Hendek’te 7 işçinin öldüğü, 128 kişinin de yaralandığı Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası patlamasına ilişkin kararın Yargıtay’dan dönmesinin ardından davanın duruşması Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Katliamda yakınlarını kaybedenler, duruşma öncesinde adliye binasının önünde basın açıklaması yaptı.
Adliye önünde yapılan açıklamada konuşan Gülşen Uzuner şunları dedi:
“Memleketin her bir yanı işçi mezarlığı, her köşede işçiler öldürülüp hesapları sorulmazken, patronlar cezasızlık yaptırımıyla karşılaşıp bir nevi ödüllendirilirken, biz adalet talebini kendimizin önüne koyduk. İşçilerimizin, sevdiklerimizin, ailelerimizin acılarını, bir daha kimsenin yaşamaması için buraya getirdi bu talepler. 3 Temmuz 2020’de Hendek Havai Fişek Fabrikasında bir patlama meydana geldi. Daha önce 9 kez iş cinayeti olan 1 iş yeriydi burası. Patronların hiçbiri bir tek gün dahi gözaltında kalmamıştı. Biz 7 canımızı orada kaybettik, yüze yakın işçi yaralandı. İlk 3 gün herhangi bir gözaltı olmadı, bugün itibarıyla katliamın 5. yılındayız"
Uzuner konuşmasının devamında şunları vurguladı:
"Bu davanın 5. yılında patronlar bilinçli taksir gibi bir cezayla ödüllendirilmişken ve sürekli tahliye talep ediyorken, yalnızca bir tek tutuklu varken dedik ki hayır, bu memlekette işçiler öldürülmeye devam etmemeli. Patronlar bilerek, isteyerek sonucu öngörerek ama karlılıkları için, işçilerin canını yok saymışlardır. Olursa olsun, ölürse ölsün, üretim devam etsin, bizim kârlarımız, yüz bine, bir milyona katlansın demişlerdir. Bugün memleketin her yerinde, bizi bi araya getiren işçilerin canına sahip çıkmamızdır. Hendek’teki canlarımız ailelerimiz, bütün acılarıyla birlikte 5 yıldır bu davayı takip ediyorlar”
Bugünün aynı zamanda Soma Katliamı'nın yıl dönümü olduğunu anımsatan Uzuner şunları ifade etti:
“Bu ülkede üretimin her şeyden işçilerin canından kıymetli olduğunu söylemiştik. Bizler, kimse çalıştırılırken ölmesin demeye devam edeceğiz. Bu davanın emektarlarından arkadaşımız Hatay Milletvekili Can Atalay’ı da bir an önce yanımızda görmek istiyor ve yeri cezaevi değildir diyoruz.”