdihamın önlenmeye çalışıldığı tespitine yer verildi. Otel yöneticilerinin ve personelin, yangını herkese aynı anda duyurmak yerine belirli kişilere öncelik tanıdığı ifade edildi. Bu iddia video kayıtlarına ve telefon görüşmelerine dayandırıldı.

Katliamda kurtarma önceliği emrinin kimin verdiği şu anda belirsiz. Ama biz katliamın esas sorumlularını zaten biliyoruz.

AKP iktidarı sermayeye hizmette sınır tanımazken, sermayenin rantına engel olacak her türlü denetimi ortadan kaldırdı. Yasaları, yönetmelikleri, denetim kurullarını değiştirdi. Bunların sonucu olarak ortaya çıkan ve çoğu ölümlerle sonuçlanan felaketleri ise “kaza” diye geçiştirdi. Rant sisteminin doğrudan ürünü olarak yaşanan ihmalleri “şehven yaşanan olaylar” olarak sundu. Kuralsızlık ödüllendirildi ve teşviklerle bazı çevreler ihya edildi. 

Resmi rakamlara göre 23 yılda ki 24 “faciada” 54 bin 780 insan yaşamını yitirdi. Tüm bunlar olurken gerçek sorumlular gizlendi, göstermelik mahkemeler kuruldu. Kartalkaya Katliamı da dahil olmak üzere hiçbir katliamda tek bir devlet görevlisi yargılanmadı.

Şimdi bu tabloya birde “ayrıcalıklı olanı önce kurtar” mantığının eklendiği görünüyor. Peki bu durum şaşırtıcı mı? Adına kapitalizm denilen bu düzende sermaye sınıfının ya da ona mensup olanların çıkarları, toplumun geri kalanın çıkarlarından, yaşam ve geleceklerinden daha değerlidir. AKP döneminin farkı bunun gelinen yerde göze parmak bir hal alması, denetimsizlik ve hesap sorulamazlığın aleni bir biçim kazanmasıdır. İşlerin yangında bile “önce ayrıcalıklı olanı kurtar” arsızlığına varması yaşanılan çürümenin özlü bir göstergesidir.